Yaptiği Çeviri İngilizce
179 parallel translation
Yaptiği onca şeyi ve onun yaptiğini bilmediğin şeyleri.
For all the shit he's pulled and the shit you don't know he's pulled.
Yaptiği şeyden sonra, okulunu tek parça halinde bitirmesi için dualar ediyorum.
After what he pulled, I pray I find a way to get him through high school in one piece.
Yalnizca bunu yaptiği için gece fişlenebilir.
If only he could have done that the night he got nicked.
Yaptïgï onca çalïsmadan sonra bu ona çok zor gelecek.
It will be tough on him after all the work he's done.
Testi kimin yaptïgï ne fark eder?
What's the difference who makes the test?
Sivil yasaminda sahip oldugun seylerin seni sen yaptigi gibi.
Like when you were a civvy, what you own makes you who you are.
Yaptigi seyden bir zerre pisman degil.
She's not the least bit sorry for what she did.
Gösteri, görüntülerin bir araya toplanmasi degildir ; görüntülerin aralarinda arabuluculuk yaptigi insanlar arasindaki sosyal iliskidir.
The spectacle is not a collection of images, but a social relation among persons, mediated by images.
Baskan'n bugün F ¡ nans Enst ¡ tüsü'nde yaptigi konusmayi ¡ zled ¡ m.
I saw the President's speech at the Financial Institute today.
Dün gece Baskan'n yaptigi konusmanin m ¡ marlarindan b ¡ r ¡ oldugun yaziyor.
You're described as one of the architects of the President's speech last night.
Kocasi öyle yaptigi için karisi itmeyi kesmis.
She was able to stop pushing because he did that.
Dinlerin hep yaptigi sey tam da buydu.
That's what religions have always done.
James Stewart'in Kim Novak hakkinda ajanlik yaptigi...
the florist Podesta Baldocchi, where James Stewart spies on Kim Novak ;
Madeline'nin izini sürmüstü – Scotty'nin yaptigi gibi - seref Lejyon'undaki müzede, ölmüs bir kadinin, hani su tanimiyor olmasi gereken, portresi önünde durana kadar.
He followed Madeline — as Scotty had done — to the Museum at the Legion of Honor, before the portrait of a dead woman she should not have known.
... insan beyninin tümünün is basi yaptigi çaga eristigi zaman.
the time when the human brain has reached the era of full employment.
Polis sendikasi sefi Omni Consumer Products'i suçladi. Sirket Detroit'le yaptigi anlasmada Detroit Emniyetinin yönetim ve maliyesini üstlenmisti.
Police union leaders blame Omni Consumer Products, OCP, a firm which has entered into a contract with the city to fund and run the Detroit Metropolitan Police Department.
Onun yaptigi gibi, ben de kaçip gidebilecek miyim acaba?
Will I ever be able to run away like he did?
Yaptigi çalismalari gördüm, Limet... iki kafa... yasli bir kadin ve bir serseri.
I saw her work, Limet... Two heads... an old woman and a tramp. Merely sketches.
Bay Rodin'in yaptigi gibi.
I do as Monsieur Rodin does.
"Zit Flash'la yaptigi destansi sokak savasindan sonra sehrimizin Kirmizi Hizci'si isik patlamasinin içinde ortadan kayboldu."
[CHATTERING ] [ TRICKSTER LAUGHING] TRICKSTER :
Kanunun elinden kurtulamayacagini anlayip... yaptigi terörist faaliyetlerden pismanlik duyunca... kendisini öldürdü.
Feeling the unyielding hand of the law closing in on him... and filled with remorse over his terrorist activity... he lynched himself.
Kendimi sevginin yaptigi bir yolda görmek.
To see myself the way a lover would.
Her zaman yaptigi isi yapiyor.
He is doing what he does.
Apocalypse, aynen digerlerine yaptigi gibi, sana da ihanet eder.
What is it with this "child" thing? Apocalypse will only betray you as he has done to countless others.
Ama kimsenin bir sey yaptigi yok.
There's a lot of hard talk here and no follow-through.
Bunun bu kadar devasa bir problem olmasinin sebebi... bunu bize kimin yaptigi hakkinda hiç bir fikrinin olmamasi, hiç fikrin varmi?
The reason it's such a fucking monstrosity of a problem is... you haven't got the first idea who did this to us, have you?
