English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ V ] / Vın

Vın Çeviri İngilizce

5,876 parallel translation
Sıvının fazlası beyindeki şişliği daha da kötüleştirir.
Too much can make her brain swelling worse.
Elektriğe mi yoksa İnbot sıvısına mı ihtiyacın var söyle. Torba.
Let me know if you need electricity or Hub fluid.
Kıvırcık saçını sevdim.
I like your curly hair.
Ama sizden biri birkaç kampçının üzerine şu kırmızı fosforlu yangın sıvısından boşaltmış.
But, I heard from some campers that one of your staff just soaked them with that red fire phosphorescent stuff that you use.
Çekirdek sıvısının içinde genetik kodun moleküler harfleri serbestçe gezinir.
Inside the liquid of the nucleus, the molecular letters of the genetic code float freely.
Sıfırın yüzlerce derece altındaki Titan suyun asla sıvı halde bulunamayacağı kadar soğuk.
At hundreds of degrees below zero, Titan is far too cold for water to ever be liquid.
Kurbanın ciğerleri içten bir sıvı ile dolmuş ve birde bunu bulduk.
And there's this.
Frida'nın kıvır zıvır kutusu.
That's Frida's bits box.
Buraya sıvıştığını gördüğümü sandım.
Heather : Thought I saw you sneaking off down here.
89 ml üzerindeki sıvıların geçişi yasak.
No liquids above three ounces beyond this point.
Çünkü hatunlar üzgün ama o kadar da üzgün değiller çünkü olacağını biliyorlar anlıyor musun?
That's it! No! Hey, it's spelled with a "v," not "p-h"!
NARVIK-A denekleri korkunç bir şekilde öldü. Yaralar, kanamalar, iç oganlarının sıvılaşması.
The NARVIK-A subjects died horribly... lesions, hemorrhagic shock, liquification of internal organs.
Jay, suların % 80'inin vajinal sıvıdan üretildiği konusunda ısrar etse de eğlenmek için sabırsızlanıyorduk ya da burada çalışmak için.
And even though Jay insisted that 80 % of the water was made up of vaginal fluid, we still couldn't wait to try out the rides, or, better still, work there.
Bak, bir adamın L.C.V'si onun sözüdür.
Look, a man's RSVP is his word.
Matthew'a o ıvır zıvırı nerden aldığını sordum ama, tam bir cevap vermedi.
So I said, "Matthew, where did you get those Skittles from?" And he said, "I got..."
Matthew'a o ıvır zıvırı nerden aldığını sordum ama...
So, I said, "Matthew, where did you get those Skittles from? They're mine."
- Kablolar kıvılcım çıkartsın yeter.
Just make the wires make a spark.
Beyin zarı sıvısını deldin.
You broke through the arachnoid matter.
Franck ve ben b-o-ş-a-n-m-a-n-ı-z-ı duyduğumuz için çok üzüldük.
* * * Franck and I are so sorry to hear about the d-i-v-o-r-c-e.
Motorlu Taşıtlar'ın veritabanına girdim.
I'm in the D.M.V. database now.
Arkadaki dostun Panama'da Başkan yardımcısını kendi kurtarmış gibi anlattı.
Your compadre back there took the credit for saving the V.P. down in Panama.
Başkan yardımcısının eşine yazdığın mektubu okudum.
I read the letter you wrote the V.P.'s wife.
Tanrının tüm küçük oyuncakları arasında bir kıvılcım gösteren tek sen vardın.
Among all God's little windup toys, You were the only one with any spunk.
Ne yani burası yaratıkların özel kulüp girişi.
What is this, some kind of backroom... Monster V.I.P.
NARVIK-A denekleri korkunç bir şekilde öldü. Yaralar, kanamalar, iç oganlarının sıvılaşması.
The NARVIK-A subjects died horribly, lesions, hemorrhagic shock, liquification of internal organs.
Doğum sıvısını ne kadar daha vermeliyiz Dr. Bickman?
How fast should we run her I.V. Fluids, Dr. Bickman?
Sıvıyı kapatın.
Restrict the fluids.
Beyin-omurilik sıvısını boşaltın.
Draining cerebral spinal fluid.
