Bir numara Çeviri İspanyolca
5,969 parallel translation
Cutler ın aradığı son numara farklı bir numara.
El último número que marcó Cutler fue diferente.
Bu bir numara, bir dalavere.
Es un truco, una artimaña.
Ama sen tapçı çocuklardan sonra bir numara olarak sahneye çıkıyorsun.
Pero tú, tú vas después de los chicos del tap y antes del número aficionado.
- Ne ezik bir numara.
Qué truco malo.
Bu bir numara değil.
Esto no es un truco.
Bir de telefonunda başka bir numara daha var.
Hay otro número guardado en tu teléfono.
Bilinmeyen bir numara aradı ve açtığımda...
Recibí una llamada de un número desconocido. Y cuando contesté...
Bir numara olma vaktim.
Este es mi momento de brillar.
Daha kullanışlı bir numara olmalı.
Ese número debería ser más manejable.
Bu kez adı görünmedi, sadece bir numara çıktı.
Esta vez no lo hizo, solo salió un número.
Hemen olsun, Bir Numara.
Que así sea, Número Uno.
Burayı bir numara yapacağız.
Vamos a conducir aquí, ya sabes.
Sanırım yeni bir numara geldi.
Supongo que se trata de algún número.
Ve işte, üst üste 10 bininci hafta bir numara olmayı başaran şarkımız Huya-Huya-Huya.
Y aquí está, el número uno de la canción para el número 10.000 semana consecutiva, "Huya-Huya Huya -"!
- Söylemene gerek yok, bir numara olduğumun farkındayım.
- No tienes que decirlo... sé que soy el número uno.
- Tartışacağız. Siz neden bir numara olarak tanınıyorsunuz da isim olarak tanınmıyorsunuz?
¿ Puedo preguntar por qué te conocen por un número y no por tu nombre?
Bu bir numara.
Esto es un truco.
Yeni bir numara var.
Ella tiene un nuevo número para nosotros.
Mesele inançla değil DNA'mız ile ilgili. Bir ilişkiye başlayınca büyü dalgası denen şey vardır. Ama bunların hepsi insanların çocukları olsun diye ortaya atılan evrimsel bir numara.
Bueno, no es una cuestión de fe, es una cuestión de nuestro ADN, quiero decir, cuando todo comienza hay esta oleada de magia, pero todo eso es un truco evolutivo para hacer a la gente tener bebés.
Güzel kız bir numara yapamadı mı?
¿ Una bonita chaqueta no habría hecho el truco?
Pekala... Bu yarınki Bir Numara'mız, ha?
Entonces este será el número uno mañana.
- Operasyon boyunca telsiz çağrılarında adın "Bir Numara" olacak.
Te llamarán "número uno" en la operación.
Jump Street'ten Bir Numara'ya terfi etmiş bulunuyorsun.
Acabas de graduarte de rebelde a número uno.
Bir Numara hareket ediyor.
Número uno está en movimiento.
Kayıtları incelerken karşıma tuhaf bir numara çıktı.
En su historial de llamadas hay un número extraño. Así que busqué más.
'Bir numara, Yongchilbong.'
"Número uno, Yongchilbong".
O kişi, sonra istediği kadar 88 numara alabilir. Ama başka bir numara alamaz.
Esa persona puede entonces comprar tantas 88s como les gustaría, pero ningún otro número.
Bir numara yaparken 80 yaşına dönüyorsun.
Cuando haces un truco, es como si volvieras a tener 80.
Bu çocuklar için çok kötü bir numara. Ya seni taklit etmeye kalkarlarsa?
I Ese truco es terrible para los ninos g, Y si tratan de imitarte?
İkinci bir numara bul.
Busquen un segundo número.
Ama geri kalan bir numara.
Pero todo el resto es de primera clase.
Ama geri kalan bir numara. Ama geri kalan bir numara! Ama geri kalan bir numara.
Pero todo el resto es de primera clase.
Ama geri kalan bir numara. Ama geri kalan bir numara.
Pero todo el resto es de primera clase.
Geri kalan bir numara.
Pero todo el resto es de primera clase.
Listede bir numara "Her Şey Harika."
Nuevamente en el número uno, "Todo es fabuloso".
Regina Fischer için bir numara arıyorum.
Necesito el número de Regina Fischer.
41 numara olan bir ayakkabısı Finn'in cinayet mahallinde bulduğu paspastaki izle eşleşiyor.
Su mocasín del 43 coincide con la huella en la alfombrilla de gel que Finn encontró en la escena del crimen.
Kesin bir-iki numara öğrenmiştir şimdiye kadar.
Pero ha aprendido uno o dos trucos.
Aklının okunmaması için ona bir-iki numara öğretmiş olmalı.
Debe haber conseguido una treta o dos para que él no leyera su mente.
Bunun arkasında Carter'ın olduğunu öğrenirlerse çıkacak bir tek numara olur, onunki.
Si averiguan que Carter está detrás de todo esto, el único número que va a salir... es el suyo.
Bir kısmı kolayca çıkacaktır ama zorlayacak tümörler de var. 8 numara gibi.
Algunos serán muy fáciles, pero hay algunos complicados, como el tumor número ocho.
Millet, galiba Daniel'in ezberindeki 5 haneli numara bir polis rozeti numarası.
Chicos, creo que el número de cinco cifras que Daniel recita es un número de placa policial.
Bir sürü isim ve numara almış hepsinin izini sürmeliyiz.
Cuando te dan muchos nombres y números, tienes que tenerlos ordenados.
Ucuz bir numara oldu.
Vaya, Han.
Burada bir kaç seri numara var.
Aquí hay alguno de los números de serie.
Yeni bir numara var yani?
Así que tenemos otro número.
40 numara bulabilmişler bir tek. Müşteri 39 numara istiyor.
Sólo pueden encontrar un siete, el cliente necesita un seis.
Bu numara aklınızı başınızdan aldı çünkü sihir böyle bir şey.
Ese truco los dejé boquiabiertos, porque eso es Io que hace la magia.
Munny'nin yarışması için bir tane büyük numara lazım.
Solo necesitamos un truco grande para la muestra de Munny.
Dan amca, Anne bana bir kaç numara öğretti.
Mamá me enseñó unos trucos.
"Üzgünüm, Yanlış Numara" nın yeni bir uyarlaması var.
Están pasando Perdón, Número Equivocado.
numarası 16
numara 54
numara yok 24
numara yapma 23
numara mı 16
numara yapıyor 24
bir nedeni yok 30
bir noktada 19
bir nevi 51
bir ne 155
numara 54
numara yok 24
numara yapma 23
numara mı 16
numara yapıyor 24
bir nedeni yok 30
bir noktada 19
bir nevi 51
bir ne 155