English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Bic

Bic Çeviri İspanyolca

259 parallel translation
Daha icat edilmemiş birşey, içinde Dubonnet şarabı olan Tefal tava şeklinde,... parlak Aspro camlarıyla Bic, Bic, Bic...
¡ Un Dubonnet no identificado en forma de Tefal posado sobre el césped con pequeñas aspirinas luminosas alrededor que hacían Bic, Bic, Bic,...!
Oh.Evet.Mm. Peki ya bir Bic?
Ah. Sí. ¿ Qué te parece una bic?
ClD hala ağır suçlara bakıyor, değil mi?
BIC todavía se encarga de los crímenes, ¿ no?
Sen yalnızca ClD'den geçmek istediğini ve benim yalnızca bir İnzibat Amiri olduğumu söyledin. Bak ne diyeceğim.
Tú querías trabajar con BIC, porque yo sólo soy un Rector-Mariscal.
Bir Bic.
Es una Bic.
Evet, bir de... "Çakmağına karşılık kız kardeşimi veririm." gibi.
O : "Te cambio a mi hermana mayor por tu mechero Bic".
- BIC marka kalem mi bunlar?
¿ Bics? ¿ Tienes un Bics?
Kendimi Lady Bic'le öldürmeye çalıştım.
Traté de matarme con una Bic femenina.
Birisi size İngilizce soru sorarsa "No bic" diye cevap vereceksiniz.
Si les preguntan en inglés, respondan : "No bic".
No bic.
Quiero oírlo.
- VC? - No bic.
¿ Vietcong?
- kı * ını yere koy! - No bic.
¡ El trasero al suelo!
- Sen VC'mi sin? - No bic.
¿ Vietcong?
Bu, 8'nci sınıftaki erkek arkadaşımın, annesinin limonlu diyet kolasının şişesi, tükenmez kalem ve folyoyla yaptığı nargileden beri ilk kez ev yapımı bir nargileden ot içişimdi.
No había fumado marihuana en pipa desde que mi novio del liceo fabricó una con papel de aluminio, una Bic y una botella de Pepsi Light.
BIC ile bir anlaşmaya vardık
Hemos llegado a un acuerdo con BIC.
BlC bu durumu duyarsa... anlaşmadan vaz geçerler Bu da bize zarar verir
Si BIC averigua que estamos siendo extorsionados abandonarán las negociaciones... y eso nos dañaría.
BlC bu cuma imza atacak. bir sorun çıkmamalı
BIC firmará el viernes, no quiero tener problemas.
ben ayrılır ayrılmaz, BlC'i ara erken geleceğimi söylersin bakalım Lee Wen-Qi ile toplantı yapacaklar mı?
Llama a BIC cuando te deje. Dile que llegaré pronto. Les veré tras la reunión con Lee Wen-Qi.
Don Gorsko 19.852 tane Bic Mac yedi.
Don Gorske ha comido 19852 Big Macs.
Bu tür bisikletlerde uzman olan kimi tanıyoruz?
Correcto. ¿ A quién conocemos que sepa mucho de esta clase de bic...?
- Ayrıca biç bir tabut beni alamaz.
Ningún ataúd me tendrá a mí.
Biç onu!
¡ Atraviésalo!
Peki, bana yaşadığımız yıldan 1 tanesini ver ve fiyatını da kendin biç Pop.
Deme el libro de este año. Abuelo. Y ponga el precio que quiera.
- Biç onları! - Biç onları!
¡ Vamos a acribillarlos!
Sana uygun bir fiyat biç, ben de uygun bulurum.
Fija tú el precio que te parezca justo y yo seré razonable.
Amellerini düşün. Ölçüp biç ve hükmü ver.
Piensa en tus actos, pésalos y júzgalos.
Ofiste 9'dan 5'e çalış, trenle eve dön, her hafta sonları çimleri biç.
De 9 : 00 a 5 : 00 en la oficina, a casa en el tren.
"Çitleri düzelt, çimleri biç, verandadaki eşyaları boya, camları sil, garajı temizle, takma diş kupasını fırçala."
"Cortar el césped, pintar muebles de terraza, limpiar las ventanas y el garaje, frotar la taza de la dentadura."
Lütfen daha sessiz biç.Dahi şey.
Trabaja en silencio. Estoy estudiando.
Yazın ek. Sonbaharda biç.
" Siembre en verano, cosecha en otoño.
Garak'a bir şey yapması için biç bir zaman emir vermedim.
Nunca tuve que ordenarle a Garak que hiciera nada.
Yani, biç çimi, kes çiti, falan.
Claro, cortan el pasto, recortan los cercos...
Ektiğini biç.
Donde las dan las toman.
Bir Pazar günü arabama binip bu çocuğun evine gitsem ve hey çocuk, benimle gel, çimlerimi biç ve eğer param olursa sana borcumu öderim, Sen bana faturayı gönder evlat desem ne olacağını sanıyorsun?
¿ Qué pasaría si un domingo me subiera a mi auto, manejara a la casa del chico... y le dijera : " Oye, chico, ven a mi casa, córtame el pasto... y si alguna vez tengo dinero, te pago.
Onu bir köle olarak alın ödül olarak başını sök veya gözlerini biç.
Quédensela como esclava córtenle la cabeza como trofeo o quítenle los ojos.
Ben sabahtan akşama kadar çalışayım, sen çim biç.
Tengo una foto tuya cortando el césped.
Biç onları.
Golpee como quiera.
Biç. KLeber :
Están construyendo.
Kleber : Kes, biç.
Losa y bloque.
Kes ve biç, bu iki kelimenin dilimize çevirisi için 50 ansiklopedi okumalıyım.
Harían falta 50 enciclopedias para traducir "bloque" y "losa" a nuestro idioma.
Biç ve kes.
Losa y bloque.
Ne biç en üstün sürüş makinesiyse!
"Mejor maquina de conducir", mi trasero.
Git çimleri biç.
¡ Tú ve y corta el césped!
Yüksek değer biç. Özür dilerim.
Disfrútalo, puja alto Perdona
Değerini biç!
¡ Evalúa esto!
Bana değer biç :
Déjame evaluarte.
Çimini kendin biç putas.
Corten su propio césped, putas.
- Bunun biç bir anlamı yok!
- ¡ No prueba nada!
Tabii daha önce biç kullanmam gerekmemişti.
Claro que nunca había necesitado usarla.
Biç şunu.
Córtalo.
- Biç şunu.
- Córtalo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]