English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ S ] / Söylemedi

Söylemedi Çeviri İngilizce

10,596 parallel translation
Charles söylemedi mi?
Well, didn't Charles tell you?
Wallace Turk neden bize nerede olduğunu söylemedi peki?
Why didn't Wallace Turk just tell us where she was?
Hayır, söylemedi.
No, she didn't.
Axl olumlu bir şeymiş gibi söylemedi.
Axl didn't say it like it's a positive thing.
Sana söylemedi mi?
Didn't he tell you?
- Casusun sana bir şey söylemedi mi?
Didn't your spy tell you anything?
Caffey'nin saldırganla bir geçmişi vardı ve bize söylemedi.
Caffey had a history with the shooter, and he doesn't mention it.
- Söylemedi.
- She didn't say.
Hayır, Ezra bir şey söylemedi zaten.
No, no, no, uh, he didn't say that you were.
Kimse bana İntikamcılar'la takıldığım takdirde S.H.I.E.L.D. tarafından tutuklanacağımı söylemedi.
Whoa, whoa, whoa. Whoa. No one told me hanging out with the Avengers could get me arrested by S.H.I.E.L.D. Not cool.
Ona Marigold'u göstermiş ama nedenini söylemedi.
She took him to Marigold. Didn't tell him why.
Henüz ona söylemedi ve mutlu olma şansı istiyorsa söylemek zorunda.
She hasn't told him yet and she must if they're to have any chance of happiness.
- Hiçbir zaman birisi hakkında bir şey söylemedi.
~ She never said anything about somebody else.
Söylemedi.
He didn't say.
- Peki adam her konuda bu kadar samimi davranıyorken bunu detayı neden görüşme sırasında söylemedi?
- But why wouldn't he say that at the interview? When he'd been pretty candid about everything else.
Burada olduğunu kimse söylemedi.
No one told me you were here.
Supergirl size kaç yaşında olduğunu söylemedi ki.
Supergirl didn't tell you how old she is.
Tanrılar onun Ariadne olduğunu söylemedi.
The gods did not state that it was Ariadne.
Adını da söylemedi?
Or tell you his name?
Sanırım çocuklar sana söylemedi.
I guess the boys didn't tell you?
Bütün hayatım boyunca dişimin arasında bir şey vardı ve kimse bana söylemedi.
- Yeah. All my life, I felt like I was walking around with food in my teeth, and no one would ever tell me.
Tabi ki sana söylemedi.
Of course he didn't tell you.
- Ama bize neden söylemedi.
But, then, why didn't she tell us.
Becky söylemedi mi?
Didn't Becky say?
- Sana beraber çalıştığımızı söylemedi.
He didn't tell you we were working together.
- O söylemedi ki!
He didn't tell me.
Ve hayır, Sid nereye gittiğini söylemedi.
And, no, Sid didn't say where he was going.
Nedenini sana söylemedi.
He didn't tell you.
- Söylemedi.
- Didn't say.
Bana hiçbir şey söylemedi.
He never told me anything.
Bilmediğimiz bir şey söylemedi ki, hanımefendi.
He hasn't said anything that we don't already know, ma'am.
Sana hiç söylemedi mi?
She never said?
- Neden bir şey söylemedi?
Why didn't he say anything?
Aliyah sırrını bana söylemedi.
Aliyah doesn't confide in me.
Kimse bana işbirliği yapacağımı söylemedi.
Uh, no one told me I'd be collaborating.
Peki Miller neden bir şey söylemedi?
So, why didn't Miller say anything?
Benden hoşlandığını sana söylemedi mi?
Didn't I tell you she liked me? While you keep an eye on the family..... I'm going to go see what she's up to. Right.
O sana nereye geleceğini söylemedi mi?
So, uh, did she not tell you where you were headed?
Kafasının içine girmeme izin verdiğini sana söylemedi mi?
Didn't she tell you not to let me get in your head?
Jung Joo, bilerek bana yalan söylemedi.
This place is in desperate need for some PR.
- Bana söylemedi ki.
- He didn't tell me.
Bana söylemedi.
Not-not that he told me.
Callen neden bize Sabatino'yla buluştuğunu söylemedi?
Why wouldn't Callen tell us he was meeting with Sabatino?
Sebebini söylemedi.
He didn't say why.
Söylemedi ama Hetty'nin ofisinde ve çok ciddi görünüyor.
Uh, he didn't say, but he's in Hetty's office, and he looks pretty serious.
Bana adını söylemedi.
She didn't tell me.
- Sana söylemedi, değil mi?
Only he didn't ask you, did he?
- Ona vermeni kim söyledi? - Kimse söylemedi!
- Who told you to give it to her?
Hayır, kimseye bir şey söylemedi.
Ah, no, he didn't tell anyone anything.
- Söylemedi leydim.
- Why?
- Hiçbir şey söylemedi.
Well, Randall was in the next cell. - He didn't say anything.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]