Numara mı Çeviri İspanyolca
2,559 parallel translation
Mat uranyum iki numara mı?
¿ Flatz uranium, número dos?
- Sence numara mı yapıyor?
- ¿ Crees que finge?
Ya da ne, bir numara mı?
¿ O qué? ¿ Una treta?
Yarış pisti, ne diyorlar, 10 numara mı?
¿ Ese estacionamiento que llaman la 10?
Tomas fişeklerle numara mı yapıyor?
Tomás hace trucos con petardos, ¿ no?
Ne yapmamı istiyorsun numara mı?
¿ Qué quieres que haga, que finja?
Numara mı? Bitmek üzere olan bir kalem için mi?
Un truco... para salvar un lapicero?
Yerel numara mı?
¿ Un número local?
Ya da fiyatı öğrenmek için aranması gereken numara mı?
¿ O el teléfono al que hay que llamar para tener el precio?
Bu eski numara gerçekten işe yarar mı sandın?
¿ De verdad pensaste que este viejo truco funciona?
O da mı numara yapıyor?
¿ Está fingiendo?
"23 numara All Saints Hastanesi'nden Doktor Fitch Cooper" mı?
Número 23 : Hospital de Todos los Santos, ¿ doctor Fitch Cooper? .
Hayır mı? Kızlara yaptığım bir numara. En iyisi daha fazla...
Es un pequeño numerito que estoy haciendo con las chicas
- Partideki palyaçoya ne olduğunu bulman için sana yardım ediyorum. 44 numara giyiyorsun, değil mi?
Tu tienes una talla 11, ¿ cierto?
Yoksa numara mı yapıyordun?
Bueno, esto no tiene buena pinta.
Anlayamazsın be, canım. Adı üstünde, numara işte.
No puedes notarlo, cariño.
"23 numara All Saints Hastanesi'nden Doktor Fitch Cooper" mı?
"Número 23, Hospital All Saints, - Dr. Fitch Cooper"...
İstiyorum ki, para da bir numara olayım.
Pero donde realmente quería ser no. 1 es en el dinero
Yanlış numara mı?
Número equivocado.
Bir numara olduğunda hemen anlarım!
Ey! No me chantajees así, este niño es negro
Aman tanrım, bu numara bir GPS mevkisi.
¡ Oh, Dios mío, el número es una ubicación GPS.
Al bakalım bu 300 dolar şuradaki "4 numara" için.
Son $ 300. Ya sabes, para "número cuatro" allí.
Harika ve resmin arkasına yazdığım numara var ya kronometreni ona göre ayarla.
Y con respecto al número que anoté al reverso de la fotografía fija tu reloj en cuenta regresiva a partir de eso. Ahora sabes cuánto tiempo de vida le queda a Demetri.
Bence herkes "Yehu!" derse plan işe yaramaz çünkü numara yaptığımızı anlar.
Creo que si todos decimos "whoopee" el plan no funcionará Porque se dará cuenta que estamos fingiendo.
Bir kadın numara yaptığımı hayatta anlamaz.
Una mujer nunca va a poder saber cuando estoy fingiendo.
Bu eski arkadaşım Ronnie Reagan'dan öğrendiğim küçük bir numara.
Es un viejo truco que aprendí de un amigo. Ronnie Reagan.
Bak ne diyeceğim bana bir numara ver, seni bir saat içinde arayacağım.
Te diré que, dame un número de teléfono y te llamaré dentro de una hora.
Bilin bakalım 7 numara kimin.
Adivinen quién es el 7, el número de la suerte.
Sanırım başka bir iş bulmam gerekecek, veya belki Rex bir iş bulur. Ya da belki cüzdanımdaki loto biletinde 3 güzel numara vardır.
Tendré que encontrar otra cosa, o tal vez Rex consiga trabajo o tal vez el boleto de lotería que tengo tiene tres números buenos.
Bazen numara yapar ve şöyle söylerdim : "Sanırım buraya biraz daha yeşil koyacağım." "Ve daha az mavi."
Y yo solía hacer este gran acto y decía, " Creo que voy a poner un poco más verde aquí, un poco menos azul aquí, y lo creían, pensaban que estaba creando el color con la cámara.
Küçük bir numara hatırladın mı?
Un pequeño truco mío, ¿ te acuerdas?
Aradığınız numara kullanım dışıdır.
El número al que ha llamado está fuera de servicio.
Numara, canım.
El número, vida.
Orada oturdum ve numara yaptım.
Me sentaré aquí y lo pretenderé.
sanki o Nashville'deki Prince Hot'ın kızarmış tavuğuymuş gibi numara yaptım. ve parmakları yalatan, ağız dolusu lokma hoşuma gitti.
Fingiré como ese pollo frito caliente de Prince's en Nasville, y disfrutaré cada bocado chupando los dedos.
Aubrey'nin her gün aradığı numara rehabilitasyon destekçisine aitmiş. Şimdi arayacağım.
Aubrey llama por teléfono cada dia a su padrino de rehabilitación, voy a llamarle.
- O kadar olacağını sanmazdım. - 42 numara...
No habría pensado que hubiera tantas.
27 Numara : Neden haritalarda baktığımız yer hep kıvrılmış yerlere denk gelir?
N º 27 : ¿ Por qué el lugar que buscamos en un mapa siempre está en el pliegue?
- Ardından numara kullanım dışı olmuş. - Isobel John'u tanıyor.
- Después, el número fue desconectado.
Şarkım Japonya'da dört numara.
Mi single es número 4 en Japón
Özür dilerim, sanırım yanlış numara.
Lo siento, creo que es número equivocado.
Sanırım 8 numara çaldı yine.
Creo que el del octavo los volvió a robar.
Numara yaptım...
Me hice...
Evin üzerinde numara var mı?
¿ La casa tiene un numero?
7 numarayı ve yanına fazla kızartılmış biftek ve cips 4 numara ve yanına peynirli tost ile 2 alkolsüz bira alacağım.
Quiero la número siete con carne extrafrita y papas extra. Y una número cuatro con queso extremo y dos cervezas de raíz dietéticas.
- Numara yapmadığını düşünmeye başladım.
Estoy empezando a pensar que no está fingiendo.
Numara yapmak mı?
¿ Fingiendo?
Aradığınız numara şu an kullanım dışıdır.
El número marcado está fuera de servicio en estos momentos...
Şüpheciliğinizi anlıyorum ama 1997 yılında Hill Caddesi, numara 2224'de benim yaşadıklarımı yaşamış olsaydınız...
Escucha, comprendo tu escepticismo. Pero si hubieses experimentado lo que me pasó en 1997 en el 2224 de Hill Street... Para ya, Whitehead.
620 numara burası mı? Evet, burası.
¿ Es este el 620?
Tüm yaptığım bir numara olarak kalmaya çalışmak. Dünya benim otoparkım.
Todo lo que tengo que hacer es seguir buscando al No. 1, y el mundo es mi lote de autos.