English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Denizaltı

Denizaltı Çeviri İspanyolca

2,883 parallel translation
Bir tür itme gücü cihazı olması gerekiyordu. Bir denizaltıya veya uçağa dikey konumda yerleştirilecek ve Viktor Schauberger'in de dediği gibi dikey bir vakum yaratacaktı.
Pretendía ser un tipo de sistema de propulsión montado verticalmente a un submarino o a una aeronave para crear un campo al que Viktor Schauberger llamó "vacío biológico".
Denizaltı veya uçak da bu saha içine çekilecekti.
Y la aeronave o el submarino serían absorbidos hacia este campo.
Burada, Key West'te, eskiden bir Donanma üssü vardı buradan deniz uçakları okyanusa gidip, Alman denizaltılarını ararlardı, ve onları bulduklarında, bombalarını yağdırmaya başlarlardı.
Aquí en Key West, solía haber una base naval donde los hidroaviones esencialmente iban hacia mar, buscando submarinos alemanes, y cuando los encontraban, arrojaban granadas sobre ellos.
Tarihten esinlenilerek, avlanmaya çıkmıştık, ama hedefimiz bir denizaltıdan çok daha büyüktü...
Inspirado en la Historia, fuimos de caza, pero teníamos en mente un objetivo más grande que un submarino...
Teorisyenleri " nin ilgisini daha çok daha çok onun özel not defterleri, skeçlerinin yer aldığı, gelecek askeri teknolojilere dönük içinde makineli tüfeklerin, tankların, helikopterlerin ve hatta denizaltıların yer aldığı notlar çekmektedir.
que contienen dibujos futuristas de tecnología militar, incluyendo ametralladoras, tanques, helicópteros e incluso submarinos.
Trident denizaltıları ateşe hazır.
Submarinos tridente en disposición de disparo.
Onu HMS Conqueror denizaltımızla takip etmekteyiz.
Lo estamos siguiendo con nuestro submarino HMS Conqueror.
Moskva Nehri'ndeki nükleer bir denizaltı.
Un submarino nuclear en el río Moskva.
O denizaltına gitmeliyiz.
Hay que subir a ese submarino.
Hayatta kalanları taşıyan başka denizaltılar da varmış.
Hay más, con sobrevivientes.
Bir İngiliz denizaltısı, Manş Denizi'nde bekliyormuş.
Un submarino británico espera en el canal de la Mancha.
Nehirde bir denizaltı var ve yarın sabah gidiyor.
Hay un submarino en el río. Sale por la mañana.
Denizaltı mı?
¿ Submarino?
O denizaltına gideceğiz hayatta kalanları bir araya toplayacağız ve karşılık vereceğiz.
Nos subiremos a ese submarino, nos uniremos a otros sobrevivientes que puedan haber, y pelearemos como podamos.
Neden o denizaltına gidip sana ve adamlarına gerçek silahlar bulmuyoruz?
¿ Por qué no subirse al submarino y darles a tus hombres armas de verdad
Denizaltına doğru sürükleniriz.
La corriente nos llevará al submarino.
Denizaltı.
El submarino.
Nükleer bir denizaltımız var.
Oye, tenemos un submarino nuclear.
Denizaltında çalışacaktır.
Funcionará dentro del submarino.
Bir denizaltı.
Semen-Up.
Denizaltıyı izole et.
Aísla el submarino.
Vampirler denizaltıyı esir alıyorlar...
Los vampiros se adueñan del submarino...
Ben söylemek istememiştim. Lanet bir denizaltı ismi gibi.
Gracias Neil, yo no quería decirlo, suena como un maldito submarino.
Okuduğuma göre Kolombiyalı kaçakçılar kokaini küçük denizaltılarla kaçırıyorlarmış.
Estaba leyendo que meten cocaína de Colombia en submarinos...
Kendi imal ettikleri denizaltılarla.
-... que ellos construyen.
Randevu yerine döneceğiz. Denizaltına binip eve gideceğiz.
Volvemos al trailer, luego al submarino y de vuelta a casa.
Denizaltına mutlaka binmeni istiyorum. Bizimle ya da bizsiz.
