Asïl Çeviri İspanyolca
3,326 parallel translation
Asil bir amaç uğrunaydı.
Es por una noble causa.
İşte Aşil Sınıfı yeni savaş tripodumuz... 20 metre boyunda...
Esta es nuestra nueva clase de Aquiles trípode batalla 65 pies de altura...
6 Gözcü, 4 Spartalı, 6 Aşil kaybettik.
Perdimos seis Scouts, cuatro espartanos, seis de Aquiles.
Asil bir ölüm mü istiyorsun?
¿ Quieres una muerte noble?
Burayı BCC'de çalışırken, aşil tendonumdan sakatlandıktan sonra bulmuştum.
Encontré este lugar cuando hacía atletismo en la universidad y me rompí el tendón de aquiles.
Yani burada Dzhanibek Khan bulunuyor. Ve dünya olmayacak daha asil ve adil Ona bir kral.
Brindo por Jani Beg-Khan. [Mon.] El mundo nunca volverá a ver Un rey más noble y más justa.
Oldukça asil bir kadındı ama bu durumun asillikle falan bir ilgisi yoktu.
Se podría decir que tenía... tenía una gran dignidad, pero no era una situación dignificante.
Bir şahinden daha asil ne vardır?
Estoy pensando, ¿ qué sería más majestuoso que un halcón?
Zavallı asil James.
Mi pobre noble James.
Oh, bir çok sıfata layık görüldüm nazik, asil, cömert, başkalarını düşünen.
He oído todos los adjetivos... bonito, noble, generoso, desinteresado...
Lord Odin, Bill'in isteği asil bir istek.
Lord Odín, la búsqueda de Bill es noble.
Simdi asil onemli sorulara gecelim
Ahora, el momento de las preguntas difíciles.
Bu da oldukça asil bir davranış.
Eso es muy generoso por tu parte.
Lancelot, bugüne kadar tanıdığım en asil şövalyeydi.
Lancelot era uno de los caballeros más nobles que conocí en mi vida.
Çabuk aşil kirişi kes.
Rápido, córtame el tendón de Aquiles.
Asil ruhlarınız için bir taşıt bulana kadar dinlenmeyeceğim.
No descansaré hasta no hallar recipientes para sus nobles almas.
Evet, her Aşil'in topuğu vardır.
Bueno, cada Aquiles tiene su talón.
Asil canta evden hic cikmadi, hala kutuphanede.
El verdadero maletín nunca salió, aún está en la biblioteca.
Asil cantayi yani.
No la verdadera caja.
Ne kadar asil bir davranış.
Y es por eso que me fui.
Brian, ne zamandır The Rolling Stones ile birliktesi ve sence asil üyelerden biri misin?
Brian, ¿ cuánto llevas con los Rolling Stones? ¿ Eres uno de los miembros originales?
Evet, asil üyelerden biriyim.
Sí, uno de los miembros originales.
Evet, ne olmuş? Parson Russell Terrieri en asil köpek cinslerinden biridir.
- Los pastores Russell Terrier son... una de las razas caninas más nobles.
Biz düşündüğünüz gibi asil kanı taşıyan insanlar değiliz.
No somos los lujosos sangre azul que ustedes creen que somos.
Kibir hep suçlunun "Aşil topuğu" olmuştur.
La arrogancia... es siempre es el talón de Aquiles de los delincuentes.
Asil önemli olan "Beaumont Heights" zorbaliga sifir tolerans gösterir.
La conclusión es que Beaumont Heights tiene un política estricta de tolerancia cero contra el acoso escolar.
Bu asil bir istek.
Esa es una... ambición noble.
Bunlar asil hayvanlardır.
Estas son bestias nobles.
Seks senin Aşil topuğun.
El sexo es tu talón de Aquiles.
Ama sen boyle yatak odamdan esyalarimi calmaya devam edersen, yemin ederim asil senin cenazen olur.
Pero si sigues robando cosas de mi habitación, te lo juro, será tu funeral y mi juicio.
Küçük Bayan Kanser Gene kadar kederli ve asil olamadığım için mi?
¿ Por qué no soy tan triste y noble cómo la pequeña Miss Cáncer Genético?
Çok asil takılırım.
Me junto con la realeza.
Söylesene, asil mevzu nedir?
¿ ¡ Daniel! ? Así que ella y Daniel planeaban escapar.
Uzun atlama, asil bir spor.
El salto de altura es un deporte aristocrático.
Hey, senin aşil tendonun çelikten mi?
Oye... ¿ tus talones de Aquiles están hechos de hierro?
Ne asil bir jest.
Qué gesto más noble.
Daekoon, bizim "Asil Majesteleri" bu heykeli almalı...
Dae Koon, nuestra Real Alteza debe tener esta estatua.
Çok asil bir şeymiş gibi anlattınız.
Hace que suene tan noble.
Bu asil hayvanları görmeden önce, onları et olarak düşünürdüm ama şimdi, gözlerine bakarak ruhlarını görüyorum.
Antes de que viera a estas nobles criaturas, pensaba en ellas como carne, pero ahora, al mirarlas a los ojos, veo sus almas.
- Asil atınız hizmetinize amadedir.
- Noble corcel a tu servicio.
Ben asil bir atım.
Soy un noble corcel.
Sen gerçekten de bizim asil atımızsın.
Sin duda eres un noble corcel.
Bugün Toussaint'nin asil rüya cumhuriyeti dünyanın en fakir ve en sefil ülkelerinden biri.
Hoy en día, República noble sueño de Toussaint es uno de los más pobres y lugares más miserables del planeta.
Bizim ağacımız 4,5 metrelik asil bir köknar, Noel süslerimiz Kanada'nın adını telaffuz edemediğim bir gölünün kenarındaki ağaçlardan, ve model tren setimi görene kadar bekle.
Nuestro árbol es un abeto de 4 metros de algún lago que no puedo pronunciar en la frontera canadiense, y espera a ver mi tren de juguete.
Max, bence hayalimiz için böyle bir şey yapman gerçekten asil bir davranış.
Max, creo que es muy noble lo que estás haciendo por nuestro sueño.
Asil olduğunu sanıyorsun.
¿ Crees que eres noble?
O araçlar doğanın en asil yaratığı için bir işgence aletiler.
Esos carruajes son carros de tortura móviles para la criatura más magnífica de la naturaleza.
Ceket, iki düğmeli kullanışlı olur. Renk olarak gri, asil durur.
El traje de corte básico es un dos botones de línea delgada... principalmente en color gris.
4 Kitap ve 5 klasiği okuyan bir şaman gerçekten asil bir ilgin var.
Una chamán que lee los clásicos. Sin duda es una afición noble...
Asil bir dava uğruna, bir şeyleri değiştirebilecek kişiler savaşıyorsa değil.
No cuando una causa noble es apoyada por gente capaz.
Ben oda da yokken ne dusunuyorsun? Iste asil fikir bu! Ya da hatta kiminle oldugunu merak ettin mi hic?
¿ Nunca piensa en quién está en línea con usted?
asıl 37
asılın 21
asiler 20
asıl konu 16
asıl soru 52
asıl mesele 24
asıl soru şu 19
asıl sorun 24
asıl önemli olan 16
asılın 21
asiler 20
asıl konu 16
asıl soru 52
asıl mesele 24
asıl soru şu 19
asıl sorun 24
asıl önemli olan 16