Uyuyakalmışım Çeviri İngilizce
644 parallel translation
Uyuyakalmışım.
I guess I fell asleep.
Ama geçen gece, onun yanına gidemeden uyuyakalmışım.
But I fell asleep last night before going to her.
Sizi beklettiğim için beni affedin, Baron, ama uyuyakalmışım.
Forgive me for keeping you waiting, Baron, but I dozed off.
- Uyuyakalmışım.
- I've been asleep.
Uyuyakalmışım.
I overslept.
Efendi kat sahipleri toplantısındaydı, ben de uyuyakalmışım.
The master was at a condo board meeting, and I was asleep.
Uyuyakalmışım.
I fell asleep.
Uzanmıştım ve biraz uyuyakalmışım.
I lay down and I was asleep.
Uyuyakalmışım ve...
I fell asleep, and...
- Uyuyakalmışım.
- Overslept.
Daha da kötüsü aramanı bekledim ve böylece uyuyakalmışım.
And worse, I waited for your call, and fell asleep like that.
Bir dakika, uyuyakalmışım...
Hold on. I was just falling asleep.
- korkarım uyuyakalmışım.tekerlekteki sorun neydi?
- I'm afraid I dozed off. What was wrong? - Something with the wheel.
Öğleyin geldim, sonra da uyuyakalmışım.
I got there at noon. I was asleep.
Beklerken uyuyakalmışım.
I fell asleep waiting.
Tamam, uyuyakalmışım.
All right, I overslept.
Rüyamda bir sokakta uyuyakalmışım, genç bir adam geliyor, uzun boylu ve güçlü.
I dreamt I was asleep in the street, and a young man came, he was tall and strong.
Sonra uyuyakalmışım.
And then I fell asleep.
Özür dilerim, uyuyakalmışım.
I'm sorry, I overslept.
Uyuyakalmışım.
I FELL ASLEEP.
Uyuyakalmışım.
I must have dropped off.
- Uyuyakalmışım.
- I've been sleepin'.
- Uyuyakalmışım.
- I'm almost sleeping.
Oh, uyuyakalmışım, hem de ilk sabahında!
Ohh, I overslept, and on your first morning, too!
Sadece uyuyakalmışım.
I just fell asleep.
Herhalde uyuyakalmışım.
I must've gone to sleep.
Pete Restoran'da uyuyakalmışım, sonra Deborah Vaughn'a rastladım.
I fell asleep at Pete's and then I ran into Deborah Vaughn.
Sonra uyuyakalmışım.
Nothing much. I fell asleep
Bu dünyanın en eski özrü, ama uyuyakalmışım ve sizi aramayı düşünemeden evden çıktım.
IT'S THE OLDEST EXCUSE IN THE WORLD, BUT I OVERSLEPT AND RUSHED WITHOUTTHINKINGTO CALL.
Yatağa girdim, kitap okumaya çalıştım, uyuyakalmışım.
I went to bed, I tried to read, and I fell asleep.
Ben uyuyakalmışım.
I must have fallen asleep.
Kusura bakma, uyuyakalmışım.
I'm so sorry. I fell asleep.
Çünkü uyuyakalmışım.
Because I was asleep.
- Kitap okurken uyuyakalmışım da.
- I was snoozing over a book.
Uyuyakalmışım.
I was asleep.
Uyuyakalmışım.
I was sleeping.
Uyuyakalmışım. Kendimi sinemada sandım.
I went to sleep, dreaming I was in a movie.
Uyuyakalmışım da.
I fell asleep.
Burada uyuyakalmışım.
I must've fallen asleep here.
Uyuyakalmışım.
I just fell asleep.
Ah, uyuyakalmış olmalıyım.
Oh, I must have taken a wee nap.
- Uyuyakalmışım.
- I fell asleep.
Sonunda uyuyakalmış olmalıyım. Rüyamda arabanın geri döndüğünü duydum.
Finally I must have fallen into a kind of half-sleep... and I dreamed I heard the car coming back.
- Uyuyakalmışım.
I was asleep!
Hemen uyuyakalmışım.
I fell asleep almost immediately.
- Karım uyuyakalmıştı.
- Oh, my wife's been asleep.
Uyuyakalmıştım ve bir saplanma ağrısı beni uyandırdı.
I was asleep... and a stabbing pain woke me.
Uyuyakalmış olmalıyım.
I must have dozed off.
O iskemlede uyuyakalmış olmalıyım ve sonra o sesi duydum...
I must have dozed off in that chair and I heard...
Uyuyakalmış olmalıyım.
Ι must have faΙΙen asΙeep.
Konuşman sırasında uyuyakalmış olmalıyım.
I must have fallen asleep during your speech.
uyuyacağım 54
uyuyamıyorum 198
uyuyalım 19
uyuyan güzel 16
uyuyamadım 145
uyuyamam 31
uyuya kalmışım 19
uyuyamadın mı 31
uyuyamıyor musun 38
uyuyamıyorum 198
uyuyalım 19
uyuyan güzel 16
uyuyamadım 145
uyuyamam 31
uyuya kalmışım 19
uyuyamadın mı 31
uyuyamıyor musun 38