Patron o Çeviri İngilizce
758 parallel translation
Senin görmeye geldiğin patron o mu?
Is she the patron you had to see?
Loophole, patron o değil.
Loophole, that's not the boss.
Ve görmeyecekse, patron o bahsettiğin Sammy Amca'ya mektup yazacakmış.
And if she don't get it, boss she gonna write this Uncle Sammy you talk about.
Eğer o patron olsaydı ben o çetede kalırdım.
I'd have stayed with the bunch if he was boss.
Seibei ile yolunu ayırdı ve o da bir patron oldu.
He left Seibei to start a rival gang, taking half of Seibei's men with him.
Patron o. Ama gözleri üzerinde olsun.
But you better keep an eye on him.
Sen gittikten bir süre sonra burada patron o oldu.
He's been the boss around here since sometime after you left.
Bu civarda en büyük Patron o.
He's a real big man around these parts.
Patron o burda.
Boss, he's here!
Tamam patron, elimden geldiğince, ama tavuğuma kış derlerse o başka!
All right, boss, I'll do my best, but I can't help it if these birds get my goat.
- Emin ol da o olsun, Johnny. - Arabalar hazır patron!
- Make sure it's him.
- Geriye bir tek o kaldı, patron.
- He's the last one, boss. - Come on, Tony.
Hayır, hayır, o gözle bakma be, patron.
No, no, don't look at it that way, Guv'nor.
- O kadar taşımam patron.
- Can't carry that much, boss.
Öyleyse, eğer kalmayı düşünüyorsan,... Miles, Rainbow dışında da adam çalıştırıyor,... o, iyi bir patron.
If you want to stick around, Miles can always use another man-sized hand out at the Rainbow.
Doğru söyle patron, o kadar büyük müydün?
On the level, boss, were you that big?
- Nasıl iyi gidiyor mu? - Evet, ya sizin? O, pek de iyi görünmüyor.
Patron, what's the matter with him?
Kodeste ya da dışarıda, patron hala o.
He's still Mr. Big, in prison or out.
Büyük patron bu işe bizi de bulaştırdı. O yüzden paralar beşe bölünecek.
The big man set me in on this, so we split five ways.
Ne bileyim patron. O kızla çıkıyordum.
Well, you see, I used to go out with that girl.
Patron sensin, al o zaman.
You're the boss, take.
- Hayır, o'büyük patron'.
- No, he's the big thumb.
O yalnızca bir patron değil, her şeyden önce bir gösteri yapıyor...
He's not only the boss, he is also doing a show in the first part...
- O yaşlı hoş bir bayan, patron.
- Oh, she nice old lady, boss.
Oh, düşmez o, patron.
Oh, she not fall off, boss.
Peki "O mektubu yolluyor musun?", derler patron.
They say, "But do you send that letter?" boss.
... Başkan da Mr. Oshira'ya güvenmez o yüzden hepsi gitti, patron.
... and Mr. Mayor not trust Mr. Oshira so all got to go, boss.
Hey, patron, o anlatacakmış.
Hey, boss, she gonna tell.
- O'na derdini anlatmak ister misin, patron?
- You want to tell her your trouble, boss?
O, geisha kızıdır, patron, işi budur.
Oh, she geisha girl, boss, that's her business.
Burada bir tek patron var, o da benim.
I'm the only boss around here.
- Patron ben değilim, o.
- I ain't the ramrod here, he is.
O önemli kodaman buranın sahibesi miydi?
So your "important patron" was the proprietress here?
O zaman burada patron kimmiş, göreceğiz.
Then we will see who's boss over here.
Yine o aldatıcı kara gözlükleri takmış, patron.
- He's got his dark cheaters on, boss. - Uh-oh.
Patron, o iki genç evlenmeli yoksa ortadan çatlayacaktır. - Size söyledim.
Hey, boss, those two kids better get married, or else they're gonna bust.
İffetle ilgili konuşmalar yaparak da çünkü Patron'un o işte de bezi var.
Number one, the winner, success. Now, that can be you.
O patron, hah?
- Some boss, eh? - Sí.
O dul bir kadın Patron işi gerçekten zor.
She's a widow woman, Boss, and she's got a long, hard row to hoe.
Ben yola koyulayım o halde, patron.
I'll be on my way then, Boss.
O havai fişek imalatçısı olmalı ki patron Bunkichi onu Edo'dan çağırıyor.
He must be the fireworks maker that Boss Bunkichi called in from Edo.
Yasugoro büyük konuşuyor, Fakat o patron Bunkichi ile kıyaslanamaz.
Yasugoro talks big, but he's no match for Boss Bunkichi.
Körüm, Patron, o yüzden gerçekten söyleyemem.
I'm blind, Boss, so I couldn't really tell.
- Ama, patron o seni bekliyor.
- But, boss...
Sakinleştin ve yine o patron havalarına girdin.
You are calm now. Your boss look is back.
O dediğin beni aşar patron.
No, I can't afford'em, Governor.
Dostum ve koruyucum ve yapımcım Bay Alexander Meyerheim
My friend and, in this case, patron and producer Mr Alexander Meyerheim arrives in Paris from Cannes at ten o'clock on...
Büyük patron Grubby Mattson'un, Bumblebee O'Neill adında dansçı bir sevgilisi vardı, kızla birlikte olduğumdan şüpheleniyordu.
The boss, Grubby Mattson, had a girl named Bumblebee O'Neill she was a dancer and he got worried that I was also with her.
Üzgünüz Patron fakat o...
Sorry, Boss, but he's -
O iyi bir Patron değilmi ki?
Isn't he a good boss?
O Patron Jubei Araiso'dur.
That's Boss jubei Araiso.