Lis Çeviri İngilizce
389 parallel translation
Neden sen...
Why don't you lis...?
Bir gelincik. Fleur de lis arazisi üstünde.
A porcupine, rampant on a field of fleur-de-lys.
Ben Da Vinci'yim Mona Lisa'sı olmayan Sensiz...
~ I'm da Vinci without the Mona Lis'when I'm... ~
Mona Lisa mı?
- Mona Lis'?
Ben Da Vinci'yim Mona Lisa'sı olmayan
~ I'm Da Vinci without the Mona Lis'~
Biliyor musun, bu Mona Lisa'dan hoşlanmaya başladım. Sana söylemiştim.
- I'm beginning to like that Mona Lis'.
Ben Da Vinci'yim Mona Lisa'sı olmayan
~ I'm da Vinci without the Mona Lis'... ~
Mona Lisa mı?
Mona Lis'? !
Hayır, Lis.
Yes, Lis.
Evet, Lis.
Yes, Lis.
Lis, senin için bir dünya dolusu şey yapmak istiyorum.
Lis, I want to do a world of things for you.
Ama Lis, neden bunu yapmalıyım bilmiyorum.
But, Lis, I don't know why I should.
Ama bu bir oyun değil, Lis.
But this isn't a game, Lis.
Tar'a ulaştığımızda sana bir kayık alıp... onu nehre salacağım.
I'll buy you a boat when we get to Tar... and take it on the river. Can you imagine, Lis?
Tabii ki, Lis.
Yes, Lis.
Şu çiçeklere bir bak Lis.
Look at the flowers, Lis.
Sen çok akıllısın, Lis.
You're so smart, Lis.
Hayır, Lis. sana acı çektirmiyorum.
No, Lis. I don't make you suffer.
Tamam, Lis. Sen haklısın.
Yes, Lis, you're right.
Öp beni Lis.
Kiss me, Lis.
Öp beni, Lis.
Kiss me, Lis.
Hayır, Lis.
No, Lis.
Senin için söyleyeceğim, Lis.
I'll do it for you, Lis.
Konuş benimle Lis.
Speak to me, Lis.
- Anne, bir dinlesen.
- Yes or no? - Anne, if you'd only lis -
- Lei Li?
Lei Lis
Koca bir palavra.
It's a giant puh-hay-lis.
Palavra mı?
Puh-hay-lis?
- Lis, içeri gir.
- Lis, get in.
Siz kimsiniz? Adım Lis.
Who is it?
Size anlatacağım önemli şeyler var.
My name's Lis. I have something important to tell you.
Ben izlemekten sıkıldım.
I'm tired of watching. Come, Lis.
Chen Lis'in ayı yağında kızartılmış mısır ekmeği.
Chen Lee's corn bread, fried in a big ladle of coon meat grease.
Saldırmak ve öldürmek için eğitilmiş bir Yahudi terörist örgüt ülkenin her yerinde dolaşıyor.
´ AA Jewish terrorist pack, trained to murder and assault, ´ lis prowling through the country,
Naber Lis?
How about it, Lis?
Afedersin Lis, yani, niye böyleydim bilmiyorum.
No, Lis, I mean, I don't know what -
Sana ihtiyacım var Lis.
I need you, Lis.
Ben de seni seviyorum Lis.
I love you too, Lis.
Sen ne yapacaksın Lis?
What about you, Lis? Huh?
Evet, onlara zambak'ın modasının geçtiğini söyledim ama beni dinlemediler.
Yeah, I told them fleurs-de-lis are passé, they won't listen to me.
Sağol Lis.
Thanks, Lise.
Tamam, teşekkürler.
Okay. Thanks, Lis.
Bu oldukça kötü.
That's pretty sick, Lis.
- En iyisi ben tutayım, Lis.
- Better let me hold these, Lis.
Teşekkürler, Lis.
Thanks, Lis.
Ama ayrıca beslenme, kendine güven, görgü kuralları, ve canlı sanat hakkında da bir şeyler öğreneceğiz.
But we will also learn about nutrition, self-esteem, etiquette... - and all the livelyarts. - What the hell are you doing, Lis?
Ne yapıyorsun, Lis? Figüran Bob'u izliyorum.
I'm watching Sideshow Bob.
Oh, hadi Lis.
- Oh, come on, Lis.
Hadi gel, Lis.
You get such good ideas sometimes.
Lisa.
Lis, come on, hon.
Tabii ki, Lis.
Sure, Lis.