Anahtarlarım Çeviri İspanyolca
2,700 parallel translation
Anahtarlarım var.
Tengo la llave.
Anahtarlarım yerde ne arıyor?
¿ Qué hacen mis llaves en el piso?
Anahtarlarım...
Mis llaves...
Anahtarlarımı düşürüp onları almak için yere doğru eğildim.
Se me cayeron las llaves junto a un desagüe y me agaché a recogerlas.
Bekle, anahtarlarımı alayım, ne kasaba ama!
Espere, voy a buscar las llaves. Dios mío, vaya pueblo.
- Anahtarlarım!
- Mis llaves
Anahtarlarımı geri vermeyi unutma.
Sólo asegúrate de devolverme las llaves.
Kahrolası anahtarlarımı nereye koydum ben?
¿ Dónde dejé mis llaves?
Arabam var. Anahtarlarım var.
¡ Tengo el coche, tengo las llaves!
Anahtarların nerede? Anahtarlarım!
¿ Dónde están las llaves?
Anahtarlarım.
Las llaves.
Anahtarlarımı kurtardın, kurtarmasaydın -... heykelin altındaki yedek anahtarlarını kullanırdın.
Bueno, has salvado mis llaves, y si no lo hubieses hecho... Hubieses tenido que utilizar la llave de repuesto que está debajo del enanito.
Tamam o zaman - Hemen anahtarlarımı alayım.
Vale, yo... tengo que encontrar mis llaves.
Anahtarlarımı almaya gelmiştim. Çünkü Dale daha burada olmasa bile yoldadır. O geldiğinde de hazır olmam gerek.
Sólo venía para coger mis llaves, porque estoy segura de que Dale, que todavía no está aquí, probablemente está a punto de llegar, y quiero estar lista para cuando llegue.
- Anahtarlarım sende mi?
- ¿ Tienes mi llave?
Anahtarlarımı unutmuşum!
¡ He olvidado mis llaves!
- Tüh, anahtarlarımı düşürdüm.
- Cielos. - Se me cayeron las llaves.
Anahtarlarımı geri ver.
Dame mi llave de vuelta.
Normalde kaçabiliyorum, ama anahtarlarımı unutmuşum.
Normalmente consigo escaparme, pero olvidé mis llaves.
- Anahtarlarımı.
- Las llaves.
JEFF : anahtarlarımız olduğu için gece giriyoruz.
Venimos de noche porque nos dejan las llaves.
Anahtarlarımı alıp geliyorum.
Iré por las llaves.
Anahtarlarım!
¡ Mis llaves!
Anahtarlarımı ve cüzdanımı içine koydum, tavuk dansı yaparken ellerim boşta olacak.
Tengo las llaves y la cartera aquí arriba, así que tengo libres la manos para hacer la danza del pollo luego.
Biz oda anahtarlarımızı alsak.
Si tan solo nos pudieran dar las llaves de los cuartos.
- Anahtarlarım sende kalabilir mi? - Tabii ki.
- ¿ Puedes guardarme mis llaves?
Oto yıkama yerinin anahtarlarını aldın mı?
¿ Tienes las llaves del lavado de coches?
Biliyormusunuz ne, arabanın anahtarlarınıda alacağım.
Te agradezco. Me quedo con llaves de tu coche.
Bunlar evin anahtarları mı?
¿ Son estas las llaves de la casa?
Arabamın yanına git, ben anahtarları alayım.
Ve por mi auto, iré por mis llaves y te llevaré a la casa del Dr.
- Anahtarları aldın mı
- Tienes la llave?
Ne zaman içmeye gitse, bir şeyler kaybeder : ... anahtarlar, dosyalar, laptop, lav silahım.
Cada vez que se va a beber siempre pierde algo llaves, archivos, laptop, mi lanzallamas.
Bu yerin onun olduğunu biliyordum. Anahtarları kaptım, işte buradayız.
De todos modos, sabía que tenía este lugar... luego tome las llaves y vine aquí.
Anahtarlar nerede? - Attım.
¿ Dónde están las llaves?
Anahtarları alayım.
Voy a buscar mis llaves.
Onun kullanmasını istedim, anahtarları aldım.
No quería que él manejara, entonces tomé sus llaves.
Anahtarlarınımı kaybettin gene?
¿ Perdiste las llaves otra vez?
- Anahtarlarını mı unuttun?
- ¿ Has olvidado tus llaves?
Kapıyı çalmamı mı? Anahtarları vardı dostum.
- Bien, entonces no es allanamiento.
Anahtarları alayım, peder.
Las llaves, padre.
Anahtarlarını arabada unutmuş, ona yardım ediyordum.
Encerró sus llaves en el coche y lo estaba ayudando.
Anahtarları mı istiyorsun?
¿ Quieres tus llaves?
Amacım anahtarları sana geri vermekti sadece.
Yo no quería... Solo quería darte las llaves.
O zaman, bu adamda tüm kapıların anahtarları var mı?
Entonces, ¿ este tío tiene una llave para cada puerta?
Kilitli kaldım. Birisi anahtarlarımı almış!
Me dejaron encerrada en mi casa.
Ben anahtarları burada bırakırım.
Toque el timbre y le abrimos la puerta.
Anahtarları atsana! Eşyaları ben alırım.
Dame las llaves, yo buscaré los bolsos.
Bakın, otobüsün anahtarları bende tamam mı?
Está bien, escuchad. Tengo las llaves del bus, ¿ vale?
Anahtarların yanında mı?
¿ Tienes tus llaves?
Ray Jay'in dolabından arabanın anahtarlarını aldım. Kafamı dağıtmam için Mickey D's gittim.
No lo aguantaba más, así que cogí las llaves del coche de Ray Jay de su armario y fui al local de Mike a por un batido para despejarme.
Anahtarları versene, ben kullanacağım.
Dame las llaves. Yo manejo.