English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ K ] / Küçük kardeş

Küçük kardeş Çeviri İngilizce

503 parallel translation
Küçük kardeş...
Brother....
" Dikkat et küçük kardeş, dikkat et.
" Watch out, little sister, watch out.
Hayır küçük kardeş, benim için gözyaşı dökmemelisin.
No, little Sister, mustn't waste your tears on me.
Joon-Soo'ya küçük kardeş yapıyorsun, ha?
Making JJoon-Soo's little brother, huh?
Ernest adında çok yararlı bir küçük kardeş icat ettin. Böylece istediğin sıklıkta şehre gelebilecektin.
You have invented a very useful younger brother... called Ernest in order that you may be able... to come up to town as often as you like.
Küçük kardeş olmanın nasıl olduğunu bilemezsin.
You don't know what it's like to be the kid brother.
Ve ben artık küçük kardeş değildim.
And I wasn't the kid brother any more.
Hadi, küçük kardeş, dışarı!
Come on, little sister, out. - Come on. - It was him.
Endişelenme, küçük kardeş.
Don't worry, little brother.
Hadi, küçük kardeş.
Come on, little brother.
Sen bul, küçük kardeş.
Figure it out, little brother.
Onu aldı, küçük kardeş... onu tekrar alsan iyi edersin.
She's got it, little brother... and you'd better get it back.
Ne üzücü değil mi, küçük kardeş?
Isn't that sad, little brother?
Konuş onunla, küçük kardeş.
Talk to him, little brother.
Merhaba, küçük kardeş.
Hello, little brother.
Yap şunu, küçük kardeş.
Do it, little brother.
Niye böyle endişeli bir haldesin, küçük kardeş?
What are you looking so worried for, little brother?
Bak, küçük kardeş.
Look, little brother.
Küçük kardeş, cesur bir dostsun.
Little brother, you're a brave fellow
Küçük kardeş?
Little brother?
İyi yaptın, küçük kardeş!
Well done, little brother!
Kızları da küçük kardeş gibi.
And the royal daughter, his little sister.
Dikkatini ver küçük kardeş.
Pay attention, little brother.
Hey küçük kardeş, nereye gidiyorsun?
Hey, little brother, where you goin'?
Oh, sen sadece patronluk taslayacağın başka bir küçük kardeş istiyorsun.
Oh, you just want another little brother to boss around.
Sınır Kontrol, Burası Küçük Kardeş Bir.
March Control, this is Little Brother One.
Anlaşıldı, Küçük Kardeş.
Roger, Little Brother.
Burası Küçük Kardeş Bir.
This is Little Brother One.
- Merhaba küçük kardeş.
- Hey, little brother.
Sıradan hayatıma geri dönüyorum sahip olduğundan daha fazlasını isteyemeyen mutsuz ailesine destek olmaya devam etmek zorunda olan iki küçük kardeş ve alkolik bir babaya sahip olan.
I'm back to my role of mediocre person who couldn't ask for more than what she already has and must continue to be the support of an unhappy family with an alcoholic father and two little brothers.
Seni seviyorum küçük kardeş.
I love you, little sister.
Büyük kardeş küçük olanın bıçağıyla öldü.
The older brother killed by the younger brother's knife.
Küçük kız kardeş, çiçek bahçesinin diğer tarafında oturuyor.
Sis lives on the other side of the flower garden.
Çünkü küçük bir oğlan kardeş bekliyoruz.
Because we are expecting a little brother.
Keşke küçük kız kardeş olsaydı ama, annem sana küçük oğlan için söz vermiş.
I would rather have had a little sister, but mother said she had promised you a little brother.
- Ah, şu küçük kız kardeş!
- Ah, the beautiful little sister!
Bu akşam size küçük bir kardeş getireceğim.
Tonight I'm bringing you home a baby brother.
Küçük güzel kardeş.
Ah. The beautiful younger sister.
Sonra kız kardeş yakalıyor papazın p.. sini. Papaz, o da kız kardeşin iki küçük limonuna yapışıyor.
After that, the nun grabs... the priest's dick... and he gets a hold of the two lemons... of the nun.
Küçük Lonnie, nasılsın? Kardeş.
Hey, little Lonnie, how you doing?
Oradaki, küçük bir kardeş değil, Yüzbaşı.
That's not a little one in there, Captain.
Bilirsin, küçük bir çocukken hep bir erkek kardeş isterdim ve bir seferinde anneme söylemiştim.
You know, when I was a little kid I always wanted a brother and I told that to Mom once.
Küçük bebek kardeş.
Little baby brother.
Küçük kız kardeş yanlış yola gitti.
Little sister took the wrong road.
Bir zamanlar, üç küçük kız kardeş varmış. Adları Elsie, Lacie and Tillie imiş ve bir kuyunun dibinde yaşarlarmış.
Once upon a time, there were three little sisters named Elsie, Lacie and Tillie and they lived at the bottom of a well.
Bu üç küçük kız kardeş çekmeyi öğreniyormuş, bilirsiniz.
Well, these three little sisters, they were learning how to draw, you know.
# Hey, küçük kız kardeş, Tek olan kimdir?
♪ Hey, little sister, who's the only one? ♪ ♪ Only one, only one, only one, only one ♪
Oğlanlar küçük bir kız kardeş için dua ediyorlar.
The boys are praying for a little baby sister.
Yani, beni küçük bir dümbük kardeş olarak görü...
I mean, she thinks of me as her dorky little bro...
En küçük kız kardeş...
My youngest sisters...
Ve her zaman çok güzel kokuyorsun. Küçük kız kardeş gibi.
And you always smelled so nice... like a little sister.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]