Küçük serseri Çeviri İngilizce
361 parallel translation
Seni, seni... küçük serseri!
Why, why... ya young hoodlum!
Seni küçük serseri.
You little varmint.
Bana boğazını kestirtme, seni küçük serseri!
Save me cutting your throat, you little swab.
Kendine bir bak, seni küçük serseri.
Take a look at yourself, you little punk.
Seni küçük serseri.
You little punk. [METAL CLINKS]
Pekâlâ küçük serseri. Uslu uslu karakola gel bakalım.
All right, you no-good little bum let's walk nice and quiet down to the station house.
- Küçük serseri.
- The little punk.
Doggone, seni görmek çok güzel, küçük serseri.
Doggone, it's sure good to see you, you little maverick, you.
Burası çok derin küçük serseri!
It's too deep, you little rat fink!
Seni küçük serseri!
You little scamp.
Küçük serseri denebilir bence.
Why don't we call it "a little bit of hanky-panky"?
Seni gidi küçük serseri.
Little punk.
Senin derdin ne, küçük serseri?
What are you squabbling about, ya little punk.
- Seni küçük serseri!
- You nasty little limb, you!
Bu sefer yakaladım seni, küçük serseri!
- This time I caught you, you little bastard!
Küçük serseri.
Little bastard.
- ( Telefon ) - ( Erkek ) Niçin, sen küçük serseri, sen.
- ( Phone ) - ( Man ) Why, you little bum, you.
Defol buradan, seni küçük serseri.
Get out of here, you little punk.
Elini likörümden çek hemen, seni küçük serseri!
Get out of my liquor, you little punk!
Seni küçük serseri!
You little rascal!
Kalk ayağa, küçük serseri!
Come on, get up, you little punk!
- Küçük serseri beni kahrolası balesinde kalmam için ikna etmeye bile gerek görmedi.
The little bastard didn't even have the grace to talk me into staying in his bloody ballet.
Seni küçük serseri
You little punk
Bu küçük serseri benden ne istiyor acaba?
I wonder what that little punk wants with me?
Küçük serseri beni ürpertiyor.
Little jerk gives me the creeps.
- Ne dedin sen küçük serseri?
- What did you say, you little shit?
Yerde kal, seni küçük serseri.
Stay down! Stay down, little fucker.
Hadi, seni küçük serseri.
Come on, you little punk.
Küçük serseri bizden saklamış.
The little twerp's holdin'out on us.
- Bana yalan söyleme, seni küçük serseri!
- Don't you lie to me, you little punk!
Seni küçük serseri!
You little punk!
Seni yakaladım, seni küçük serseri!
Got you now, you little punk!
Seni küstah, küçük serseri!
You arrogant little punk!
Aç gözlerini, seni küçük serseri!
Open up, you little punk!
Kendini düşünmek, küçük serseri?
self-centered, little tramp?
Hadi küçük serseri.
Come on, little boner.
Hadi seni küçük serseri.
Come on, you little boner.
Kaç tane istersin, küçük serseri?
How many you want, Little boner?
Küçük serseri.
Holy shit. He did it.
- Üzgünüm... Küçük serseri benden bir an önce kurtulmak istiyorsun öyle değil mi?
I said you'd desert me, and you did!
Beni dinle küçük serseri.
You listen to me, you little punk.
Haydi, durma küçük serseri.
Go ahead, you little pussy, do it.
Küçük serseri burnumu kanattı!
Well, you asked for it.
Seni aptal, küçük iki taraflı oynayan serseri.
Oh, you stupid, little, double-crossing punk.
Bak, geçen ay küçük pis bir serseri Bizim bankayı soydu ve sonra sınırdan kaçtı.
Look, last month, a little filthy bastard robbed our bank and then escaped across the border.
Bu serseri küçük bir parti veriyor sanki!
This motherfucker is having a little party!
Devlet serseri, kayış tiz, dikit yasa, statü manevra oğlan enik küçük çocuk, bebek, yavru şerit, çatlak, hassas, cezalı yırtıcı, vahşi, öfkeli evcil bukolik, idilik arkadyen, pastoral otlak pastörizasyon sınırdışı, ayırma yok etme masturbasyon özlem, abartılı.. ... ruhsuz, donuk baba babalık, büyük baba babadan kalma, aile reisi himaye elektron, nötron, sigorta lamba, radyo lambası... çeşitli elektronik parçaların içine vakumlanarak yerleştirildiği camdan yapılmış bir tüptür.
State stray, strap strident, stalagmite statute, status ploy boy yearling infant, babe, baby welt, chapped, sore, rapous rapacious, wild, agrestic domestic bucolic, idyllic Arcadian, pastoral pastures pasteurization deportation, separation annihilation masturbation craving, turgid languid, lurid father fatherly, godfather paternal, patriarch patronize electron, neutron, fuse tube, the radio tube... is made up of a glass container inside of which the component parts are placed in a vacuum.
O küçük bir serseri.
He's a little rogue, Willy is.
Demek ki artık küçük çaplı bir serseri değil... devlet nezdinde bir suçlusun.
That means you're not a small-time punk anymore, you're public property now.
Ben Harlem'in şogunuyum ve aradığım Leroy Green kendini kung fu ustası sanan küçük bir serseri.
I am the Shogun of Harlem and the Leroy Green I'm lookin'for is a little punk that thinks he's a kung fu master.
Seni küçük serseri.
You little punk.
serseri 356
serseriler 91
serseri mi 18
küçük 429
küçükken 45
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük adam 77
küçük kızım 28
küçük çocuk 37
serseriler 91
serseri mi 18
küçük 429
küçükken 45
küçük kız 168
küçük kardeş 36
küçük adam 77
küçük kızım 28
küçük çocuk 37
küçük prenses 23
küçük kardeşim 59
küçük ayak 20
küçük hanım 234
küçük bir hediye 18
küçük bir kız 38
küçük bir şey 30
küçük bir 20
küçük bey 45
küçük şeyler 22
küçük kardeşim 59
küçük ayak 20
küçük hanım 234
küçük bir hediye 18
küçük bir kız 38
küçük bir şey 30
küçük bir 20
küçük bey 45
küçük şeyler 22
küçük sürtük 19
küçük köpek 18
küçük mü 41
küçük olan 19
küçük dostum 72
küçük bir çocukken 37
küçük bir kızken 23
küçükhanım 44
küçük insanlar 18
küçük joe 32
küçük köpek 18
küçük mü 41
küçük olan 19
küçük dostum 72
küçük bir çocukken 37
küçük bir kızken 23
küçükhanım 44
küçük insanlar 18
küçük joe 32