English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ H ] / Hatırlamalısın

Hatırlamalısın Çeviri İspanyolca

256 parallel translation
Hatırlamalısın.
Tiene que acordarse.
Eğer bunlar benim genel standartlarımın üzerinde değilse, bir süredir pratik yapmadığımı hatırlamalısınız.
Si no están como siempre, deben recordar que estoy fuera de práctica.
- Onu hatırlamalısın!
¡ Tiene que acordarse! - ¡ Calma!
Hatırlamalısın! Unutma, iyi gidiyorsun.
Hace falta que te acuerdes.
Hatırlamalısın, hepsi bu.
Tienes que recordar, eso es todo.
Evlendiğinde bunu hatırlamalısın.
Debes recordarlo cuando un hombre te pida en matrimonio.
- Hayır. Hatırlamalısın.
Debería.
Ve bunu hatırlamalısın, hayatım.
Debes recordar lo siguiente, cariño.
Hatırlamalısın, bu bir sır.
Tienes que recordar que es un secreto.
Sen de hatırlamalısın.
Tú también.
Ama hatırlamalısın ki çocuğum, eğer onu kaybedersek, tıpkı bunun gibi yaklaşık 200 tane daha var.
Pero así se acuerde, hijo, si lo perdemos, hay alrededor de 200 o más delante de nosotros así como así. Ahora, vamos.
Sevgili Barbara'm, deneyip hatırlamalısın, bu gezegende bulunduğumuz kısa süre içerisinde insanlarla tanıştık, onlarla konuştuk ve kim bilir, onları etkilemiş bile olabiliriz.
Mi querida Barbara, debes tratar de recordar, el poco tiempo que hemos estado en este planeta hemos conocido gente, hablado con ellos y, quién sabe, podríamos incluso haberles influido.
Hatırlamalısın... Çünkü sen cenaze arabasına onları koyduğumuzda bize yardım ediyordun.
Deberías, porque ayudaste a meter los ataúdes en el coche fúnebre.
Hatırlamalısın.
Debe recordar.
Şunu hatırlamalısınız ki ; Bu çocuklar yetenekli ve eğitimli safkan atlar gibiler.
Debemos recordar que nuestros hijos de hoy en día, son como los caballos de raza, habilidosos y entrenados.
Beni hatırlamalısın!
Tienes que acordarte de mí.
Onu hatırlamalısınız... çok da çekici dişleri olmayan iri bir adam.
Es muy alto, con una dentadura muy poco atractiva.
Uyum sağlamak için gereken anahtarın zaman olduğunu hatırlamalısınız.
La clave para recordar la adaptación es el tiempo.
Ne yapman gerektiğini unutmalı ve bu gecenin yalnız zevkin için olduğunu hatırlamalısın.
Debes olvidarte de lo que debes hacer y recordar que esta noche es sólo para tu placer.
Bunun sadece geçici bir durum olduğunu hatırlamalısın.
Lo que tienes que recordar es, esto es solo una situacion temporal.
O yüzden, yaptığın hataları hatırlamalısın.
Entonces tienes que pensar en algo que hayas hecho que puedas confesar.
Onun hayatta nasıl biri olduğunu unutmalı ve şimdiki haliyle hatırlamalısınız.
Escucha, tienes que olvidar acerca de cómo fue la vida en y recordar lo que es ahora.
Birşeyler hatırlamalısın.
Debes recordar algo.
Onu hatırlamalısınız.
Seguro que se acuerda de él.
Bir şeyler hatırlamalısın?
debes recordar algo.
İki adet fren olduğunu hatırlamalısın.
Debes recordar que tienes dos frenos.
- Bu kadar basit işte. Hep hatırlamalısın Billy :
Permanecer sobrio eso debes recordar, Billy.
- Hatırlamalısın.
- Deberías recordarla.
- Evet, evet, hatırlamalısın çünkü ben, seni çok iyi hatırlıyorum.
- Sí, sí, deberías porque yo sí que te recuerdo.
Ama hatırlamalısın, eğer onu kullanırsan....
Pero recuerda que si lo usas...
Sen hatırlamalısın, ben pek iyi düşünemiyordum.
Acuérdate que yo no estaba pensando con mucha claridad.
Ve hatırlamalısın.
Debes hacer el esfuerzo de recordar.
Hatırlamalısınız.
Recuerda,
Bir kere oldu, hatırlamalısın...
Si lo has tenido, lo sabrás...
Bişeyler hatırlamalısın.
Debes recordar.
Hatırlamalısın.
Tienes que acordarte.
Hatırlamalısın.
Debes recordarlo.
Kanatlarını, düşmanlarından daha yüksekte uçmak için kullanırdı hatırlamalısınız ki, bu Tebeşir dönemindeydi.
El pterodáctilo usaba dicha membrana para volar sobre sus enemigos, que, como Uds. recordarán ocurrió allá por la era cretácica.
Hatırlamalısın.
Tu recuerdas.
Chen Zhen... Ting En'in hala buranın tek... ustası olduğunu hatırlamalısın
Chen Zhen... hazlo por Ting En...
Gördün mü Michael, hatırlamalısın... gözlerin her zaman topta olsun.
Ves, Michael, debes recordar... siempre manten los ojos en la pelota.
Hatırlamalısın- - Burası Jupiter istasyonu, yaratıldığın ve veri tabanının yazıldığı yer.
Aquí lo crearon y escribieron su base de datos.
Evet, sana inanıyorum, ama doktorun içmen hakkında ne söylediğini hatırlamalısın.
- Si te creo. Pero recuerda lo que dijo el doctor sobre la bebida.
Arabayı senin üzerine doğru sürdüğünü hatırlamalısın sokaktaydın sana çarpacağını düşündüğün için korkmuştun sen de herifi vurdun nefsi müdafaa için, Joe, doğru mu?
Tienes que recordar cómo le viste yendo hacia ti y tú estabas en la calle y tenías miedo de que te lastimase así que le disparaste para protegerte, Joe, ¿ no?
Bunu da hatırlamalısın.
Esa es otra cosa que recordar.
Bir şeye başlarken bunu hatırlamalısın.
Intenta recordar eso cuando tengas que volver a empezar.
Hatırlamalısınız.
¡ Debes recordarlo!
En azından donanmayı hatırlamalısın.
¡ Deberías saberlo!
Bence keyif aldığınız şeyleri hatırlamalı ve onları tekrar yapmaya başlamalısınız.
Deberías recordar las cosas divertidas que hacían... y practicarlas de nuevo.
Hatırlamalısın Kitty düşün.
Entonces puede recordarlo, Kitty, piense.
Bunu hatırlamalısın.
Deves recordar eso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]