Aynı hikaye Çeviri İspanyolca
333 parallel translation
Hep aynı hikaye.
Siempre la misma historia.
Hepsi aynı hikaye üzerinde anlaşmış.
Los ladrones son testarudos.
Yine aynı hikaye olacak tabii.
Será la misma historia de siempre, claro.
Aynı hikaye. Aynı hikaye.
La misma historia de siempre.
Aynı hikaye.
Lo de siempre.
Aynı hikaye, çok zayıf.
Digo lo mismo, pero también que está muy delgada.
Hep aynı hikaye, hep aynı rol ve hep aynı zırvalar.
La misma historia, el mismo acto y la misma comparsa.
Londradaki Madam Tussaud Müzesiyle aynı hikaye.
Y lo mismo ocurre en Madame Tussaud, en Londres.
Geçen sene de aynı hikaye.
Lo sabemos. La tuvimos el año pasado.
- Her gün aynı hikaye.
- Todos los días igual.
Hep aynı hikaye...
La historia de siempre.
Hep aynı hikaye.
Es el cuento de siempre
Benim için, o Karolambis ile aynı hikaye.
Para mí, es la misma historia que con Karolambis.
Hep aynı hikaye.
La historia de siempre.
Sonra büroları bilirsin. Hep aynı hikaye.
Y para colmo, en la oficina todo son disgustos.
Bu sefer de yine aynı hikaye olacak.
Será la misma historia de siempre.
Aynı hikaye.
Vaya cuento.
- Gene mi aynı hikaye..
Conozco la historia...
Evet, aynı hikaye.
Sí, es la misma historia.
Eğer bişiler dönüyosa, ben de payımı istersem, hep aynı hikaye.
Cuando puedo sacar algo por ahí lo pido y siempre me dicen lo mismo :
Hep aynı hikaye.
El cuento de siempre.
Hep aynı hikaye!
¡ Siempre la misma historia!
- Oh, anne. Yine mi aynı hikaye.
- Deja ya esa vieja historia.
Galaksinin öbür ucunda bile aynı hikaye.
Viajas por media galaxia y siempre es la misma canción.
Daima aynı hikaye :
Siempre la misma historia.
Her sene aynı hikaye.
Es lo mismo todos los años.
Her zaman aynı hikaye, 300 yıldır dönüp dolaşıyor, eğer çok zekiysen, neden başından beri bizim tarafımızda değildin?
Siempre es la misma historia, ha continuado durante 300 años ; si eres tan inteligente, ¿ por qué no empezaste a nuestro lado desde el principio?
Böylece ayrılmış olduk. Hep aynı hikaye.
Así que de todas maneras nos separó.
Başka bir rahip, aynı hikaye..
Otro cura, pero la misma historia.
Tanrı aşkına, hep aynı hikaye.
Por Dios, siempre la misma historia.
Bozuk plak gibi aynı hikaye.
Escribe una canción.
Hep aynı hikaye.
Bien, siempre pasa lo mismo.
- Hep aynı hikaye.
- Siempre lo mismo.
- Yeter! Hep aynı hikaye.
Siempre esta historia.
... aynı eski hikaye.
La vergonzosa vieja historia...
Aynı eski hikaye.
Se zampó un buey la semana pasada.
Kulağa aynı esrarlı bir hikaye gibi geliyor.
Esto parece una historia de misterio.
Hep aynı hikaye.
A falta de tordos, buenos son los estorninos.
Aynı eski hikaye, yeterince derinlik yok burada.
La misma vieja historia, no hay suficiente profundidad aqui.
- Aynı eski hikaye.
- La historia de siempre.
- Neden hep aynı hikaye?
- ¿ A qué viene tanto cuento?
- Hep aynı eski hikaye.
- Un comportamiento típico.
- Aynı eski hikaye.
- Sí, la historia de siempre.
Kazancım arttı ve aynı eski hikaye gerçekleşti : İçki ve kumara dadandım.
Mis ingresos se dispararon, y luego vino la historia de siempre empecé a beber y a jugar.
Aynı eski hikaye.
La misma vieja historia.
Oldukça eğlenceli olsa da aynı zamanda banal bir hikaye.
Sí, tu historia es encantadora, pero totalmente anodina.
Bu hikaye Stalingrad savaşının, aynı zamanda destansı bir hikayesidir.
Esta película trata solamente de un combate de esa gran batalla.
Neden ki, sadece bir hikaye olduğunu kendin söyledin... aynı üç dileğimiz gibi..
Pero hasta tú dijiste que era sólo un cuento. Como nuestros tres deseos.
Eğer aynısı senin için de geçerliyse, Anthony, öyleyse bu başka bir hikaye.
Claro, si ése es también tu caso, es diferente.
Hep aynı hikaye!
¡ Siempre lo mismo!
Aynı eski hikaye.
La historia de siempre.
hikaye 41
hikayenin sonu 30
hikaye nedir 24
aynı senin gibi 61
aynı yerde 37
aynı benim gibi 51
aynı şekilde 90
aynı anda 52
aynı zamanda 238
aynı fikirdeyim 99
hikayenin sonu 30
hikaye nedir 24
aynı senin gibi 61
aynı yerde 37
aynı benim gibi 51
aynı şekilde 90
aynı anda 52
aynı zamanda 238
aynı fikirdeyim 99