Oldukça güzel Çeviri İngilizce
1,373 parallel translation
Bu oldukça güzel.
It's pretty cool, you know.
Aslında, oldukça güzel görünüyor.
Yes, this place will do quite nicely, actually.
- Bence oldukça güzel idare ederdin.
- l think you'll manage just fine.
Oldukça güzel... Ne aromalı bu?
It's pretty good... what flavour is that?
Bu oldukça güzel bir kısım.
This is a nice patch here.
Bu oldukça güzel bir yarış olabilir değil mi?
That'd be pretty good racing, wouldn't it?
Yeğenin oldukça güzel bir kız.
She's a very pretty girl, your niece.
Diğerleri de oldukça güzel efendim.
The others were exceptionally nice, too, ma'am.
Oldukça güzel bir oda.
It's a pretty good room.
Oldukça güzel.
It's pretty good.
Oldukça güzel
She's good looking, man.
- Vay canına, oldukça güzel.
- That's real pretty.
Oldukça güzel.
[BELL RINGS]
Yine de oldukça güzel bir partiydi.
Pretty damn good party, though.
bu hoş hanım şimdi sana oldukça güzel ışıklar gösterecek.
This lovely lady is gonna show you some very pretty lights.
Aslına bakarsan yediğim ilk örümcek çorbası, ama gerçekten oldukça güzel.
It's the only spider soup I ever ate, but it's really quite good.
Ve söylemeliyim ki, yanınızdaki oldukça güzel.
And might I just say, she is quite a beauty
Oldukça güzel bir grup.
They're a fine bunch
Az kaldı. Son gün için oldukça güzel, değil mi?
All but Nice day for a last stand, isn't it?
Sadece oldukça güzel olacak diyelim.
Let's just say it's gonna be pretty sweet.
Oldukça güzel kadın, huh?
She's pretty hot, huh?
Yürüyüş için oldukça güzel bir gün.
It's a beautiful day for a walk.
Oldukça güzel bir ev.
Wow, this is a nice house.
- Evet, oldukça güzel dimi?
- Yeah, she pretty fine, huh?
Söylemeliyim ki, hayat oldukça güzel.
I've gotta say, life is pretty good.
Oldukça güzel, değil mi?
Pretty sweet, huh?
Oldukça güzel.
Rather gorgeous.
Burası oldukça güzel olmasına rağmen tehlikeli bir yer. Anladınız siz.
It's a beautiful but harsh land which you enter at your peril. 0hl See what I mean?
Oldukça güzel.
Fair enough.
Bu oldukça güzel bir his.
It feels pretty damn good.
- Evet, orası oldukça güzel.
- Yes it is beautiful there.
- Oldukça güzel bir dekor yaptın!
You made quite a scene!
Orada hava oldukça güzel.
The weather there is good.
Geçen gün yazdıkların bence oldukça güzel düşünülmüştü.
Listen, what you wrote the other day I thought it was well considered.
Bir çocuk için oldukça güzel el yazın bvarmış.
You had nice handwriting as a kid.
Hatta bence oldukça güzel bir şeydir.
It's quite a beautiful thing, I think.
Sanırım oldukça güzel.
But I think it's pretty good.
- Oldukça güzel değil mi?
Quite good, actually.
Oldukça güzel bir kadındı.
She was quite a beauty.
Oldukça güzel.
She's pretty.
Amerikalı bir kız arıyoruz. Muhtemelen 20 yaşından küçük. Oldukça güzel, sıradan sınıfına rağmen oldukça terbiyeli... 1-60, 1-65 boylarında zayıf, düzgün hatları olan koyu renk saçlı bir kız.
We're looking for an American girl, probably not older than 20, outstanding looks despite her humble circumstances, refined manners, five feet five or six inches tall, slim, shapely, fair skin, dark hair.
Gölü hareketli görmek oldukça güzel ; kanomu suya indirmek ve biraz kürek çekebilmek güzel bir değişiklik!
It was good to see the lake in motion again and it was even better to slip the canoe into the water and paddle to work for a change!
Sonuçta oldukça güzel ve düz bir tahta elde etmiştim. Diğerlerini yapmaya koyuldum.
The result was a real nice board, so I continued to fashion others.
Soğanlarım oldukça güzel.
My green onions looked pretty respectable.
Oldukça güzel yer.
It's pretty nice.
Bu öğleden sonra sizin için biraz güneş açmış olduğu için sevinçliyim efendim, çünkü göreceğiniz gibi oldukça aydınlık ve güzel.
I'm glad there's a little sun for you, ma'am. As you see, it's quite light and pleasant.
Oldukça güzel görünüyorlar.
You're right, it was completely uncalled for.
Oldukça da güzel biri.
She's quite an elegant one.
İki makara film harcamışsın. Bu oldukça güzel.
You shot two rolls of film which is very good.
Oldukça da güzel.
They're good.
Hayır, bu oldukça güzel.
No, it's peachy enough, this.
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzellik 77
güzelmiş 286
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzellik 77
güzelmiş 286
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel bayan 54
güzel olmuş 50
güzel bir gün olacak 16
güzel mi 269
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzeldir 52
güzel bayan 54
güzel olmuş 50
güzel bir gün olacak 16
güzel mi 269
güzel bir akşam 18
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel yer 53
güzel değil mi 278
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel yer 53
güzel değil mi 278