English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ Y ] / Yatağı

Yatağı Çeviri İngilizce

19,043 parallel translation
Büyük kızlar yatağını da ıslatmaz.
Big girls don't wet the bed either.
- Yatağın üstünde...
- On the bed...
Yatağımıza dönelim.
Let's go back to bed.
Yatağın üstünde.
It was on the bed.
Peki Bay Simpson'un evinin önünde ve yatağının yanındaki çoraplarla eşleşiyor mu?
And does it match the DNA and the blood you found leading up to Mr. Simpson's house and on the sock at the foot of his bed?
Kral, tekrar bir araya geldiğinizden beri ona gerdek yatağında katılmadığınızı söyledi.
The king mentioned that since your reunion, you haven't joined him in the marriage bed.
Yatağıma yeniden girmesi için sabırsızlanıyorum.
I look forward to having her back in my bed.
Yoksa melez hâlâ onun yatağı gibi koktuğu için mi?
Or because the Halfling still smells of her bed?
Her gece yatağı iki kişilik mi hazırlıyorsun?
Do you have the bed made up for two every night?
Yatağı sıcak tutmak için onları yatağın altına taşıdım.
- Carry them and put them at the bottom of the bed to keep the bed warm.
- Julia, senin yatağında uyuyabilir miyim?
- Julia, can I sleep in your bed?
Sana'a'ya küçük yatağı hazırlamasını söyleyeceğim.
I'll tell Sana'a to make up the small bed.
Annemin temizlik yapan, yatağını hazırlayan birinden fazlasına ihtiyacı var.
Mama needs more than someone who cleans and makes the bed.
Yatağına geri dön.
Go back to bed.
Kumru Sürüsü, nehir yatağındaki palmiye adalarında yetişen bir ağaç türü.
Flocks of Doves is a tree that grows on the palm islands in the river bottom.
Gece yatağımda yatıyorum, bilinç altımda asıl istediğim şey, bir tür bi'değişim.
I'm lying in my bed at night, and what I'm subconsciously wishing for is some sort of a transformation.
Senin yatağın değil bu, tamam mı?
It's not your bed, okay? It's my goddamn floor!
Belki de yatağı almalıyız, yani büyük bir yatak.
All right, you know what, let's... Maybe we just... we-we just... we take the California king.
Yatağını yaşlı bir zenciyle mi paylaşmak istiyorsun?
I mean, that's a big bed. You want to share the bed with an old black man?
Yatağımı yaşlı bir adamla paylaşmak istemiyorum.
I don't want to share a bed with an old man.
Dee, yepyeni Kalifroniya modeli çift kişilik yatağında tam ortada tek başına duracak.
I'll tell you exactly where Dee goes, okay? Dee goes right in the goddamn middle of her brand-new California king-size bed all by herself.
Yatağına erkek çağıramazsın.
You can't have a boy in your bed.
Nick'in yatağını hazırlıyorum.
Making a bed for Nick.
- Yatağımın yanında çırılçıplak dikilip yüksek sesle okuduğun oldu mu?
Do you ever read it out loud while standing naked, next to my bed?
Kaybetmiştin ya hani. Birkaç gün önce yatağın altında buldum.
'That one you lost, I found it under the bed a few days ago.'
Richie, öz kardeşimle yattı bu karı hem de doğum günümde, kendi yatağımda.
Richie, she fucked my brother on my birthday on my fucking bed.
- Neden yatağında değil?
Why isn't she in bed?
- Yatağına geri dön.
Come dan... - Go back to bed.
Bu sabah uyandığımda yatağımın ayak ucundaydı.
It was sitting at the foot of my bed when I awoke this morning.
Her gece onu hala görüyorum, yatağıma eğiliyor ve ırzıma geçerken bana susmamı söylüyor!
Every night, I still see him, leaning over my bed, telling me to shut the fuck up while he fucks me!
"Ve şu an yatağımda yatan bir dostsun."
"You're just like this dude who's like, in my bed now."
Onu yatağına yatırdın, değil mi?
You put him to bed, didn't you?
Yatağında bir kuş mu buldun?
You found a... bird in your bath?
Git ve o tatlı kızı yatağına yatır.
Go and get that sweet girl to bed.
Aşk yatağı terk ettiğinde evlilikte nasıl sevgi olabilir ki?
How can there be love in the marriage when love leaves the bed?
Bir hanımın hizmetçisi hanımının yatağında ne vuku bulduğunu veya bulmadığını bilir.
Huh? A lady's maid knows what does, and does not, occur in her mistress'boudoir.
Bir hanımın hizmetçisi hanımının yatağında ne vuku bulduğunu veya bulmadığını bilir.
A lady's maid knows what does and does not occur in her mistress'boudoir.
Benimle fahişesiymiş gibi oynayan neredeyse hayatımı sonlandırmaya zorlayan, kâbuslarımda ve yatağımızda yaşayan adamdan öç almama engel oldun.
You'd stop me taking vengeance on the man that made me play his whore... The man that lived in my nightmares and in our bed... Who almost drove me to take my own life.
Yatağımın altına kötü dilek koydu ve sonra da kocamı baştan çıkarmaya çalıştı!
She put an ill wish under my bed and then tried to seduce my husband!
- Yatağında et bıçağı var.
You have a steak knife in your bed.
Yinede, onun yüzünü görmeyeli altı sene olmasına rağmen, eğer... eğer yatağın kenarında süpürge görürsem, Ben... onun yerini değiştiririm.
Although it's been six years since I've seen her face... To this day, if I... If I see a broom by a bed, I...
Yatağın hangi tarafında uyumayı seversin?
Ah! What side of the bed do you like?
Yoğun bakım yatağı hazırlanana dek onu hareket ettiremeyiz. Sıcaklığı da düzeliyor.
We can't move her until an ICU bed is ready and her temp's going in the right direction.
Hazır olduğunuz zaman, hazırda bir yoğun bakım yatağı var.
There's an ICU bed ready whenever you're ready.
Reese : "Neden yatağın yanında bir leğen vardı David?"
"Reese - Why was there a washing-up bowl by the bed, David?"
Çocukken ne zaman hasta olsam beni yatağına alır ve bana bakardı.
Whenever I was ill, as a child..... she'd take me into her bed and care for me.
Baldwin de benim yatağıma geçerdi.
And Baldwin would sleep in mine.
Yatağına dön Kathy.
Go back to bed, Kathy.
Dee, Dee, ayağını yatağımdan çeker misin lütfen?
Hey, Dee! Dee! Dee!
Yatağında boğazladık.
Cut his throat.
Gelip Cherry'yi bulacagım. Ve onu bir yerde çadıra sokup... onu yer yatagı olarak kullanacak... sakallı ve dizlik kullanan birine satarım.
I'm gonna come, I'm gonna find Cherry, and I'm gonna sell her to some bearded, kneepad-wearing motherfucker who will put her in a tent somewhere and use her as some kind of hillbilly fuck mat!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]