Ikincisi de Çeviri İngilizce
580 parallel translation
Ve ikincisi de ve üçüncüsü de...
And so is the second and third.
İlki maden haklarını kontrol etmeyi unuttuğumdaydı ikincisi de aptal bir yetkili göndermeyeceklerini fark ettiğimde.
The first time, when I forgot to check the mineral rights... and the second time, of course, when I didn't realize... that, naturally, they wouldn't send a fool out here in charge of this...
Birincisi füzeyi uçurur, ikincisi de bilim adamını.
One to blow up missile, one to blow up scientist.
Ama birincisi, bunu yapmak istiyorum ikincisi de hiç bir riski yok.
But first, I wanted to and second, there's no risk involved.
- Evet, ve ikincisi de.
He did. And so did my second.
- Nasıl yani? Önce buraya daha önce gelmemiş gibi davranıyorsun. İkincisi de, kazandığın paranın böyle bir yere yetebilmesi.
- First, pretending you hadn't been here before second, affording to come here on your salary.
Birincisi, savaş falan olmayacak. İkincisi de savaşlar ilerlemeyi durdurmaz.
Firstly, there isn't going to be a war, and secondly, war doesn't stop progress.
Unutma, ilki saat 1 : 00'de... ikincisi 2 : 00'de, üçüncüsü 3 : 00'te.
Remember, the first at 1 : 00... the second at 2 : 00, the third at 3 : 00.
Ne üçüncüsü ne de ikincisi. ilk matadoru!
Not the second or the third, but the first!
İkincisi de ben iyi bir oyuncuyum.
In the second place, I'm an expert card player.
Birincisi, burada öyle birileri yok. İkincisi de- -
In the first place, there isn't any, and...
Enteresan çünkü, birincisi... adamda şimdiye kadar gördüğüm en büyük eller vardı, ikincisi de... bir kadınla çocuğunu ölümden kurtardığın konusunda bir hikaye anlattı eski kocası tarafından öldürülmek istenen.
There's something wrong with her. She makes stuff up. Is it her?
- İkincisi de benden olsun!
- I'll pay for the second!
İkincisi de, İspanya'daki en iyi Alman ajanlarının bu bölgede çalışıyor olması.
Second, one of the sharpest German agents in Spain operates in that district.
İkincisi, İngiliz Konsolosluğuna teslim edilebilir ki normali de bu zaten.
Next, it may simply be handed over to the British consul for burial.
İkincisi de, bir şey olmak istediğim.
Two, I sure would like to be something.
İkincisi de, kimsenin seni benden almasına izin vermeyeceğim.
In the second place, I'm not gonna let anybody take you away from me.
İkincisi kasabadakiler de benimle aynı fikirdeler.
Number two is what the citizen's committee has agreed to.
İkincisi, hem adaletten hem de Yahudilerden bahsetmek, mantıksal bir gülünçlüktür.
Second, to speak of justice and Jews in the same breath... is a logical uncertainty.
İkincisi de, yelkovanın keskin tarafını tutarak yaşamı ve ölümü idare ediyorsun.
And second, you're pulling on the blade so that you control life and death.
Sen de ikincisi olacaksın.
You have to be his second.
İkincisi de değil.
Not the second.
- Evet, özellikle de ikincisi.
Especially the second one.
İkincisi, Her Cumartesi annesi ile alışverişe gideceği yere benimle buluşur. Ve bunu ikimiz de biliyoruz.
Two, we have a standing date every Saturday morning, which she broke to go shopping with her mother, which we both know she didn't do.
İkincisi de aynı önemdedir :
And the second, its like :
İkincisi de şudur : komşunu, kendini sevdiğin gibi sev.
And the second thou shalt love thy neighbor as thyself.
İkincisi ise 1952'de Arabistan'da gerçekleşen,
The second took place in Arabia in 1952.
İkincisi de evlilik için son derece parasızım.
And secondly I'm too poor.
İkincisi de senin tehdit olduğunu düşünmemiz.
The second was thinking this made you a threat.
İkincisi için de bir şey söyleyemem.
I can no more explain the second phenomenon than the first.
Şimdi de ikincisi öldü.
Now the second one is dead.
İkincisi, senin de sınavlarda hep kaldığını söylemiştin.
Second, you said you yourself never passed a single exam.
Ben de ikincisi oldum öyleyse.
Well, I'm the second.
Bir kurşun doktorun kasığına isabet etti, ikincisi boşa gitti üçüncüsü de kulağımı sıyırdı.
One bullet hit the doctor in the groin, the second one went wild, and the third shot just grazed my ear.
İkincisi de, önemli olan boy değil, cesarettir.
And second of all, it ain't the size. It's whether or not you got balls.
İkincisi, biz de zamanında onlara bilgi vermiştik.
I'm going to pick up Gigi.
Birincisi müzik ikincisi para üçüncüsü de...
One is music, number two is money, and number three is...
İkincisi de...
And, um, the second time -
İkincisi, ben Limbani'yle ilgilenirken General Ndofa'yı Gurundi'de tutabilir misiniz?
- Good. And two, can you hold General Ndofa in Gurundi while I'm grabbing Limbani?
İkincisi de geldi.
Here's a second.
Bu daha yaşlı bir hayvanın kafatası ve ilk azıdişi çoktan gitmiş. İkincisi de o kadar aşınmış ki neredeyse işlevsiz kalmış durumda. Hayvan ölmeseydi bu diş de düşmüş olurdu.
This is the skull of an older animal, and already the first molar has gone, and the second one is so worn down here that it's virtually useless, and had the animal not died, it would have been shed.
İkincisi ilkinden de daha iyiydi... ve daha çok kar getirdi.
The second was even better than the first... and the profit was more.
İkincisi de 25 yaşına gelmeden milyon dolarlık bir servet edinmekti.
The other was to make a million dollars by the time he was 25.
İkincisi de, onları korumak için oraya polisleri koydun. İşte yaptığın bu!
Second, you've got the cops in there protecting them.
İkincisi, Percy'nin de bana eşlik edeceği, şalgam yeme ziyafeti.
Secondly, Percy will join me in here for the gourmet turnip eating.
- Burada, Baldrick'in yatak odasında yapılacak. - Sağolun Lordum. İkincisi, Percy'nin de bana eşlik edeceği, şalgam yeme ziyafeti.
Well, I'd assume we were having a big lad's joke about back-tickle, as the way we healthy fellows often do, and I'd grab you for a friendly wrestle and then we'd probably slap each other's sides like jolly good chums
Ve ikincisi, iki adamın Marcie'yi görüp de kendi istekleriyle geri gelmelerine inanmamız lazım.
And second, we have to believe these two guys see Marcie, and they're willing to come back.
İkincisi de babamın polis olması.
And number two, my dad's a cop.
Özellikle de o kişi ikincisi sınıf vatandaşsa.
Especially when one is a second class citizen.
İkincisi de dişlerimiz.
And teeth.
- İkincisi de başın hakkında bana bir kelime dahi etme.
And secondly, you never told me a thing about your head.