Beyin omurilik sıvısını almalıyız. Sonrada ona TDT uygulamalıyız.
We need to do a lumbar puncture and then place a PPD.
Bu yüzden beyin omirilik sıvısını alıyoruz.
That's why we're performing the lumbar puncture...
Teşhis koymak için bazı testler yapmak ve omurilik sıvısını alıp test yapmak istiyorum.
So, I'd like to do some diagnostic testing, and, um, and I'd like to do a spinal tap.
Omurilik sıvısını almasını için olabildiğince çabuk Dr. Farnery'i çağır?
Get Dr. Farnery to do a spinal tap ASAP, okay?
Nöromiyelitis optikalı bir hastanın beyin omurilik sıvısında hangi antikor bulunur?
What antibody is found in the CSF of patients with NMO?
Birisi sana penisinin resmini gönderirse ona hemen "A" mın resmini göndermek zorunda mıyım?
If someone sends me a snapshot of his dick, do I have to send back a picture of my "V"? Whoa.
Gazi hastanesinin askerlere iyi bakmadığını söylüyordu.
How the V.A. wasn't doing this and that for the soldiers.
Kulağımın dibinden geçen kurşunun vızıltısı haricinde... harikayım!
Aside from a bullet whizzing six inches from my head, I'm fantastic.
Diğer hastaneler ölüler üzerinde çalışmaya burun kıvırsa da yaşayanlar üzerindeki ilmimizi artırmanın tek yolunun buradan geçtiğini düşünüyorum.
Other hospitals may frown on studying the dead, but I believe it is the only way to advance our knowledge of the living.
Nedense hatırımdaki Zafer Günü de insanlık tarihinin en korkunç ve kanlı savaşının sonu da zamanın akıp gitmesiyle birlikte unutuldu.
Somehow in my mind, V.E. day, the end of the bloodiest and most terrible war in human history, grows fainter with each passing day.
Bu mal, tam bir sıvı altın tamam mı?
This stuff is liquid fucking gold, okay?
Bunu işi iyi kıvırdın.
You actually pulled this off.
Rastgele bir kıvılcımın sebep olduğunu sanıyordum.
I figured some random spark set off the gas. Didn't you read this?
Yarın akşama da, sevgililer günü kartına kocaman bir "DİL" atacağım.
Tomorrow night, I'm going to put the "V" in your Valentine.
Bob siktiğimin Woodward'ı gibi Litchfield'ın etrafında vızıldayan bir muhabir var.
I have this reporter buzzing around Litchfield like a Bob fucking Woodward.
Gördüğünüz üzere, beyin sıvısının açıklıktan hızlıca akmaya zorlanması benim değerlendirmemi kanıtlar nitelikte.
As you can see, my assessment is correct. As the brain's fluid is immediately being forced out through the opening.
Bu kadınların çocuklarının bardaklarına.. ... sıvı enerji koyduklarının farkında mısın?
Are you aware that these women are putting liquid speed in their children's sippy cups?
Kotunun paçalarını kıvırmış.
He cuffs his jeans.
Anten ile en fazla 10 T.V kanalına yayın verebilirdiniz. Kablolu ile dahi 500 kadar yeriniz olurdu. Oysa internette herkesin kendine ait bir kanalı vardır, isteyen herkes kendine blog, Myspace sayfası açabilir.
You could only send out ten channels over the airwaves, television or even with cable, you had 500 channels.
İki parça ıslak bağırsak, birbirine kusursuz şekilde dikilmiş iki parça yeter yoksa karın boşluğuna septik sıvılar boşalarak hastayı zehirleyecek.
Two slippery pieces of bowel, wet noodles somehow sutured perfectly together while septic fluids leak all over the cavity, poisoning the patient.
Ah, muhtemelen evokulu yapımı oyunlardaki rollerinden de fazla, yani cıvık saniyelerin tadını...
More than twice. Uh, more than you've probably played the lead in your homeschool production, so just enjoy your sloppy... uh, I'm sorry... really sloppy seconds.
SUV aracınız var mı, gri mesela?
Do you own an S.U.V. - - uh, maybe gray?
Ve binanın yanına park etmiş gri bir SUV var.
And there's a gray S.U.V. parked next to the building.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]