Işte geldim Çeviri İngilizce
1,159 parallel translation
Ağzını aç, işte geldim!
Open wide, here I come!
Yağlı şehir, işte geldim!
Fat City, here I come!
Geldim işte.
Here I come.
- İşte geldim.
- Over here.
İşte ben Güney Amerika'ya bu sorumlulukla geldim :
So it was this burden I carried to South America :
İşte geldim. Sana güzel bir hediye getirdim.
Here I am, and here's a kind of present for you.
İşte geldim pis kaltak!
Here I come, you hog bitch!
- Dahası da var. - Geldim işte.
Well, there's more.
İşte geldim.
I'm there.
" İşte geldim.
I'm saying, " Here I am now.
Ben de işte o yüzden geldim Leydi Emily.
And you obviously need some help. And that, Lady Emily, is what I'm here for.
Geldim işte.
I'm here.
İşte ben geldim!
Here I am!
İşte geldim.
Here we are.
İşte geldim amca.
Here I am, uncle.
İşte geldim. İkimize de bir tane.
Here we are - - one each.
İşte geldim!
Here I come!
2500 mil öteden geldim, işte buradayım.
Here I am, 2500 miles later.
- Evet ama geldim işte.
You can't tow me away.
İşte geldim.
So, I'm here.
İşte geldim.
- Here I am. - I'm Al.
Buraya bu çocuklar için beynimi dağıttırıp "İşte Balboa, civarda dolanan başka bir serseri" demeleri için mi geldim?
Did I come back here and get my brains beat out for these guys to say "There goes Balboa, just another bum in the neighbourhood"?
İşte geldim.
Here I come.
Geldim işte.
Hey, there.
- İşte geldim.
- Hey, there.
İşte geldim!
It's me.
İşte geldim çocuklar.
Here I am, boys.
İşte geldim hırıltılı.
Here I am, wheezy!
İşte bu yüzden kapıyı açmaya geldim.
That is why I came to open the gate.
Şimdi geldim işte.
You're lucky I'm here at all.
Hayır. Ben sana yol sormak için geldim ve olaylar gelişti. Öyle işte.
I went over to you to ask directions... and then one thing led to another and- -
Bu hediye hayatlarımızı harap etti. İşte bu yüzden buraya geldim. Sekiz yıl.
This... gift... makes our lives impossible.
Ve işte karşındaki herif haline geldim.
That " s how you get to be a man like me.
İşte geldim.
Here we go.
Sonra bir işte ona üstün geldim, o da beni sırtımdan bıçaklamaya kalktı.
Then I got the better of him in a piece of business, and he tried to stab me in the back.
Bir akanyıIdızım... Geldim işte...
I'm like a shooting star I've come so far
- İki günlüğüne geldim işte...
For 2 days...
Hazırsın yada değil, geldim işte.
Ready or not, here I come.
İşte geldim, başardım.
I'm here, I've made it.
Acelen ne? Geldim işte.
What's the hurry?
- İşte geldim ben şans tanrısıyım.
Here I am, the God of Fortune!
İşte geri geldim.
Well, here I am again.
İşte geldim, elimden geldiğince...
He called me to his death bed and told me that I was to take care of his master.
Ama ben geldim işte.
But I made it.
çok istemesemde genede seni görmeye geldim işte o
Although I don't have guts I'll come to see you anyway That's him
İşte, ben bu şekilde bir ibne haline geldim.
Here's how I became a fag.
İyi misin Ozzie? - Acele et! İşte geldim.
- Are you all right, Ozzie?
İşte geldim, sizi şanslı insanlar.
Here I am, you lucky people.
Geldim işte armut.
I'm your huckleberry.
- Charles. Geldim işte, iyi şanslar.
- Chatter, I am here.
İşte geldim baba.
Here you go. Dad.
geldim 384
geldim işte 33
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
işte böyle 2360
işte buradayım 238
geldim işte 33
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
işte böyle 2360
işte buradayım 238
işte bu kadar 490
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buyrun 44
işte buradasın 421
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte o kadar 74
işte burdayım 25
işte bu güzel 23
işte burası 350
işte buyrun 44
işte buradasın 421
işte bu o 68
işte budur 84
işte bu yüzden 206
işte o kadar 74