English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ E ] / En iyileri

En iyileri Çeviri İspanyolca

608 parallel translation
Aralarında en iyileri bunlar.
Son de lo mejor de por aquí.
Sana söylüyorum. Onların en iyileri hayvandan başka bir şey değil.
lncluso los mejores son unos animales.
Georgia'daki mahkumların en iyileri.
Lo mejor de las cárceles de Georgia.
En iyileri bunlar.
Lo mejor que hay.
Bu cidden amatörce bir komedi. - Şu aşağıya baktığın ikisi en iyileri.
- Esos son dos de los mejores allí.
- En iyileri olur.
- Las mejores.
En iyileri Fransızcaya çevriliyor.
Las mejores traducidas al francés por usted, Sr. Leyden.
Yazdığı partisyonlar sektörün en iyileri.
- Es lo mejor que hemos tenido.
Onlar beni, Shaw, Moliére gibi klasiklerin en iyileri ile yetiştirdiler.
Mi alimento diario eran los clásicos como Shaw y Molière.
Tek fikir. İnsanoğlunun en iyileri. Takip edebiliyor musun Billy?
Campeones de la humanidad, ¿ me sigues?
Ben en iyileri için yüzdüm. Elimden birçok avcı gelip geçti, senden avcı olmaz.
Yo he trabajado para los mejores cazadores.
En iyileri. Bir numara.
La mejor de todas.
Bunlar gördüklerim içinde en iyileri.
Son las mejores que he visto nunca.
En iyileri de Roma'da.
La mejor de Roma.
On adam istiyorum, her tabur ellerindeki en iyileri verecek.
Quiero diez hombres. Así, cada batallón dará lo mejor de sí a lo mejor del ejército.
Texas'ın en iyileri! Ha-ha!
¡ Los mejores de Texas!
En iyileri. Ama her aradığında evde olmuyorlar.
Hay sitio para los viejos, los enfermos y los sin techo, pero no para los fracasados.
"Sadece garnizonun ve mahkûmların en iyileri bu kampa uygun karakterli bireyler ortaya çıkartabilir."
"Sólo las mejores del regimiento y las mejores prisioneras... "... pueden restaruar el carácter adecuado a este campo. "
Uluslararası bir komisyon geliyor. En iyileri seninkiler görünüyor.
Una comisión internacional está en camino.
Bunlar en iyileri.
Esto es mejor.
Sadece en iyileri.
Sólo los mejores.
En iyileri.
El mejor.
En iyileri. Jeb Stuart komutasında savaştılar.
Jinetes de primera, pelearon con Jeb Stuart.
En iyileri burada tutarım.
Bueno, aquí ponemos los mejores.
En iyileri!
El mejor.
En iyileri oradakiler.
Lo mejor del mundo.
Çeşitli ulusların mutfağından. En iyileri.
Cocina internacional.
- Bulabileceklerinin en iyileri.
- Los mejores que pudimos hallar.
- En iyileri.
- De lo mejor.
Domuz pirzolası değil, onlar. Amerikanın en iyileri.
No se trata de chuletas de cerdo, sino de la ternera mas fina.
- En iyileri severim.
- Sólo lo mejor.
Kendi kuşağının geri kalanı, yani ülkemizin en iyileri,... ilk kez yürüyüşe geçmişken, o sırada ne yapmaya niyetli olduğunu söylersen,... niyetinin kendi hamaset anlayışımdan daha hamasi olma şansı da var, Julian.
Si me dices lo que harás mientras todos los de tu generación, los mejores se nuestra nación, se manifiestan por primera vez, seré más heroica que mi heroísmo, Julián :
Her kim yaptıysa, muhtemelen çocuklu bir ronindi. Öldürülen samurayların klanlarının en iyileri oldukları söyleniyordu.
Un ronin con un niño lo hizo eran espadachines expertos.
- En iyileri yeterince iyi değildi.
- Ni el mejor de ellos pudo.
Orada Chanterelleler yetişir. En iyileri.
- Por que allí crece la Yema de Huevo, la mejor de todas.
En iyileri.
Todos los "buenos".
Ο yüzden bizi buraya getirdi... en iyileri, krallarι, kraliçeleri, prensesleri νe prensleri... νe hepimizi bir araya getirip kabilemize şu adι νerdi : zenci.
... y diferentes lenguas, el conjunto de todas partes al mejor... de los reyes y reinas, príncipes y princesas. ¿ Sabes lo que digo? Mierda, nos juntó a todos en una tribu y nos bautizó como : ¡ "Negratas"!
- En iyileri yenmek için.
- Para vencer al mejor.
En iyileri kendine sakladın!
¡ Tienes tus malditos favoritos!
En iyileri o.
Es el mejor.
Ve nişancılar teşkilatın en iyileri.
Y tiene a los mejores tiradores que hay.
Oh, biliyorum, onlar en iyileri.
Lo sé : Son los mejores.
Çünkü zamanında beni en iyileri kovalamıştı. Ve onlar senin yanında yavaş çekimdeymiş gibi kaldılar. Sadece bunu söylemek istedim.
Tienes que ser mitad sabueso, porque me han perseguido los mejores e hijo, haces que parezca que van en cámara lenta.
Söylemeye gerek yok, hepsi uzman, Fransa'nın en iyileri.
Todos son los mejores especialistas.
Buraya gelmeden önce, Sholinlerin kung fu'nun en iyileri olduklarını duymuştum. Fakat geçen bir yıl boyunca, sadece temizlik yaptım. Hiç kung fu görmedim.
Antes de venir aquí, escuche que Shaolin es el cuartel general del kung fu pero todo este tiempo, solo he limpiado, no he visto nada de kung fu.
En iyileri Doğu Yakası köpeklerinden... köy köpeklerininki sanat gibidir.
Los perros del lado este cagan la mejor caca y los perros del Village cagan arte.
Uygarlıkta iyileri.
En civilización, hombres matar hombres buenos.
Bunlar şehirde bulunanların en iyileri.
Son las mejores que hay en toda la ciudad.
En az senin kadar iyi. Hatta senden bile iyileri.
- En absoluto, a otros tan bien como tú, hasta mejores...
Ölüm hep iyileri seçiyor.
Los mejores siempre son los primeros en irse...
Ondan daha iyileri olduğu sürece... tabii ki de fark etmez
Por supuesto que no, ya que hay alguien mejor... en las artes marciales que él.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]