Ikinci olarak Çeviri İspanyolca
1,678 parallel translation
Ama iyi şeyler de var ilk olarak, kendisini şikayet edeceğimi bilmek zorunda değil ve ikinci olarak...
Pero lo bueno es que, primero, que no sabe que me he quejado de ella, y segundo...
Öncelikle ben "kabul ettiler" demezdim ikinci olarak da, tüm bu hafta sonu seninle ilgili küçük adam.
Primero que todo, "aceptaron" no es la palabra que yo usaría. Y segundo este fin de semana es sobre ti.
Amaçları ilk olarak sivilleri ikinci olarak da acil müdahale ekiplerini hedef almak.
La primera tanda es la de los civiles seguida por una segunda oleada de los miembros de respuesta de los servicios de emergencia.
Ve ikinci olarak, Müdür Taylor, çok ateşli görünüyorsunuz.
y segundo señora taylor, luces sexy.
Ve ikinci olarak bizden kimseye bahsetmek istemezsen, bunu anlarım.
Y dos... Estoy de acuerdo si no le cuentas a nadie sobre nosotros.
Ve ikinci olarak da neden bir banka konusunda bu kadar heyecanlanıyorsun?
Y, segundo, ¿ por qué te emociona tanto un banco?
Tamam, peki, ilk olarak bunu düşünmek bile iğrenç ve ikinci olarak annem geliyor kapa çeneni.
Bueno, primero de todo pensar en eso es enfermizo y segundo, ya vienen así que cierra la boca.
Pekâlâ, öncelikle o fikir Goldstein'dan çıkmıştı... ve ikinci olarak o maymunun AIDSli olduğunu bilseydim, asla öyle bir şey yapmazdım.
Eso fue idea de Goldstein y si hubiera sabido que el mono tenía SIDA no lo hubiera sacado.
İkinci olarak da Ohio'daki oy kutularını bulamadıklarını varsayıyorum.
aparentemente, espero que no hallen las cajas de votos en Ohio.
Bir dokunuşla, kapsül biyolojik olarak kendini sahibine uyarlar. Ancak, birisi ikinci bir saf kapsülü içeri sokmuş olmalı.
Un toque, y la cápsula se biosintoniza con su dueño pero alguien debe haber introducido una segunda cápsula en bruto.
İkinci olarak, İlk başta Maria ile yatarak bana sırt çeviren Rinaldo'ydu.
Y segundo, Rinaldo me dio la espalda cuando se acostó con María la primera vez.
İkinci olarak?
¿ Segundo?
- İkinci olarak?
- ¿ Segundo?
İkinci olarak, istediğim her şeyi kendim yapacağım ki en başında istediğim de buydu zaten.
Segundo, lo he hecho todo yo sola que es como quería hacerlo desde el principio.
İkinci olarak...
Y número dos- -
İkinci olarak insanlara bu şekilde ithamlarda bulunamazsın.
Y en segundo lugar, usted no puede andar por ahí acusando a las personas.
İkinci olarak, bu kızlar hiç para kazanmıyorlar.
Y segundo, estas chicas, no están ganando dinero.
İkinci olarak...
Segundo...
İkinci olarak, Bay Guster'ın aileden bir sırrı saklamanıza kızmayacağını fiziksel olarak sezinliyorum.
En segundo lugar, estoy detectando psíquicamente que el Sr. Guster no estará molesto con usted por esconder un secreto de la familia.
İkinci olarak, Angela'nın psikoloji öğretmek için koleje geri dönmeyeceğini bildirmeliyim.
Y en segundo lugar, tengo que informaros de que Angela no va a volver a enseñar psicología en el instituto.
Bir çocuk olarak bende de ikinci bir kişilik vardı.
Y como muchacho, Yo, también, tenía un álter ego.
- İkinci olarak, kimse incinmedi.
- En segundo lugar, nadie ha resultado herido.
Kelime hazinesinin okuldaki herkesten daha iyi olmasına rağmen ikinci dil olarak İngilizce dersi verdiler.
Aunque su vocabulario era mejor que el de cualquiera en la escuela, lo metieron en Inglés para principiantes.
İkinci olarak, cidden, gerçekten özür dilerim.
Dos, te aseguro, que de verdad lo siento.
İkinci olarak eğer Lilith'e ulaşabilsek bile onu haklayacak bir şeyimiz yok.
Segundo, incluso si pudiéramos llegar hasta Lilith, tenemos que vencerla.
İkinci olarak da eğer ikisinde de elmas varsa, bunun kaynağını bulmak zorundayız.
Y segundo, si los dos tienen diamantes, hay que ir a fondo.
İkinci olarak, Star Trek 1, rakamsal büyüklük açısından 5'ten daha kötüydü.
Segundo, Star Trek I es varios órdenes de magnitud peor que Star Trek V.
