Patrol Çeviri İngilizce
4,654 parallel translation
Sınırdakilerin gözünden kaçmış.
Mexican border patrol missed it.
O gece tek başına devriyedeydi.
He was working patrol alone that night.
Sınır devriyesini arttırmışlar havaalanlarında güvenliği yükseltmişler.
They've increased border patrol, they've heightened security at the airports.
Devriye görevimin yaklaşık dördünce ayında pislik birini tecavüzden tutukladım.
I'd been on patrol for, like, four months when arrested this scumbag for rape.
Tamam, bak, evinin önünde bir devriye arabası bulunduracağım.
Ok, look, I'm going to park a patrol car outside your place.
Güvenlik devriyesi her on dakikada bir.
Security patrol's on a 10-minute cycle.
Devriyeye fotoğrafını verdik, ayrıca banka ve kredi kartlarını izlemeye aldık.
We gave his photo to patrol, and we've flagged his ATM and credit cards.
Bütün ilacı alabilirdi, o anda orada dolaşan devriye olmasaydı.
He would have taken all the drugs, if it hadn't been for the patrol swinging past.
Queens'te devriye görevindeydim.
I was on patrol in Queens.
Arkadaş vardiyası da gelmiş.
Uh-oh. Friend patrol.
- Kendine gel ve devriyeye çık.
Pull yourself together and get out on patrol.
Grace Goodwin'in arabasını devriyeler buldu yani.
So patrol found Grace Goodwin's car.
Devriyeler Grace Goodwin'i az önce bulmuş.
Patrol just found Grace Goodwin.
Unutma, bugünün hayran kulübü, yarının teselli ekibidir.
Just remember, today's fan club is tomorrow's console patrol.
Evsiz çift grubuyla orada konakladılar edildi üstgeçit altında, vücudu benekli ve bir devriye birimi aşağı bayraklı.
Homeless couple was camped there with the group under the overpass, spotted the body and flagged down a patrol unit.
Dişi bir Afrika siyah kartalı devriyede.
A female Verreaux's eagle is on patrol.
- Tek bir devriye bile görmüyorum.
- I haven't seen one patrol.
- Devriye rehberinde de bahsediyor bundan, Frank.
They're already citing the patrol guide, Frank.
- Onu ben yazmadım.
I didn't write the patrol guide.
İçim rahat etsin diye yarın seni okula ben götüreyim çıkışta da bir devriye arabası alıp merkeze getirsin. Ciddi misin?
And I would feel better if I drove you to school tomorrow and had patrol pick you up and bring you to work afterwards.
- Ya da bizden biri halleder. - Bu iş çözülene kadar.
I'll arrange to have him to be picked up by patrol or one of us until...
Bu devriye arabasının tekrar dönmesinden önce üç dakikanız var.
You've got three minutes before that patrol car circles around again.
- Kruger'e devriye yaptıracağım.
- I will put Kruger on patrol.
Junior, sen devriye yap.
Junior, you stay on patrol.
Tamam, devriyeye o çıksın.
Okay, just let him go on patrol.
Devriye için silah lâzım.
I need a gun for patrol.
Sınır devriyesi, DEA, ICE, FBI sabah olunca hepsi bu işe burnunu sokacaktır.
Border patrol, DEA, ICE, FBI... come morning, they'll all be sticking their beaks in.
Bitterman Houses'da devriye gezerken edindiğim bazı bilgileri dedektiflere götürdüm.
I brought the detectives some information that I'd gained while on patrol in the Bitterman Houses.
... ESU, arama emri birliği Çete Masası ve devriye ekiplerinde ortak bir şekilde ellerinde tutuklama emirleri ile şu suçlara istinaden :
ESU, the Warrant Squad, the Gang Division and patrol- - armed with warrants for arrests on charges including conspiracy to murder in the cases of police officer Vincent Cruz and Mayor Carter Poole, narcotics possession with intent to distribute,
Başka bir tehlike olmadığı sürece hız yapan araçlarla devriyeler ilgilenir.
Speeding cars are handled by patrol unless it's dangerous.
Ama gümrükte narkotik köpekleriyle ya da elektronik aletlerle uyuşturucu kontrolü yapmıyorlar mı?
But doesn't border patrol check for things like this with drug dogs and electronic sniffers?
Piedra Parada Belediyesi'nin terkedilmiş bölgesinde, devriye araçlarından birinin kaputunda, üç insan kafası bulundu.
Abandoned in the municipality of Piedra Parada, placed upon the hood of their own patrol car, three severed heads were found.
Çavuş Haynes arıyor, Karayolu devriyesi.
I got Sergeant Haynes, Highway Patrol.
Sınır Güvenlik!
Border Patrol!
Bu sınır güvenliğinin sizi dördüncü yakalayışı, değil mi?
This'the fourth time the Border Patrol gets you, right?
Orada sınır devriyeleri yok, dostum.
There's no border patrol there, man.
Otoyol devriyesine göre ; Pam Bonner'ın trafik kazası 01.30 ile 02.00 arasında gerçekleşmiş.
The highway patrol determined that Pam Bonner's accident occurred between 1 : 30 and 2 : 00 AM.
Otoyol devriyesine göre tek arabalı bir kaza olmuş.
According to the highway patrol, it was a one-car accident.
Amirinin dediğine göre dün gece devriyedeyken telsizle izinsiz giriş yapanları bildirmiş.
According to a supervisor, Torez was out on patrol last night when he radioed in a report about some trespassers.
İran sınır devriyesinin telsiz trafiğiyle ilgili bir gelişme?
Any updates on the Iranian border patrol radio traffic?
Tamamdır, üç kilometre güneyde bir Irak devriyesi var.
All right, we got an Iraqi patrol three clicks south.
Efendim, o Irak devriyesi şimdi kuzeye, patlamanın olduğu yere döndü.
Sir, that Iraqi patrol just turned north, towards the explosion.
Devriyenizi geri çekin. Bir CIA ekibimiz o alanda size bahsetmediğimiz bir operasyon yapıyor mu?
Turn your patrol around, we have a CIA team we didn't tell you about, operating in the area?
Anlaşıldı Bravo takımı. Irak devriyeleri konumunuza yaklaşıyor, dikkatli olun.
Roger, Kilo-Bravo, be advised that Iraqi patrol is closing on your position.
Irak devriyesine saldıralım mı diyorsun?
You saying we engage the Iraqi patrol?
Peki Irak devriyesi nerede, bir dakika uzaklıkta mı?
That Iraqi patrol is, what, a minute away?
Irak devriyesi de partiye katıldı.
Iraqi patrol just joined the party.
Beş kilometre yakındaki her sokağa devriye yerleştirdim patron.
I put a patrol on every street within a three-mile radius, boss.
Mahallenizde bir devriye aracımız var, Bayan Sanders.
We have a patrol car in your neighborhood, Mrs. Sanders.
Nöbetteydik. Birden biri bize ateş etmeye başladı.
We were on patrol, and all of a sudden someone starts shooting at us, and it's not until the dust clears that we realize
Devriyeye çıkmıştık.
We were on patrol.
patron 1880
patronum 43
patron nerede 24
patron benim 63
patron kim 24
patron sensin 110
patron o 21
patron mu 17
patronun 19
patron yang 16
patronum 43
patron nerede 24
patron benim 63
patron kim 24
patron sensin 110
patron o 21
patron mu 17
patronun 19
patron yang 16