Kür Çeviri İngilizce
36 parallel translation
Bana kür boyunluk getirmiştin.
You know, you brought me the fur collar. Remember? Well, the one before you brought me the galoshes.
Kür falan yok.
There is no cure.
Kür için mi geldiniz?
Do you come for the cure?
Ben okuyordum... Ben bir epilepsi geldi kür... ketogenic diyet keto-denir.
- I've been doing some reading, and I've called the keto- - ketogenic diet.
- Altı kür. Sonra da immünoterapi.
Then immunotherapy.
İlk sekiz kür sonunda bir grup test daha yapılacak.
After the initial eight cycles, you will have another battery of tests.
Bugün dördüncü kür, üçüncü gün.
Today is cycle four, day three.
- Sekiz kür heks ve vin, tam doz.
- Eight cycles of Hex and Vin at full dose.
- "Taşak" kür ederim.
Oh, wank you very much.
Onu enfeksiyona karşı kür...
I have fortified him...
Bir kür hazırlamayı deneyebilirim.
I can attempt to concoct a cure.
Bir kür hazırlayabilirim.
I can make a cure.
Ana Katratzi'deki tesislerde buna bir kür hazırlama olasılığı çok daha fazla.
But the facilities on Katratzi are much more likely to have a cure.
Önce kür... sonra eğlence.
Fun later... cure now.
Şifacı kür hazırlamak için eldekinden daha çok kaynağa ihtiyaç duyuyor.
The healer needs more resources than are available to make a cure.
Ben de en az senin kadar bir kür bulmak istiyorum.
I want to find a cure as much as you do.
Bir kür bulacak ve öncelikle bize vereceksin.
You will find a cure and we will have it first.
Bir çeşit kür yapıyorum.
I'm taking a kind of cure.
Beş büyük ameliyat, kemik iliği nakli... On dört kür, ilaç tedavisi ve ışın tedavisi.
Five major surgeries, a bone marrow transplant, fourteen rounds of chemo and blast radiation.
Bir kür üzerinde çalışıyorsunuz, değil mi?
Yeah, I mean, you're working on a cure, right?
Te-şek-kür
THANK YOU...
Gözü çıkarttığımız zaman, primer tümörü çıkarma şansımız var. Ve üç kür radyasyondan sonra...
There is a chance, by removing the eye, to get the primary tumor, and three courses of radiation, that could...
Çünkü eğer istersen sana bir kür masaj ayarlayabilirim.
'Cause if you want, I can arrange a massage for you or something.
Ceket DolceGabbana, kot pantolon Helmut Lang. Tenine bakılırsa oldukça titiz bir kür uyguluyor.
The jacket's Dolce, the jeans are by Helmut Lang and the complexion comes from a strict regimen of facials.
Tümör çıkarılamayacak kadar beyin köküne yakındı o yüzden birkaç kür radyasyon verdiler.
The tumor was too close to the brain stem to cut out, so they did a few rounds of radiation.
Bir kür aldım.
We went for a cure.
Yaran için bir kür buldum.
Dad, I think I've found it, this can make your bones healthy.
Haberleşme, ne olursa olsun, aşağı gitmek biz yanan silahlar gitmeden önce üç kür kontrol etmek olsun.
Comms go down, no matter what, you get three cycles to check in before we go in guns blazing.
Neredeyse üç kür bulunuyor.
It's almost three cycles.
Bütün kür 250 kağıda çıkar.
Oh, the whole series will be about, uh, 250.
Ruhlarla iletişim kurup, hastalığı kür etmek.
Communes with the spirits. Heals the sick.
Tanrıya şü.. kür.
Praise... the... Lord.
Olmadı güçlenmeniz için kür uygularız.
Come back in 10 days.
Bu Blondeau, beş günlük bir kür için bugün "Yeşil Tepe" ye başvuracaktı.
Here's your pass and an account of 3500 francs.
Kür... - Hayır.
Are you gonna get a...
Memleketimde hayali creole insanlar üç günlük sakallarına böyle kür uygular. Affedersiniz.
Excuse me.
kurallar 52
kurtuldun 20
kural yok 16
kurtuldu 29
kurtulduk 149
kural bir 16
kurtul 19
kurtulacağız 21
kurtar onu 29
kurtar kendini 35
kurtuldun 20
kural yok 16
kurtuldu 29
kurtulduk 149
kural bir 16
kurtul 19
kurtulacağız 21
kurtar onu 29
kurtar kendini 35
kurtar bizi 23
kurabiye 49
kurtarın beni 59
kural bu 26
kurtul ondan 72
kurtlar 40
kurtarın 24
kurtul onlardan 17
kurtulacaksın 21
kurbağa 119
kurabiye 49
kurtarın beni 59
kural bu 26
kurtul ondan 72
kurtlar 40
kurtarın 24
kurtul onlardan 17
kurtulacaksın 21
kurbağa 119