Quiero que te metas en el submarino con o sin nosotros.
Lanet bir denizaltı gönderin.
Esta es una extracción de máxima prioridad.
Eğer yanlış bir çip, yolcu uçakları ya da nükleer denizaltıların içine girerse...
Si un chip de calidad inferior lo utilizasen para una avión comercial o en uno de nuestros submarinos nucleares.
Ben daha fazla para kazansaydım, işten izin alıp güzel kızlara denizaltı gezisi yapardım.
Saben, si ganara más dinero, podría tomar tiempo libre del trabajo y dar a las niñas bonitas paseos en submarino.
Kızları özel denizaltınla suyun altına indirip balıkları gösteriyorsun.
Llevas muchachas bonitas bajo el agua en tu submarino privado, y les muestras los peces.
Potansiyel piyasamızın 70 ya da 80 adamla sınırlı olduğu ve senin de bir denizaltı istediğini düşünürsek indirme başına 1 milyon dolar bence.
Basado en el hecho de que nuestro mercado potencial es de 70 o 80 hombres, y quieres un submarino, diría que alrededor de un millón por vez.
Size tek bir şey söyleyeceğim. Yeterince zengin olursam işte böyle kızları denizaltı gezisine götüreceğim.
Les diré una cosa, si me hago lo suficientemente rico, ese es el tipo de chica que quiero en un viaje submarino.
Sadece geçen hafta Bering Denizi'ne 3 tane Akula sınıfı denizaltı indirdiler
Acaban de arrojar tres submarinos Akula al Mar de Bering.
Denizaltını buraya getirsen iyi olur.
Podrías quere traer el submarino cerca
Açıkta bekleyen bir denizaltıya şifreli mesaj gönderiyordum.
Les envié por medio de una serie de señales codificadas y desencriptadas por un submarino que estaba fuera de la costa.
Denizaltının adını söylemelisin.
Bien, necesitaremos el nombre del submarino.
Bu, son model denizaltı teknolojisi.
Esta es la tecnoligía de submarinos más desarrollada.
Denizaltımızdan mı bahsediyor?
¿ Está hablando de nuestro submarino? No puedo ver la pantalla.
Lambayı çevirdi. Kanada'nın Süper denizaltısının planları. Onları durdurmalıyız.
Si tienen los planos del Super Sub Canadiense, tenemos que deternerlo.
Dünyanın kalanı, en güçlü denizaltının Kanada'da olduğunu öğrenirse, yıllarca süren gizlilik mahvolacak.
Si el resto del mundo sabe que Canadá ha amasado la más poderosa * * * de la tierra, destrozará años de planificación silenciosa, restringida.
Bekle. Kanada'nın Süper Denizaltısı mı var?
Espera, ¿ Canadá tiene un Super Sub?
Süper Denizaltımız var.
Vamos a tener el Super Sub.
Süper Denizaltı adında bir dosya var.
Hay una carpeta llamada Super Sub.
Dünyayı, elinizde berbat denizaltılar olduğuna inandırdınız ve Kuzey Kutbunu almak için Süper denizaltıyı geliştirdiniz.
Creéis que sois tan inteligentes como para engañar al mundo haciendo creer que vuestros submarinos son una mierda, mientras estáis todo el tiempo desarrollando el super submarino para controlar el ártico.
Bunu geri götüreceğim, Süper Denizaltı Merkezinin bulunduğu- -
Llevaré de vuelta a nuestro Cuartel General del Super Submarino situado en...
Adler, New York kıyılarında batmış olan bir Alman denizaltısı arıyor.
Adler está buscando un submarino hundido en las costas de Nueva York.
Önce müzik kutuları şimdi de denizaltılar.
Primero cajas de música, ahora submarinos.
Alman denizaltısı 869.
- Este es el submarino 869.
Bilmiyoruz. Almanya bir çok denizaltısını savaşın sonlarına doğru bir yerlere gönderdi.
Alemania envió varios submarinos hacia el final de la guerra.
Edebsiz denizaltılar, edepsiz denizaltı.
Sandwichs submarinos guarros, sandwich submarino guarro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]