Bir şey yapmalıyız Çeviri İspanyolca
496 parallel translation
Bir şey yapmalıyız.
Tenemos que hacer algo.
Onunla ilgili bir şey yapmalıyız.
Tendremos que hacer algo con esa mujer.
Cutter, bir şey yapmalıyız.
Cutter, tenemos que hacer algo.
Sen git! Ama bir şey ~ bir şey yapmalıyız.
Mejor... tengo que hacer algo.
Hollis için bir şey yapmalıyız yoksa şoka girecek.
Tendremos que hacer algo con Hollis o le dará un ataque.
Bir şey yapmalıyız.
Podíamos hacer algo.
Çita konusunda cidden bir şey yapmalıyız.
Tenemos que hacer algo con Chita.
- Bu konuda bir şey yapmalıyız.
Tenemos que arreglar esto de alguna forma.
Hepimiz kalan kısa zamanımız için iyi bir şey yapmalıyız, doğru dürüst bir şey.
Deberíamos hacer algo bueno con eI tiempo que nos queda... algo decente.
Öğretmen, zenci çocuklara tarihini öğretmek için bir şey yapmalıyız dedi.
La maestra dice que debemos hacer algo para enseñarles sobre su historia.
Bu konuda bir şey yapmalıyız değil mi?
Tendremos que hacer algo ¿ sobre esto, verdad?
Miden için mutlaka bir şey yapmalıyız.
Bien, seguramente tendremos hacer algo sobre su estómago.
- Bir şey yapmalıyız.
- Tenemos que hacer algo.
- Ben bir şey yapmalıyız diyorum.
Sentémonos y esperemos a ser atrapados.
Bu küçük konusunda bir şey yapmalıyız.
Tenemos que hacer algo con este tema.
Şef, bir şey yapmalıyız.
Jefe, tenemos que hacer algo.
Gerçekten bir şey yapmalıyız.
Tenemos que actuar.
- Bir şey yapmalıyız.
- Hay que hacer algo para despistarlos.
Bu konuda bir şey yapmalıyız.
Tenemos que hacer algo al respecto.
Hayır, bir şey yapmalıyız!
¡ No, hay que hacer algo!
Bu konuda bir şey yapmalıyız.
Tendremos que hacer algo al respecto.
Dedim sana, bir şey yapmalıyız.
Lo dije, debemos hacer algo.
Başka bir şey yapmalıyız.
¡ Ven, vamos a sacarle más!
Bu konuda bir şey yapmalıyız.
Debemos hacer algo sobre eso.
Bu sefer haddini iyice aştı, artık bu konuda bir şey yapmalıyız.
Esta vez ha ido demasiado lejos. Tenemos que hacer algo al respecto.
- Bir şey yapmalıyız. #
Pongamos ramas u otra cosa
Bebekliğini dahi bildiğin o çocuk için bir şey yapmalıyız.
Tenemos que hacer algo por el chicos le conoces desde que era un niño.
Bir şey yapmalıyız.
Debemos hacer algo.
Bir şey yapmalıyız!
¡ Haz algo!
Onun moralini düzeltecek bir şey yapmalıyız, onu teselli etmeliyiz.
Tal vez pueda hacer algo para ayudarlo.
Ama bir şey yapmalıyız.
Pero debimos haber hecho algo.
Bir şey yapmalıyız. Bu adamın düşüncelerini artık alamıyorum.
He llegado a una conclusión,... no puedo apropiarme de más pensamientos humanos.
O aptalı menzile sokacak bir şey yapmalıyız.
Debemos hacer algo para que ese estúpido se acerque.
Gerçekten bir şey yapmalıyız.
Tenemos que hacer algo de veras.
Bu parkla ilgili bir şey yapmalıyız.
¡ Tenemos que hacer algo por este parque!
Sesimizi duyurmalıyız! Bir şey yapmalıyız!
Deberíamos hablar, hacer algo Roy.
Bir şey yapmalıyız.
Hay que hacer algo.
Bir şey yapmalıyız!
¡ No podemos rendirnos!
Saçların için bir şey yapmalıyız. Saçlarım hoşuna gitmiyor mu?
- Hay que hacer algo con ese pelo.
Hemen, yarışma gibi bir şey yapmalıyız.
ldea algo, como la competencia.
Çok kötü! Bir şey yapmalıyız!
Eso es terrible.
- Billy, bir şey yapmalıyız.
- Billy, tenemos que hacer algo.
Oh, Lumiere, bir şey yapmalıyız.
- Lumiere, ¡ debemos hacer algo!
Sevdiğiniz kadınları kurtarmak için bir şey yapmalıyız.
Debemos hacer algo para salvar a nuestras chicas.
- Belki de bir şey yapmalıyız.
- Tal vez deberíamos hacer algo.
Şu adın için bir şey yapmalıyız.
Tenemos que arreglarte el nombre.
Susie, sen burada olmadığından beri buralarda pek çok şey oldu düşünüyorumda küçük ciddi bir konuşma yapmalıyız.
Ah, Susie, han sucedido muchas cosas desde que partiste... y me gustaría que habláramos en algún momento.
- Bir şey yapmalıyız!
- ¡ Debemos hacer algo!
Şey, bana sorarsanız, Bruce ne derse yapmalıyım. Bugün beyzbolda onun kadar büyük bir "yakalayıcı" yok.
Hago lo que Bruce diga porque, en mi opinión, es el mejor receptor del momento.
Bu durumda mantık yoluyla eminim ki kocanızın kaldığı yer orası fakat bundan emin olmak için bir... -... şey yapmalıyız. - O nedir?
Por eso estoy casi seguro de que su marido está allí, pero podemos hacer algo para asegurarnos del todo.
- Bir şey daha yapmalıyız.
- Necesito algo mas.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46