English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ G ] / Gösteririm

Gösteririm Çeviri İspanyolca

2,034 parallel translation
Geçmiş-beni dövmeyi gösteririm sana!
Te enseñare a no golpear a mis yo pasados.
Ben... misafirperverlik gösteririm erkeklere, genellikle.
Yo... ofrezco hospitalidad. A hombres, principalmente.
Küçük sirkini topla, yoksa gelir ve sana dünyanın kaç bucak olduğunu gösteririm.
Así que desmonta tu circo o voy a ir a partirte la cara.
Size adanın en iyi yerlerini gösteririm.
¡ Una visita guiada al mejor arrecife de la isla!
Köpeğime zarar verirseniz, size gününüzü gösteririm!
¡ Si lastiman al perro, les pego!
İstersen gösteririm, onuncu caddede, gitmek ister misin?
Si quieres, puedo mostrártelo. Está en la Décima Avenida. ¿ Quieres ir?
Ben gösteririm.
Te mostraré.
Evde çiftin isimleri var isterseniz gösteririm.
Tengo sus nombres en casa, si les interesan.
Ben yasalara saygı gösteririm.
Yo respeto las leyes.
Gösteririm.
Lo haré.
- Mutfağıma özen gösteririm.
- Tengo una linda cocina.
Bana güzel bir kadın göster ben de sana onu becermekten sıkılan bir adam gösteririm hemen.
Enséñame una mujer bella, te enseño un tipo harto de tirársela.
Komik bir şeye gülmeyi gösteririm şimdi sana!
¡ Te enseñaré a reírte de algo que si es gracioso!
Yarın sahile indiğimizde sana gösteririm.
Mañana cuando bajemos a la playa, te lo enseño.
Gösteririm ona kimmiş ilkel.
Le mostraré quién es inmaduro.
Arkadaşlarına gösteririm, bir avukata, bilemiyorum.
Se las mostraré a sus amigos, a un abogado.
Harika. - Sana deneme kasetimi gösteririm.
- Te enseñaré la cinta con mi prueba.
Sana gösteririm.
Ya verás.
Ben sana gösteririm, orospu çocuğu.
Ya vas a ver, hijo de puta...
Biri Lester'la dalga geçiyor. Ben ona dalga geçmeyi gösteririm.
Si alguien se mete con Lester, recibirá su merecido.
Taş kaymasını gösteririm sana.
¡ Vas a ver una avalancha!
Nasıl yapacağını gösteririm.
Te mostraré cómo.
Benimle gelirsen, adresimi gösteririm.
Y mi dirección, si vienes conmigo, te la enseñaré.
Sana gösteririm şimdi kıçımı da, oturmayı da!
¡ Te enseñaré cómo estoy sentado sobre mi trasero!
"Bize göğüslerini göster" gibi. "Seninkileri gösterirsen ben de benimkileri gösteririm." Oyunlar.
"Muéstranos las tetas" y "Si quieres, te muestro lo mío"...
Evet, bir ara gösteririm.
Te lo voy a mostrar alguna vez.
Bakın, yapmak istemiyorum ama gider bu resimleri herkese gösteririm.
Ahora, yo no quiero... Pero saldré ahí afuera y mostraré estas fotos a cada persona.
Köyde yok ama yerini gösteririm.
Bueno, aquí en el pueblo, no, pero puedo mostrarle dónde hay uno.
Yoksa onu da mı ben öğreteyim? Ben sana gösteririm!
¡ Te mostraré ahora!
Görmek isterseniz memnuniyetle gösteririm.
Si quiere, me encantaría enseñárselos.
Bir gün sana gösteririm.
Te las enseñaré, si quieres.
Sam Taylor-Wood, içeride gösteririm sana!
Sam Taylor-Wood, te quiero ver adentro!
Tabii, kadınların ondan uzak durması için ona bir şeyler gösteririm.
Vale, le enseñaré algunas cosas para que mantenga las manos en defensa.
Daha sonra etrafı gösteririm size.
Se la enseñaré luego. Tome algo.
Kaldığımız yeri de gösteririm.
¿ Te digo por dónde vamos?
Benimle dalga geçmek neymiş gösteririm sana.
Te enseñaré a no burlarte de mi.
Onlara kurtuluş yolu gösteririm.
Les ofrezco la salvación.
Sana kız kardeşini aldatmayı gösteririm.
Te enseñare como tratar a tu hermana.
- Bana yol gösterirsen sevinirim. Gösteririm.
- Necesito que, por favor, me guíes.
Eğer bu konu hakkında herhangi bir şey söylerseniz, onlara bu resmi gösteririm.
Y si alguno de ustedes le dice algo a alguien... Enseñaré la foto de Kyle!
Sana olay yerini de gösteririm. İlk aklına gelen nedir?
Te mostraré la escena del crimen... pero, ¿ cuál es tu primera impresión?
Tamam, onu bir doktora gösteririm.
Vale, llamaré a un médico para que lo vea
Cinsel rahatsızlığı gösteririm sana.
Te mostraré lo que es acoso sexual.
Sen ona Stars Hollow'u gezdirirsin, ben de senin burnunu karıştırırkenki utanç verici fotoğraflarını gösteririm.
Puedes darle el gran tour por Stars Hollow, y le enseñaré fotos embarazosas hurgándote la nariz. Oh, no.
Sen gösterirsen, ben de gösteririm.
Le mostraré la mía si me muestra la suya.
Yaklaşması bile yeter. O zaman bu düğmeye basıp gününü gösteririm ona.
Sólo tiene que acercarse lo suficiente como para que le estropee el día cuando pulse este botón.
Müşterilerimin ABD vatandaşı olmaları için azami çaba gösteririm.
Siempre hago el mayor esfuerzo para que mis clientes se conviertan en ciudadanos de los Estados Unidos.
Nasıl çalıştığını sonra gösteririm, tamam mı?
Lo arreglaremos despues ok?
Bitince de nasıl düze çıkacağını gösteririm.
despues cuando termine, te enseñaré a limpiar
Sana yara izlerimi gösteririm. Oh, teşekkür ederim.
Gracias.
Hemen simdi gosteririm.
Le enseñaré donde se encuentra.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]