Onu duydun Çeviri İngilizce
1,044 parallel translation
Onu duydun.
You heard him.
- Onu duydun, baba!
- You heard him, Pa!
Onu duydun mu?
You've heard of him?
Onu duydun mu?
Did you hear that?
Onu duydun, Gomez.
You heard him, Gomez.
- Onu duydun, değil mi?
- You heard him, didn't you?
Onu duydun mu?
Did you hear him?
Onu duydun mu, Jeanne?
Did you hear him, Jeanne?
Onu duydun. Hediye etsen bile almıyor.
Yeah, well, you heard Henry J. He wouldn't take him as a gift.
- Onu duydun mu?
- Did you hear him, Barabbas?
Bugün onu duydun.
You heard him today.
Onu duydun.
You heard him, dude.
Fletcher, onu duydun.
Fletcher, you heard him.
Onu duydun, beni yalnız bırakmayacaktı.
She wouldn't go away, you heard her, she wouldn't leave me alone.
- Onu duydun Vince, anlaşma bitti.
- You heard him, Vince, the deal's off.
Onu duydun, Papa'ya başvuracak.
Did you hear him, he appeals to the Pope.
Onu duydun mu?
Hear that?
Onu duydun, bize ihanet etmemiş.
You heard him, he didn't betray us.
Onu duydun mu?
Oh, you've heard about him, eh? Yes.
Onu duydun. O rotayı sürekli güncelleştirip duruyordum.
I have been updating that course for hours.
Ama onu duydun, tek umursadιğι o adamlarι ele geçirmek.
But you heard him, all he cares about is getting those men.
Onu duydun.
You heard him, get.
- Onu duydun mu?
- You hear him?
Onu duydun. Altınların hepsi burada bir yerde.
All the gold is here somewhere.
- Onu duydun.
- You heard him.
Tulum çalıyordum, sende onu duydun.
I'm playing the pipe, so they can hear us.
- Onu duydun.
- You heard her.
Onu duydun, Nutsy!
You heard him, Nutsy! Get goin'!
Onu duydun.
You heard her.
- Onu duydun.
- Adrian!
Onu duydun mu Tom?
Did you hear her, Tom?
Nico Arroyo, onu duydun mu?
Nico Arroyo, heard of him?
Ya sen, Fabian, onu duydun mu?
And you, Fabian, what have you heard about him?
- Onu duydun mu Stephane?
Did you hear that, Stefan?
- Onu duydun.
You heard him.
Onu duydun topçu, inme bölgesine iki kilometre var.
You heard him, gunner, two klicks to the LZ.
Beni duydun. Çıkar onu buradan!
You heard me, get it out of here!
Meadows onu parçalara ayıracak, Cliff'i duydun.
Meadows'll cut him to pieces, you heard Cliff.
Nereden duydun sen onu?
Where did you hear about her?
Hey Quarrel, eğer ejderha görürsen onu yakala ve yüzüne üfle, duydun mu?
Quarrel, if you see a dragon you get him first and breathe on him.
Onu hiç duydun mu?
Ever heard of him?
- Onu kendi kulaklarınla duydun. - Konuşan o değildi.
- You heard him with your own ears.
Onu duydun, Donovan.
You hear that, Donovan?
Kızı geri getir. Duydun mu, onu geri getir!
Yeah, you bring her back now, you hear me?
Duydun onu.
You heard him.
- Hiç duydun mu onu?
- Ever heard of him?
Onu, orada olduklarını söylerken duydun.
You heard my sister-in-law say something about "they" being here. Your guess.
- Ve dün, onu bir kamyonette sevişirken duydun. Bugün de evimde üç ceset gördün.
And you heard her have sex in a van yesterday and today you saw 3 corpses at my place.
"Bir çocuk daha onu öldürür." İngilizcesini de duydun.
" "Next childbed will be her death." " So now you've heard it in English too
Duydun onu, ilerle.
You heard him, let's go.
- Onu öldürme, duydun mu, evlat?
- But don't kill him, you hear, son?
onu duydunuz 54
onu duydun mu 34
duydun mu bunu 28
duydun mu 1424
duydunuz mu 459
duydun mu beni 209
duydun 82
duydunuz mu beni 21
duydunuz 53
duydun beni 20
onu duydun mu 34
duydun mu bunu 28
duydun mu 1424
duydunuz mu 459
duydun mu beni 209
duydun 82
duydunuz mu beni 21
duydunuz 53
duydun beni 20
duydun işte 23
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23