Yakına gel Çeviri İngilizce
182 parallel translation
Yakına gel, gezgin yoldaş!
Now comrade voyager, close enough.
Daha yakına gel Martha.
Closer, Martha.
Uzaktan bakma yakına gel.
Step right up.
Uzaktan bakma yakına gel, vatandaş.
Step right up, folks.
Daha yakına gel.
Come closer
Daha yakına gel.
Come closer.
Yakına gel.
Step in closer.
Daha yakına gel.
Don't come any closer.
Daha yakına gel.
Get closer.
Yakına gel.
Closer.
James, yakına gel.
James, come closer.
Daha yakına gel, Peppino.
Come here, Peppino.
Daha yakına gel, çabuk!
Closer! Hurry up!
Yakına gel.
Come closer.
Yakına gel.
I can't. I have the dogs! Come closer.
Buradayım. - Yakına gel.
- Come nearer.
Daha yakına gel.
Come in here closer.
Daha yakına gel!
Get in closer!
Yakına gel bayım.
You've come close, mister.
Yakına gel, kızım.
Come closer, girl.
Daha yakına gel.
Closer. Come!
Yakına gel.
Come close
Lütfen yakına gel.
Be good enough to come closer.
Daha yakına gel.
Come nearer
Daha yakına gel, kardeşim.
Come closer, sister.
Biraz daha yakına gel ki seni daha iyi görebileyim,... demiş kurt kıza!
Come a little closer, so I can see you better, said the wolf to the little girl!
Daha yakına gel...
Come nearer...
Geordi, yakına gel.
Geordi, step closer.
Hadi yakına gel, balık.
Come closer, fish.
Lütfen yakına gel.
Please come closer.
June, yakına gel tatlım.
June, come closer, darling.
Şöyle yakına gel bakalım, çocuk.
Come on up here a little closer, boy.
Daha yakına gel.
Move a little closer.
Çok, yakına gel.
You lot, come closer.
Şimdi, daha yakına gel!
Now, go in closer!
Her kelime biraz daha yakına gel demek.
Every word brings me an inch closer.
Yakına gel... ve bende onu almana izin vereceğim.
Come closer and I'll let you have it.
Yaklaş, yakına gel.
Closer. Come closer.
Yakına gel, yaklaş!
Come closer.'
Yakına gel de yüzünü görebileyim.
Closer, so I might see your face.
— Daha yakına gel. — Nedir?
Come closer...
Seni görebileceğim kadar yakına gel.
Closer where I can see you.
Yakına gel ve kafasından vur.
Walk closer and shoot him from the top.
Yakına gel de seni ısıtayım.
Come closer, I'll warm you.
.. daha yakına gel tatlım.
Closer, sweetheart.
Uzaklardaki yolunu değiştir.. ve yakındaki evinin kapısına gel.
Remove thy way far from her, and come not nigh the door of her house.
Buraya gel... yakına...
Come here... closer...
Tek başına, Leicester meydanının kuzeybatı köşesindeki taksi durağına en yakın telefon kulübesine gel.
Go alone to Leicester Square to the phone box nearest to the taxi rank in the northwest corner...
Yakına gel.
Bring it closer, silly.
Buraya gel, seni domuz etçisi, Onu suyun yakınlarına indirmeme yardım et.
Here, some of you pork-knockers, help me get him down near the water.
Belki öyle, ama gece yarısı gel Elaine o sırada öpüşmek için cana yakın birisini arıyor olacak sanırım sen de ay ve New York şehri arasına sıkışmış olacaksın.
Well, maybe so, but come midnight when she's looking for someone warm and cuddly to kiss I guess you'll be caught between the moon and New York City.
gelin 2175
geliyorum 2650
geller 16
geldin 84
geldim 384
gel bana 68
geldi 321
geliyor 1263
geleceğim 238
gelmedi 96
geliyorum 2650
geller 16
geldin 84
geldim 384
gel bana 68
geldi 321
geliyor 1263
geleceğim 238
gelmedi 96
geldin mi 58
gelecek misin 89
geldik 352
gelecek 246
geldiğinde 28
gelir 55
geldiniz 33
gelen 22
gelmek ister misin 244
gelirim 97
gelecek misin 89
geldik 352
gelecek 246
geldiğinde 28
gelir 55
geldiniz 33
gelen 22
gelmek ister misin 244
gelirim 97
gelip 69
geleceksin 36
geldik mi 60
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geleceğe 29
geldin demek 49
gelmiş 30
geldi mi 70
gelsene 418
geleceksin 36
geldik mi 60
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geleceğe 29
geldin demek 49
gelmiş 30
geldi mi 70
gelsene 418