Işe yaramazsa Çeviri İngilizce
1,253 parallel translation
Ya işe yaramazsa?
And what if it doesn't work?
Eğer bu işe yaramazsa o büyücüyü öldüreceğim.
If this doesn't work, I'm gonna kill that wizard.
- Ya işe yaramazsa?
- What if that doesn't work?
- Evet, işe yaramazsa ne yapacaksın?
- Yeah, what are you gonna do?
Ama eğer bu işe yaramazsa, plan B'yi uygulayıp Deniz Cadısını yok etmeliyiz.
But if it doesn't work, we're gonna have to come up with a plan B to vanquish the Sea Hag.
Bu işe yaramazsa, o zaman kötüyle mücadele etmemiz lazım...
If he does not do this, then we gotta fight the evil...
Ya işe yaramazsa?
What if it doesn't work?
Ve bu işe yaramazsa, biz ikinci bir şans olmayabilir.
And if this doesn't work, we may not get a second chance.
Bu işe yaramazsa ise, açmak için başka hiçbir yerde olacaktır.
If this doesn't work, you'll have nowhere else to turn.
Şimdi, eğer büyü işe yaramazsa kan dökülmesi gerekir.
Now, if the spell's going to work blood needs to spill.
Bu işe yaramazsa, yalvar.
If that doesn't work, grovel.
- Ya işe yaramazsa?
- And if that doesn't work?
Onlar da işe yaramazsa yaşamak için tek şansı kalp-akciğer nakli olur.
And when those fail she'll need a complete heart-lung transplant for even a chance of survival.
Ve eğer bu işe yaramazsa... sen ölürsün.
And if this doesn't work... you're dead.
Eğer bu bir işe yaramazsa birisinin burda kalıp savaşması lazım.
- No. If this doesn't work, someone has got to stay here and fight.
- Bu da işe yaramazsa benim yaptığımı yap.
- If that doesn't work, do what I do.
Bu işe yaramazsa, ne?
If that doesn't work, then what?
Akli yetersizlik bahanesi işe yaramazsa...
Now if this mental competency thing don't work- -
- Hayır, bak... - Ya işe yaramazsa?
Suppose it doesn't work?
- Ya hiçbir şey işe yaramazsa?
- Suppose nothing works?
Eğer işe yaramazsa geçit patlamasına kadar olan sürenin en az yarısını kaybedeceğiz.
If this doesn't work, we'll be cutting half the time before the gate detonates.
Bak, eğer hiçbiri işe yaramazsa mürekkepten kurtulmanın tek yolu daha çok mürekkeptir.
Hey, and if all else fails... the one thing that gets out ink is more ink.
Ya plan işe yaramazsa?
What if the plan doesn't work ;
Eğer işe yaramazsa, onlara...
If that doesn't work, I'll tell'em
Ve anne tarifleri işe yaramazsa...
And just in case Mom's recipe disappoints...
Dikkatli olman gerekiyor, eğer bu işe yaramazsa, benden daha fazlasını kaybedeceksin.
You have to be careful if that doesn't work out You risk losing a lot more than just me.
Eğer bu elbise işe yaramazsa, ne yarar bilmem.
If that dress doesn't do it, I don't know what will.
Peki işe yaramazsa?
And if it doesn't work?
Eğer işe yaramazsa, kurutucuyu dene.
And if that doesn't work, try oven cleaner.
Willow'un büyüsü işe yaramazsa, ne giydiğin önemli değil artık.
Willow's big spell doesn't work, it won't matter what you wear.
Bu işe yaramazsa ben sadece söylüyorum, onların küçük bir almak geldiğinizde biz Mantikorlar yenmek olamaz.
I'm just saying, if this doesn't work, we can't vanquish the Manticores when they come to get their little one.
Bu işe yaramazsa Ve eğer, onu Hong Kong hava durumu hakkında isteyin.
And if that doesn't work, ask him about the weather in Hong Kong.
- Ya işe yaramazsa? - Rüşvet veririz.
- And if it doesn't work?
Yönetmenlik işe yaramazsa, ikinci planın nedir?
I mean what's your backup plan? If directing doesn't work?
Yönetmenlik işe yaramazsa ne demek?
"lf directing doesn't work?"
Eğer bu bir işe yaramazsa, sizin hala bir şansınız olacaktır.
If this doesn't work out, you'll still have a chance.
Eğer işe yaramazsa, Dünya'da takılıp kalabiliriz.
If it doesn't work... we could be stuck on Earth.
Tamam, iyi. Ama işe yaramazsa beni suçlama.
Fine, but don't blame me if it doesn't work.
O da işe yaramazsa, başınıza bir başlık geçirir ve onların bahçesinde büyük boy bir Mars çikolatası yakarsınız.
Or, if that doesn't work, you could throw some hoods on... and burn a full-size Mars Bar on their front lawn.
Eğer tamoksifen işe yaramazsa, o zaman başka şeyler deneriz.
If tamoxifen doesn't work, then we try something else.
Eğer Mackey işe yaramazsa onun yerini sen alacaksın.
If Mackey doesn't work out... - you'll take his place.
Eğer tıp kariyerin işe yaramazsa, Birleşmiş Milletler'de çalışmalısın.
If this medical career doesn't work out, you should consider the United Nations.
Bu da işe yaramazsa Lana'yı gönderip, suçunu itiraf edene kadar dövdürtebiliriz.
- Or if all else fails we could send Lana out to beat the confession out of him.
Ama işe yaramazsa, ikimiz bu işi bitireceğiz.
But if it doesn't work, you and me are gonna have it out, Kyle.
İşe yaramazsa benim arabamı da yıkayabilirsin.
Just try it. If it doesn't work, I promise, you can wash my car, too.
İşe yaramazsa Southern Exposure'u aramayı dene.
THEY'RE SURE TO BELIEVE ME. BUT IF THEY DON'T, TRY FOR A CELL WITH SOUTHERN EXPOSURE.
İşe yaramazsa, sana yüklenmeyeceğimi düşündüğün için aradın?
You thought you'd call me because if it didn't pan out, I'd go easy on you?
İşe yaramazsa beni bağışlayın.
I am sorry. I think it of no use.
Sadece eğer İşe yaramazsa, hayal kırıklığına uğrama.
Just don't be disappointed if it doesn't work.
İşe yaramazsa, boğazına delik açarız.
If it doesn't work we'll perform a tracheotomy.
İşe yaramazsa, bir günü heba etmiş oluruz.
If it doesn't work, we've only wasted one day.
işe yaradı 291
işe yarar 73
işe yaramaz 340
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe yaramıyor 223
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48
işe yarar 73
işe yaramaz 340
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe yaramıyor 223
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48