Dad`in attigi mermilerden yaptigi iki tanesi dislerinde, yani Dad`i sever.
He has two in his teeth that Dad did, so he loves Dad.
Ne senin, ne de onun yaptigi sikimde degil.
I don't give a fuck what you do or what he does.
Yaptigi hic mantikli gelmiyor.
even when it made no sense.
Herkesin yaptigi seyi yapmak istemiyorum bu aptal seyde...
I don't wanna go to Mass in the stupid...
Günesin batisi, gezegenimizdeki canli organizmalarin yaptigi en büyük göcü tetikler.
As the sun sets, it triggers the largest migration of living organisms on our planet.
Ben gerçek dünyada yasadim, insanlarin istediklerini almak için yapmalari gerekeni yaptigi.
I live in the real world, where people do what they need to do to get what they want.
Annemin yaptigi creme de menthe var.
We've got Mum's creme de menthe.
Eger bu askerlerin yaptigi bir kayitsa, ölmüs te olabilirler.
If it's a recording, the soldiers who made it could be dead.
iste birkaç yüz mil ötede Kanalin ardinda Atlantigin karsisindakilerin, yaptigi bu.
That's what they're doing a few hundred miles away, across the Channel, across the Atlantic.
Ama dun gece yarisindan beri... yaptigi tek bir harekete bile hak vermemem mumkun degil.
But since midnight last night you won't get me to disapprove of a single action he's taken.
Bunlar sadece, korkmus taburlarin düsünmeden yaptigi hareketler degildi. Düsmani korkutmak ve yildirmak için yapilan sistemli bir planin parçasiydilar.
Not just the impetuous actions of frightened troops, they became part of a plan to terrorise and demoralise the enemy.
Leipzig Aniti Alman milliyetçiliginin temel tasiydi. Anitta, Almanlarin Bonapart Fransa'sini yenmek için ingiltere ve Rusya ile isbirligi yaptigi dönemlerdeki olaylar yazilidir.
The Leipzig memorial was a building block for German nationalism, harking back to a time when German states had joined Britain and Russia to defeat Bonaparte's France.
2. Dünya Savasinda Papa XII. Pius'un yaptigi gibi Papa XV.
Like Pope Pius XII during the Second World War,
Babam, bir Alman'in yaptigi operasyona katilmayi reddettigi için 5 gündür kilit altindaydi.
Papa was locked up for five days for refusing to assist an operation carried out by a Bosch.
Birakta adamlarin yaptigi isi takip edeyim!
Let me take care of the man's work!
Lanning oyle siki denetim altindaydi ki mesaj gonderemiyordu o yuzden bana ipuclari birakti ayni hansel ve gratel'in yaptigi gibi...
Just say Lanning was locked down so tight that he couldn't get out a message all he could do was leave me clues. a trail of bread crumbs. Like Hansel and Gretel.
Gece yarisindan önce ne yaptigi konusunda pek açik degildi.
He's vague about what he was up to just before midnight.
Yanlis bir hareket yaptigi anda bu adam benim.
This guy's mine the second he makes a wrong move.
Babam Cinli cocuklarin bana yaptigi butun hediyeleri parcaliyor.
Daddy's breaking all the presents Chinese kids made for me.
Yaptigi hatayi unutuncaya kadar ona eziyet edin
Make him suffer until he doesn't realise his mistake.
... ve Jr'da yaptigi en buyuk... Sulfur var mi kontrol et.
And j.R.'S gonna use it... check for sulfur.
Marshall amcanizin birçok üniversiteli gencin... yaptigi bir seyi yaptigini bilmeniz gerek.
Kids, to understand this story, you need to know That your uncle marshall was doing something
1905'te, mucizevi bir yilda, yaptigi söhret gerçekten inanilmazdi.
And in 1905, during one miraculous year, the mark he made was truly incredible.
Pauli'nin yaptigi baska bir kuantum ilkesi uydurmakti.
What Pauli did was pluck another quantum rule out of thin air.
Roma'ya yaptigi ve 16 yil süren seferinde, Hannibal hiç savas kaybetmemisti.
In his 16 years campaign against Hannibal Rome had not lost a battle.
yaptığını beğendin mi 27
yaptığım bu 21
yaptığına bak 22
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptığım bu 21
yaptığına bak 22
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91