Ne hoş sürpriz Çeviri İngilizce
538 parallel translation
- Willie amca, ne hoş sürpriz.
- Uncle Willie, how nice. - I beg your pardon?
Bu ne hoş sürpriz, Bayan...
Well, this is a surprise, miss, uh...
Ne hoş sürpriz!
What a surprise!
- Johnny, ne hoş sürpriz.
- Johnny, a pleasant surprise.
Ruth, hayatım, ne hoş sürpriz.
Ruth, my dear, what a charming surprise!
Bu ne hoş sürpriz.
This is a surprise.
Bu ne hoş sürpriz
What a wonderful surprise.
Bu ne hoş sürpriz!
What a pleasant surprise!
Ne hoş sürpriz!
What a surprise.
Bu ne hoş sürpriz. - Anlamanı istiyorum ki...
- I want you to understand...
Ne hoş sürpriz!
What a nice surprise! I did go out.
- Ne hoş sürpriz.
Quite a surprise.
Dolores, ne hoş sürpriz.
Life of my life. You dirty pig!
Böyle hemen görüşmek ne hoş sürpriz.
What a lovely surprise, meeting again so soon.
Ee, beyler, ne hoş bir sürpriz!
Well, gentlemen, this is a pleasant surprise.
Ne hoş bir sürpriz!
This is a pleasant surprise!
Çıktığında onlara ne hoş bir sürpriz olur düşünsene.
Just think what a nice surprise they'll have when you get out.
- Julia, bu ne hoş bir sürpriz!
- Julia, why, this is a delightful surprise!
- Ne hoş bir sürpriz.
- Well, what a pleasant surprise.
- Bayan Morelle, ne hoş bir sürpriz!
Miss Morelle? What a pleasant surprise.
Bu ne hoş bir sürpriz.
Estella, this is an unexpected pleasure.
Ne hoş bir sürpriz! Nelly çok sevinecek.
What a pleasant surprise.
- Bu ne hoş bir sürpriz!
- What a pleasant surprise!
- Ne hoş bir sürpriz.
- What a pleasant surprise. - For me too.
Ne hoş bir sürpriz!
You've settled here?
Ne hoş bir sürpriz.
What a pleasant surprise.
General Cartwright. Bu ne hoş bir sürpriz! - Sarah.
General Cartwright, what a pleasant surprise.
Ne hoş bir sürpriz.
- What a nice surprise.
- Aman ne hoş bir sürpriz!
What a wonderful surprise!
Bakın millet, Willie Amca'nın bize sürpriz yapması ne hoş, değil mi?
- Look, everybody isn't it nice of Uncle Willie to surprise us?
Ne hoş bir sürpriz doktor.
Well, this is a pleasant surprise, Doctor.
Sevgili hanımefendi, ne hoş bir sürpriz.
My dear lady, this is a charming surprise.
Ne hoş bir sürpriz.
It's a real pleasant surprise.
Ne hoş bir sürpriz.
This is a pleasant surprise.
Ne hoş sürpriz.
What a pleasant surprise.
çünkü, aşçılığım yeterli olsa da, elimdeki malzemeler biras sınırlıydı. John, ne hoş bir sürpriz.
Chances were, I wouldn't be disturbed.
- Ne hoş bir sürpriz.
- A nice surprise.
Ne hoş bir sürpriz Chad.
It is a pleasant surprise, Chad.
Seni tekrar görmek ne hoş bir sürpriz.
Kind of surprised to see you back.
Ne hoş bir sürpriz Breckenridge.
It's right nice seeing you again, Breckenridge.
Ne hoş bir sürpriz.
This is a nice surprise. May I join you?
Ne hoş bir sürpriz.
I say there, this is a bit of a jolly surprise.
Bayan Marple! Bu ne hoş bir sürpriz böyle.
Why, Miss Marple, this is an unexpected pleasure.
'Ne hoş bir sürpriz.
'Well, what a pleasant surprise.
Ne kadar hoş bir sürpriz.
What a delightful surprise.
Tintin, bu ne hoş bir sürpriz!
Oh, Tintin, what a surprise!
Oh, ne hoş bir sürpriz.
Oh, what a lovely surprise.
Bu ne hoş bir sürpriz.
What a nice surprise.
- Heywood, ne hoş bir sürpriz!
Heywood, what a surprise.
Bay Vandergelder, sizi görmek ne hoş. - Dolly Levi, ne sürpriz.
Mr. Vandergelder, how nice to see you.
Bu ne hoş bir sürpriz.
This is a nice surprise.
ne hoş 314
ne hoş değil mi 44
ne hoşgeldiniz 22
ne hoş bir sürpriz 74
ne hoş geldiniz 43
sürpriz 436
sürpriz mi 29
sürpriz oldu 24
ne hoş değil mi 44
ne hoşgeldiniz 22
ne hoş bir sürpriz 74
ne hoş geldiniz 43
sürpriz 436
sürpriz mi 29
sürpriz oldu 24