Yakïn Çeviri İngilizce
411 parallel translation
Yer düsündügümden de yakïn, o kadar.
The ground's closer than I thought, that's all.
Iki kiz kardesin olmasi gerektigi kadar yakin olmadik hiç.
We've never been as close as sisters ought to be.
Yakin oldugumuzu biliyorlar.
They knew how close we were.
Çok yakin durmayin.
Not too close together.
Çok yakin olabilecekken durmamaliyiz.
We can't stop now when we may be close.
Zafer mesalesini yakin.
Light the victory torch.
- Zafer mesalesini yakin!
- Light the victory torch!
- Yakin bile degiliz.
- We're not even close.
UEce bes dakika kala sandigindan cok daha yakin olacagiz.
At about five minutes to 3 we'll be a lot closer than you think.
Cok yakin.
Real close.
Yakin mi?
Close?
ATEŞ YAKIN.
LIGHT YOUR FIRES!
ATEŞ YAKIN.
LIGHT YOUR FIRES.
ÇABUK YAKIN FİŞEKLERİ...
HURRY WITH THE FLARES...
DAHA DA YAKIN.
MORE FLARES.
Bir düsman beni en yakin arkadasimin vahsi saldirisindan kurtarmisti,
An enemy had saved my life by the violent murder of one of my best friends.
O bir yönetmen, adı da Yakin.
He is... film director Yakin.
Yakin ise...
And Yakin is...
Yakin çok yetenekli.
Yakin is very talented!
Karım bugün aşığıyla, Yakin denen adamla, Kafkaslara kaçtı.
My woman eloped today with her lover, Yakin, to the Caucasus.
Yakalar yakalamaz onu kazığa oturtup, sonra da...
When they catch them, first thing have Yakin impaled, and then...
O hergelenin çantasını almışım.
Oh, I've taken the bag of that bastard, Yakin.
Yakin'le birlikte Gagry'e uçuyorum.
I'm flying to Gagry with Yakin.
Elimdesin, Yakin!
I've caught you, Yakin!
Yakin kokanasını terk etti ve birlikte Gagry'e gidiyoruz.
Yakin has left his witch, and we're going to Gagry.
Yakin tıpkı aptal bir çocuk gibi bana tutuldu.
Yakin fell for me like a silly boy.
Yakin'e âşık mısın?
Are you in love with Yakin?
- Yakin da kim?
- What Yakin?
Size kardeşinizin üç gün önce buraya yakin bir yerde öldüğünü söylemek için gelmiştim.
I came here to tell you that your brother died three days ago, not far from here.
Bu daha yakin bir ani.
This is a more recent memory.
Eve donmeyince Melody Green i aradim, en yakin arkadasi sonra butun gun onu gormedigini soyledi.
And, uh, when she didn't come home, mine, I thought Melody being after her. Best friends. And, uh, they haven't seen her all day.
Silahlari yakin mesafede kullanin.
Use pistols at short range.
Böyle bir zamanda sizi rahatsiz ettigim için üzgünüm, ama Max'le yakin miydiniz?
Pardon me for intruding at a time like this, but were you very close to Max?
Kocam ve ben onlarla yakin arkadasiz.
My husband and I are very good friends of theirs.
Herhalde sana çok yakin b ¡ r ¡ yd ¡.
You must've been very close to him.
Lou ¡ se'le de yakin miydiniz?
Were you very close to Louise?
Benjam ¡ n Rand'in yakin arkadasi ve danismani.
He's a close friend and advisor of Benjamin Rand.
Baskan'a yakin çalisan... buna karsin pek taninmadan kalmayi basaran... sizin gibi insanlara rastlamak hep çok sasirtici olmustur.
It's always somewhat surprising to find men like yourself working so intimately with the President, and yet somehow managing to remain relatively unknown.
Kend ¡ m ¡ sana yakin... ve güvende h ¡ ssed ¡ yorum.
I feel so close to you. I feel safe.
Eve'le yakin arkadas oldunuz, deg ¡ I m ¡... Sans?
You've become quite a close friend of Eve's, haven't you Chance?
Patlamanin merkezine yakin olan dünyalar yanip kül olurlar.
Worlds near the core or along the jets would be incinerated.
Karalari ve okyanuslariyla, küçük, ilik, bulutlu bir dünya, bu sari yildiza yakin bir durumda olabilir.
Close to this yellow star is a small, warm, cloudy world with continents and oceans.
Dünya'ya bu kadar yakin mesafede bile kesfedilecek yeni dünyalar var.
There are new worlds to chart even this close to home.
Iskenderiye'ye yakin olan bu yerde de izleyebiliriz.
And it turns out, sticks do.
Iskenderiye yakin dogu insanlarinin gelip gittigi bir yerde oldugundan hâlâ iyi bir isyeri merkezidir.
Alexandria is still a thriving marketplace still a crossroads for the peoples of the Near East.
Yazili tarihimizde yer alan olaylar ve kendimiz çok yakin bir tarihte ortaya çiktik. Öyleki hepsi Aralik ayinin 31'inin son dakikasiyla izah ediliyor.
We've emerged so recently that the familiar events of our recorded history occupy only the last seconds of the last minute of December 31st.
Haydi gel en yakin masaya oturalim... bu kurulusun önerilerini bir gözden gecirelim.
Let us adjourn ourselves to the nearest table... and overlook this establishment's board of fare.
Banyoya yakin olan tarafta sanirim.
I think the one closest to the bathroom.
Benim için ise, kendime yakin hissettigim sadece kaderin bizi ayirdigi bir arkadassin.
But for me you are a comrade, similar to myself, just opposed by an act of fate.
- Yakin bir zamanda yaparim.
- I will one day.
Ne kadar yakin?
- How good?
yakın 111
yakında 470
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakınlarda 19
yakında bitecek 16
yakın onu 19
yakın zamanda 23
yakına gel 23
yakında burada olur 18
yakında 470
yakında görüşürüz 149
yakından 16
yakınlarda 19
yakında bitecek 16
yakın onu 19
yakın zamanda 23
yakına gel 23
yakında burada olur 18