Öğrenebildiğimiz kadarıyla Claridon ikinci dünya savaşında askeri gemi olarak ekvatoru 8 defa geçmiş.
Bien, hasta ahora sabemos que el Claridon ha cruzado 8 veces el Ecuador
İkinci olarak da : Onlar sadece şakaydı.
En segundo lugar, sólo son bromas.
Bir şişe ondan ve ikinci içki olarak da bira. Ve ne dersiniz, viskiyi iptal mı etsek?
Una botella de eso, seguida de unas cervezas y, ¿ qué dicen, cancelamos el whisky?
İkinci olarak, seksi bir vücudum var, tamam mı?
Y por ultimo, tengo un cuerpo bum bum.
İkinci olarak da ona izin verdiğim yok.
Y segundo, no estoy dejándolo.
Geçen sene şirketin bölgesel satışlarında ikinci oldum. Onlar da ödül olarak bu Galapagos seyahatini verdi.
Pues el año pasado fui el número 2 en ventas regionales, y por eso conseguí este viaje a las Galápagos como bono.
İkinci olarak, İngiliz mallarını ithal etmeme, ihraç etmeme ve tüketmeme anlaşması içine girmek.
Dos, suscribir un acuerdo de no importación, consumo o exportación... -... de bienes británicos.
Umarım burayı ikinci eviniz olarak kullanırsınız.
Espero que haga de éste su segundo hogar.
Herşey tam olarak, bu kamarada ikinci alarmdan hemen birkaç dakika önce oldu.
Ocurrió aquí mismo en este cuarto, unos minutos antes del segundo ejercicio.
Yani, orası Doktor Gregory House'un ikinci fikir polikliniği ve tavsiyeyi de direkt olarak Doktor Gregory House'dan almış oluyorlar.
Quiero decir que es el consultorio de segundas opiniones del Dr. Gregory House con consejo directo del Dr. Gregory House.
İkinci olarak da sessiz olun.
Y segundo... Bajen un poco el volumen.
Tam olarak bu ikinci oğul hakkında ne zamandan bu yana bilgi sahibisin.
¿ Exactamente hace cuánto que sabes acerca de este segundo hijo?
- Vince'i ikinci rol olarak istiyorum.
Necesito a Vince en el segundo protagónico.
- İkinci Boer Savaşı Rooiwal'da Hamilton'ının emrinde istihbarat subayı olarak hizmet verdiniz.
En la segunda guerra Bóer, como Oficial de Inteligencia con Hamilton en Rooiwal.
İIk olarak sermayeye sahip olanlar daha da açgözlü hâle geldi. İkinci olarak, sermayeyi yönetenler komisyon alır.
En segundo lugar, los gestores del capital obtienen comisiones.
İkinci olarak, Harvey ve Corby, Billy the Kid ve "Ölümcül" Less'e karşı.
El segundo es Harvey Concordbey contra Billy "El Niño" y Less "El Letal".
Birincisi, canımı yakıyorsun. İkinci olarak, yaşayacak sadece 18 saatim kaldı zaten.
En primer lugar, me duele En segundo, da igual porque me queda poco tiempo de vida
Keşfin zamanlaması - ikinci Dünya Savaşı'nın başlarına denk gelir - Robert Oppenheimer altında çalışan Müttefik Bilimadamları'nın nükleer fizyonu toplu imha silahı olarak nasıl sömürüleceği hakkında gece gündüz çalışmalarına sebep oldu.
El momento del descubrimiento - coincidió con el inicio de la Segunda Guerra Mundial - significó que los científicos aliados trabajando bajo el alero de Robert Oppenheimer trabajaran día y noche para descubrir como la fisión nuclear podría ser explotada como un arma de destrucción masiva
5. ayda, ilk çift ve ilk olarak da ikinci çift yavru verecek.
Había perdido todo contacto con sus viejos amigos y colegas matemáticos.
Büyük ihtimalle, sadece ikinci sınıf olarak gitmek istiyor.
Seguro que ella sólo quiere conseguir ir al baile.
İkinci olarak?
Haces un estupendo trabajo en donde estás.
Grubun ikinci kişisi olarak, tabii ki geçici olarak yönetimi devralacağım.
Como la número dos en el grupo debo actuar temporalmente como Directora.
Ikinci gelen olarak bu isi nasil aldin?
¿ Cómo obtienes este trabajo de la segunda venida?
Hep ben söylerim. İkinci olarak, aşağıladın beni.
Y me siento ofendido.
olarak bilinir 22
ikinci 72
ikincisi 419
ikinci kat 64
ikinci katta 29
ikinci gün 19
ikinci soru 20
ikincisi de 18
ikinci dünya savaşı 55
ikinci kaptan 26
ikinci 72
ikincisi 419
ikinci kat 64
ikinci katta 29
ikinci gün 19
ikinci soru 20
ikincisi de 18
ikinci dünya savaşı 55
ikinci kaptan 26