Bir yudum Çeviri İspanyolca
1,450 parallel translation
Bana da bir yudum sakla.
Déjame un sorbo.
Bir yudum alın, Dr. Fritz Hippler.
Tome un poco, Dr. Fritz Hippler.
Bu yüzden, şimdi hayaletlere ve tüm benzeri safsatalara inanacaksan... şundan da bir yudum içmen lazım yaranı iyileştirsin diye.
Así que si vas a creer en fantasmas y todo lo demás, es mejor que tomes una copita de esto, para curarte esa herida.
Küçük bir yudum içmeye çalış evlat.
Intenta beber un poco.
Sadece bir yudum al.
Es sólo una gota.
Memeleri, cennetten çıkma iki elma gibi ortadaydı. Bir kadın ve memesinden bir yudum içki.
"Y por el gran calor que hacía y porque habían permanecido con las ventanas cerradas, tenía el vestido desabrochado de forma que su pecho mostraba como dos manzanas del Paraíso."
- Bir yudum almaz mısınız?
- ¿ Por qué... no toma un trago?
Sonra karda sakladığı şişeyi çıkarıp bir yudum votka aldıktan sonra kaldığı yerden devam ediyordu.
Entonces cogía una botella que tenía en la nieve... se servía un vaso de vodka y volvía a su tarea.
Hata yapan, bir yudum votka içiyor.
Y si cometeis un error, teneis que beber un trago de vodka.
Bir yudum votka içeceksin şimdi.
Ahora tienes que beber un trago de vodka.
İşte geliyor bir yudum votka.
Sí señor, un traaago de vodka.
Söyle bir yudum votka içsin.
Hazla beber.
Bir yudum votka içmek zorunda!
¡ Tiene que beber un trago de vodka!
Bir yudum alır mısınız?
- ¿ Quiere?
Haydi. Bir yudum al.
- Vamos, solo un sorbo.
- Sadece bir yudum.
- Solo un sorbito.
Bir yudum su iç.
Toma un poco de agua, cariño.
Şampanyadan bir yudum?
¿ Quieres un trago de champaña?
Adam başı bir yudum.
Un sorbo por persona.
Adam başı sadece bir yudum.
Sólo un sorbo por persona.
Bir yudum dedi.
Un sorbo basta.
İyi ya işte. Bir yudum.
Vale, pues un sorbo.
... Bir yudum aldım, vodka çıktı.
... tomé uno sorbo, era vodka.
Bir yudum al.
Bebe un sorbo.
Morgan bir yudum içti, ve içinde salyası kaldı.
Morgan tomo un sorbo, y había amebas en él.
- Bir yudum içebilir miyim ondan, verir misin?
¿ Me das un trago de tu zumo? Está vacío.
Bir yudum bile içme. Carl gelmek üzere, tamam mı?
Carl está en camino, ¿ está bien?
O votkadan bir yudum daha alacağım.
Mejor me echo otro chorrito de vodka.
İşte, bir yudum daha.
Ten, otro sorbo.
İçkiden bir yudum daha içtim ve sonra yatmaya gittim. Düşündüm : "Eğer böyle ağlamaya devam ederse, o zaman bizimkilerin yanına giderim..."
Pensé, si sigue gimiendo me lo llevaré a los colegas.
Bir yudum alabilir miyim?
Me das un son?
Günler boyunca bir yudum su için karnının üzerinde süründüğünde büyük acılarla yaşadığında ölüme çok yaklaşınca ne istediğine tam olarak odaklanabiliyorsun.
Una vez que ha entrado en tu estómago Durante lo que parecieron días en busca de agua, Una vez que has vivido con tanto dolor... y estás cerca de la muerte,
Eğer istersen, bütün külot koleksiyonumu sadece bir yudum suyla içebilirsin.
Tú podrías tragarte todas mis pantaletas... con un sólo sorbo de agua.
- Bir yudum içmeye ihtiyacım var.
- Necesito beber
Sadece bir yudum içtim.
Sólo me tomé un sorbito.
Daha bir yudum bile içmedim. Her şeyin durmasını istedim.
Solo quería que todo esto se acabara.
- Bir yudum ister misin?
Toma un sorbo.
Bu kadar bizi zorlayacaksa içkinden bir yudum almak için bir odan var
Si lo intenta, pero puede mejorar, da un sorbo a la bebida.
Beş dolar için kavrulan bir adama bu nehrin suyundan bir yudum vermem.
Por cinco dólares no le daría agua de este río ni a un muerto de sed.
O ise yalnızca bir yudum gazoz için yaşıyor.
Pero en un momento así, está dispuesta a morir por un sorbo de gaseosa.
- Bir yudum almak ister misin?
- Sí. - ¿ Quieres probar una gota de eso?
Şimdi önündeki fincana uzan ve bir yudum al.
Solo levanta los brazos en frente tuyo y toma un sorbito.
Klübümüze katılın! Bir yudum alın, tam üyemiz olun.
Entra en el club, si lo pruebas serás miembro honorario.
Sadece bir yudum bile mi?
- Sólo un sorbito de este néctar.
- Bir yudum al.
- Toma un trago.
- Bir yudum su.
- Un trago de agua.
Sadece bir yudum.
Un sorbo.
Bir yudum?
¿ Quieres?
Bir kaç yudum alayım.
Déjame darle un sorbo.
Bir yudum ister misin?
¿ Quiere un trago?
Bir yudum alsana.
Toma.
bir yudum ister misin 16
bir yudum al 23
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yudum al 23
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103