Istiyor Çeviri İspanyolca
79,974 parallel translation
Burada ne istiyor?
¿ Qué quiere aquí?
Ne bok istiyor musun Bir uçakla Bombaya ne zaman vereceksin?
¿ para qué mierda quieres un avión, si puedes tener la bomba? ".
Gotham halkı ve Amerika gerçekleri bilmek istiyor.
La gente de Gotham y América, quiere saber la verdad.
Eğlenceyi kaçıracak bir tip değil, o zaman ne istiyor?
Él no es uno para perderse el Diversión, así que qué él quiere?
Divanımızın Lideri, ilerlemek için oy birliğine varmamızı istiyor.
El líder de nuestra Corte pide que alcancemos una votación unánime para proceder.
Çünkü Nygma gösteriş yapmak ve bu süreçte bizi kötü göstermek istiyor. Başkanın ofisini ara.
Porque Nygma quiere hacer un espectáculo de ello y hacernos ver mal en el proceso.
Gotham'ı kim yönetiyor bilmek istiyor musun?
¿ Quieres saber quién dirige Gotham?
Buna gerçekten cevap vermemi istiyor musun?
¿ De verdad quieres que responda a eso?
Onu öldürmek istiyor musun... -... yoksa onu ben öldürebilir miyim?
- ¿ Quieres matarlo o puedo yo?
Sanırım o, Bruce'un bombayı patlatmasını istiyor.
Creo que quiere que Bruce detone la bomba.
Kendi züppe ve düşüncesiz tarzıyla gerçekten yardım etmek istiyor.
Realmente quiere ayudar a su manera esnob y desconsiderada.
- Çünkü hem babam hem de Barry ondan uzak durmanı istiyor.
Porque tanto papá como Barry quieren que lo dejes.
Bu adam seni öldürmek istiyor.
Este sujeto quiere matarte.
Şimdi de insanlara hükmetmek istiyor.
Y ahora... quiere regir a los humanos.
İnsanlar goril ırkıyla savaş istiyor.
Los humanos llaman a la guerra contra la especie gorila.
Yanında kalmamı istiyor.
Quiere que me quede aquí con él.
Ve onunla birlikte olmak istiyor.
Y quiere estar con él.
Iris'i neden öldürmek istiyor?
¿ Por qué querría matar a Iris?
Bunun burada ne işi var? - Yardım etmek istiyor.
¿ Qué diablos está haciendo aquí?
- Yardım etmek istiyor.
- Quiere ayudar. - ¿ Ayudar?
Canım ne istiyor biliyor musun?
¿ Sabes qué me encantaría ahora?
İçerde bir yerde, Damon onu bulmamı istiyor.
En el fondo, Damon quiere que lo encuentre.
O ruhları istiyor musun?
¿ Quieres aquellas almas?
Damon bu mahzene girmeme izin verdi çünkü benim onu bulmamı istiyor.
Damon me guió a esta cripta porque quería que encontrara una manera de salvarlo.
Kendi çıkarı için sırrımızı söylemiş, ve şimdi de Cade onu istiyor.
Tenía un as en la manga y ahora Cade también lo quiere.
Tamamdır, kim beni öldürmek istiyor?
Muy bien, ¿ quién quiere matarme?
Şimdi o intikam istiyor.
Y ahora quiere venganza.
Bu iş emek istiyor ve öncelikli olmalı.
Este trabajo. Es exigente y debe ser lo primero.
Şu an iyi anneyi oynamak istiyor olabilirsin ama işe girdiğinde elinde bıçak ve havada kan kokusundan başka bir şey olmayacak. Bu gerçek sensin, en iyi versiyonun.
Ahora puedes jugar a ser la buena mamá, pero cuando estás metida en ello, solo con una espada en la mano y la sangre en el aire, ese es tu verdadero yo, la mejor.
Yaşlı adam onları da ekipte görmek istiyor.
Los ancianos los quieren a bordo.
Sanırım piknik çantamı istiyor!
¡ Creo que quiere mi cesta del picnic!
Kelly melekler ölmeni istiyor.
Kelly, ¿ los ángeles? Te quieren muerta.
Sence ne istiyor?
¿ Qué crees que quiere?
- Kelly her şeyi bilmesine rağmen çocuğu istiyor. - Olamaz.
Incluso con todo lo que Kelly sabía, todavía era su hijo.
Gitmeden önce Dr. Hess dostlarımız Winchesterlarla ilgili her şeyi öğrenmemizi istiyor. Dostları alışkanlıkları.
Para cuando nos vayamos, la Dra. Hess quiere saberlo todo... de nuestros "amigos" los Winchester... aliados, hábitos.
Şu an çaresizce kazanmak istiyor bu yüzden doğru düşünemiyor.
Y esta tan desesperado por conseguir una victoria ahora mismo que ni siquiera puede ver con claridad.
Dr. Hess dostlarımız Winchesterlarla ilgili her şeyi bilmek istiyor. Dostları, alışkanlıkları.
La Dra. Hess quiere saberlo todo sobre nuestros "amigos" los Winchester... sus aliados... sus hábitos.
Dr. Hess Winchesterlar ile ilgili her şeyi bilmek istiyor.
La Dra. Hess quiere saberlo todo sobre los Winchester.
Elbette Bayan Bevell'de bu işi çok istiyor.
Por supuesto, Lady Bevell también quiere desesperadamente el puesto.
Buluşmak istiyor.
Quiere que nos reunamos.
Tutsak sizi görmek istiyor.
La prisionera pregunta por usted.
O dönmeden bunu yapılmasını istiyor.
Quiere que hagamos esto antes de que vuelva.
- Ne istiyor?
- ¿ Qué cuesta?
Ama onun zihnine girmek konsantrasyon ve beceri istiyor.
Pero para entrar en su psique se necesitará un cierto grado de concentración y habilidad.
- Sadece ben değil Ed de istiyor.
No es mío, es de Ed.
Sadece beni öldürmek istiyor.
Solo va detrás de mí.
- İstiyor muyum...
¿ Quiero las habituales...?
Evet, onun için şarkı söylememizi istiyor.
Sí, quien quiere que actuemos para él.
- Eve dönmeni çok istiyor.
Él quiere que vuelvas a casa.
Köpekçik oynamak istiyor mu?
¿ El cachorrito quiere jugar?
- Neden sordun, istiyor musun? - Hayır.
No.
istiyorum 518
istiyorsun 66
istiyorum ki 20
istiyor musun 190
istiyoruz 36
istiyorsan 64
istiyor musunuz 17
istiyordum 17
istiyorsun 66
istiyorum ki 20
istiyor musun 190
istiyoruz 36
istiyorsan 64
istiyor musunuz 17
istiyordum 17