English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Derdim

Derdim Çeviri İspanyolca

4,571 parallel translation
Ben olsam tekrar "cinayet aleti" derdim?
¿ Dime otra vez cómo se dice "cómplice de asesinato"?
- Benim derdim bu değil.
- Ese no es el punto.
Filmin sonunda ne olacağını anlat derdim ama zaten biliyorum.
Te pediría que me dijeses cómo acaba, pero ya lo sé.
Ben olsam ona "Belki de boşanmalısın." derdim.
Así que le diría a esa persona, "tal vez se divorcien".
Sana "şef" derdim ama bu bütün mesleği küçük düşürür.
Me gustaría poder llamarte chef, pero sería un gran insulto a toda la profesión.
Sana "şef" derdim ama bu bütün mesleği küçük düşürür.
Me gustaría llamarte chef, pero insultaría a toda la profesión.
Yapabileceğimi sanmıyorum derdim.
Le dije que no creía que pudiera.
- Öyle varsayarsak sana derdim ki karın bölgesi pelte gibi olan birine göre Nick çok seks yaptı.
Teóricamente, te diría que para un hombre que cuyos bajos son básicamente plastilina, Nick ha tenido mucho sexo.
Hulk, seni tekrar görmek güzeldi derdim fakat güzel değildi.
Hulk, diría que fue un gusto volver a verte, pero, en verdad, no lo fue.
Sizinle bir derdim yok.
No quiero discutir contigo.
Öyle şeylere inanıyor olsaydım, bu bir mucizeydi ki bir sebepten dolayı gerçekleşti derdim.
Si creyera, diría que fue un milagro. Que esto ocurrió por una razón.
Seni daha iyi tanımasam bağlılık sorunların var derdim.
Si no te conociera mejor, diría que tienes problemas con el compromiso.
Yeteri kadar beklersen şansın döner derdim hep.
Sabes, siempre digo que si esperas lo suficiente, ¿ tu suerte cambiará?
Böyle moral bozukluğu için genelde çok içtiniz derdim ama akşamınızın iptal edildiğini duyduktan sonra...
Ves, un mal humor de esta magnitud, normalmente diría que es a causa de demasiada bebida, pero viendo como tu noche fue cancelada...
Onlara şöyle derdim : "Şu cihazları çekin başımdan. Yaşam belirtisi olan birini takip edin."
Y se los dije, dije "pueden deshacerse de esas malditas máquinas vayan a monitorear a alguien que sí tenga signos vitales."
Annenin de aynı şeyi yapmasını istemiyorsan o sigaralını cebine koy derdim.
Así que, si no quieres que tu madre haga lo mismo, yo que tú me guardaría esos cigarrillos.
Kesinlikle silahları kendine yapıyor derdim.
Yo diría que definitivamente se está fabricando él mismo las armas.
Normalde buna şüphelinin ruhundaki bozulma derdim.
Normalmente yo diría que esto apunta a una degeneración de la psique del sudes.
İşin doğrusunu bilmesem bir perisin derdim.
Si no te conociese mejor, diría que eres un hada.
Ben de işin doğrusunu bilmesem bir korsansın derdim.
Si no te conociera mejor, diría que eras un pirata.
Ben olsam ; "'Kendi İşine Bakan Küçük Hanım " derdim.
Creo que es la Pequeña Sñorita Métete-En-Tus-Propios-Asuntos.
Ben buna güveç demezdim. Ben buna şahaneç derdim. Yeni malzemesi ne?
Yo creo que no lo llamaría guiso, lo llamaría un cojo-guiso.
Yeteri kadar beklersen şansın döner derdim hep.
¿ Recuerdas que siempre digo que si esperas el tiempo necesario, tu suerte cambiará?
Sen olmasan da yeterince derdim var zaten.
- No necesito que me hagas enojar.
Eskiden miksere öksürüp şurubu ve ılık süt koyardım, onu kullanırdım. Süt rahatlığı derdim.
Yo solía echar un puñado de calmantes en una batidora con jarabe para la tos y leche caliente.
Tamam, şimdi... Size her zaman sözleri tutma konusunda ne derdim hatırlıyor musunuz?
Está bien, ahora ¿ recuerdan lo que les dije de cumplir vuestras promesas?
Eskiden olsa, spinning dersim var veya arkadaşlarla yemeğe gidiyorum derdim ama şimdi seninle sokağa çıkıp hapisten yeni çıkan adamın ışık direğinde barfiks çekmesini izleyeceğiz.
En mi antigua vida, iba a clase de spinning y a almorzar con mis amigas, pero tú y yo solo vamos a salir a ver al tío que ha salido de la cárcel hacer flexiones en el poste de la luz.
Normal şartlar altında, gözetleyip bizi oraya götürmesini bekleyelim derdim.
Generalmente, sugeriría que lo vigiláramos, con la esperanza de que nos conduzca a ella.
Derdim ki...
Le...
Bu senin suçun değil derdim..
Le diría que no es culpa suya...
Ben derdim doğrusu.
Realmente, yo lo pensé.
Dadım senin boynunu kırar " derdim.
Mi niñera puede retorcerte el cuello ".
Ben olsam "ruhum ölüyor" derdim ama "çalışmak" da onun yerine kullanılacak güzel bir kelime.
Yo lo llamo " morir espiritualmente! , pero trabajar también es una buena palabra para definir lo que hacemos aquí.
Benim derdim en yakın arkadaşımı kaybetmemekti.
Iba a apoyar a no perder a mi mejor amiga.
Benim derdim değil ama Man Se'nin babasına göre büyük bir dert olur sanırım.
No tiene nada que ver conmigo... pero estoy segura de que el padre de Man Sae... querrá estar involucrado, inmensamente.
Büyürken, Noel sabahları camdan bakar ve "keşke ben de bir Wheeler olsaydım" derdim.
Mientras crecía, solía mirar por la ventana la mañana de Navidad, y decía, "tío, ojalá fuera una Wheeler".
Benim tek derdim şeye gitmek...
Es que tengo que llegar a Eyjafjaku...
Derdim ne mi?
¿ Qué pasa conmigo?
Küçükken, kendi kendime derdim ki,'Beni arkanda bırakıp kaçarsan gelip seni beninden bulurum.'
Cuando éramos pequeños... me dije que si alguna vez me abandonabas... usaría tu lunar para encontrarte.
- Derdim yok ama senin var.
- Yo no tengo un problema, pero til si.
- Sana hep ne derdim?
- ¿ Qué es lo que te digo siempre?
Bilirsin, özgürsün derdim.
Ya sabes, como correr libremente... Ya sabes...
Benim derdim, sensin.
Estoy preocupado por ti.
Bize katıl derdim ama herhalde bu büyük bir hata olur...
Te invitaría a acompañarnos, pero quizá sería un grave error...
İletişimin sıfır, "tamam" dememi söyleseydin, derdim.
No lo explicas bien. No dijiste que dijera "eso".
"Fikir ve ileri görüş sahibi olmayan takipçiler derdim onlara."
"Solía pensar que eran seguidores sin ideas y sin ninguna visión".
Ona Sunny derdim.
La llamé Sunny.
Oyunla bir derdim yok.
No tengo problema.
Hep derdim :
Yo siempre decía :
Ben ne derdim?
¿ Qué puedo decir?
"Bunu tahmin edemezdim." derdim.
Yo diría, "no lo vi venir."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]