Korktum Çeviri İngilizce
5,556 parallel translation
- Dün gece çok fena gök gürüldedi değil mi? - Evet, ben de çok korktum.
Last night thunder sure is amazing right ~ Yes, I'm really afraid of it.
Sana söylemeye çok korktum.
I was so scared to tell you.
Ben çok kızıp, hayal kırıklığına uğrayacağından korktum.
I was scared that you'd be very angry and very disappointed.
Sen büyükbaba olmak istediğinden bahsedince korktum.
I freaked out because you started talking about wanting to be a grandfather.
Ama korktum...
But i chickened out...
Çok ses çıkardım, çocuk uyanacak diye korktum.
I got so loud, I was worried that we'd wake the kid.
Seni kaybettim diye çok korktum.
I was so afraid that I had lost you.
- Üzgünüm, her zamanki gibi biraz korktum da.
- Sorry I got spooked like I did.
Ama çok korktum.
I just got really scared.
Çok korktum.
I was just so scared.
Sadece dışarı çıkıp ne olup bittiğine bakmak gibi çılgın bir fikre kapıldı. Korktum.
He just thought it was a crazy idea to go out and see what's happening tonight.
- Kendine zarar verebileceğinden korktum.
- I'm afraid he might hurt himself.
Biraz korktum.
I got quite a little scare there.
Daha önce size söylemeliydim ama beni kovmanızdan korktum.
I should have told you sooner, but I was afraid you'd fire me.
Korktum çünkü arabayı çökerttiğimi sandım.
And I got scared because I thought I ´ d dented the car.
Korktum da hani, sağlık bakanlığından falan geldiniz sandım.
I was a little scared, like, maybe you were from the health department or something.
- Beni tutuklayacaksınız sandım, daha da kötüsü, saçımı kesersiniz diye korktum!
Okay. We're gonna come up with a plan. You were gonna arrest me, or maybe worse, cut off my hair, like, what!
- Biraz korktum da.
- I'm just, I'm a little spooked. Okay.
Korktum ama yine de ışıkları açmak istemiyorum.
I'm scared, but I don't want to turn the lights back on.
Çok korktum.
I was so scared.
Öyle korktum ki... seni kaybettiğimi düşündüm.
I was so scared... scared that I would lose you too.
Korktum, ama rol yapıp yapamamaktan değil.
I'm scared, but I'm not scared about acting or not acting.
Seninle ilgili tekrar bişeyler hissetmekten korktum.
I'm scared about having feelings for you again.
Sadece, sizin yakalanmanızdan korktum..
I just- - I was scared that you would get caught
Hayir, ben boyle, sadece super korktum...
No, I was just super scared, like...
Majesteleri Marie, Fontainebleau'ya yolculuğunda hastalandı ve çocuğunu kaybedebileceğinden korktum.
Marie, Her Majesty fell ill on her journey to Fontainebleau, and I was afraid she would lose the child.
Biraz utanç verici olacak ama böyle hiç bilmediğim bir yerde arabadan inip işemeye biraz korktum.
It's a little embarrassing but... I was kinda spooked to get out of the car in the middle of nowhere,
Onu orada yatarken görmeye korktum.
I'm afraid to see him lying there.
Korktum.
Scared me.
Ben korktum
I'm scared.
Çok korktum
Very much.
Ona hediyeden bahsedecektim ama eve gelmemi emredeceğinden korktum.
I was going to tell him about the gift, but I was afraid he was going to order me home.
Ben de korktum.
I'm scared for me, too.
Bin kere senden daha çok korktum.
I was scared a thousand times more than you.
Korktum yalnız kalıcan diye.
I was afraid you'd be alone.
Eylül, çok korktum!
Limey, I was so scared!
Ondan korktum, dedim.
I was scared of him, I said.
Çok korktum, Tek!
I was so scared, Lone!
İletişimimizin izlenebileceğinden korktum.
I was afraid our communication might be monitored.
Birazcık korktum, bu yüzden seni arayayım dedim.
I just got a little freaked out so I thought I'd call you.
Gerçeği bilirsen benden uzak durmandan korktum.
I was afraid, if you knew the truth, it might scare you off.
Ailenden korktum.
I am scared of who your parents are.
Seni Atrian hapishanesine atacaklarından korktum.
I was worried they might have thrown you into atrian juvie.
Evet, birazcık korktum.
Yeah, a little.
Bir çok kez bırakıp gitmek istedim. Ama korktum.
Many times I have felt like walking away but fear that.
Peşimden gelip beni ikna etmemesinden, açıklama yapmamasından korktum.
... she will not come chasing after me to cajole or explain...
- Korktum.
Scared.
Korktum.
And I got scared.
İlk başta biraz korktum.
A little, at first.
Çok korktum!
I was so scared!
- Senden korktum.
I'm scared of you.