Itiraf edeyim Çeviri İspanyolca
555 parallel translation
Evet, biraz tuhaf olduğunu itiraf edeyim.
Sí, reconozco que el impulso es algo difícil de explicar.
Ninotchka, sana bir şey itiraf edeyim.
Ninotchka, permíteme confesarte algo.
Size itiraf edeyim ki ; onunla başa çıkamıyorum.
Te diré una cosa : ella no me escucha.
- Harry, itiraf edeyim Para kaybettim ve borçluyum sana
Harry, debo reconocerlo. Perdí y te debo ese dinero.
Saliena'da papaz olarak 40. Yılım.. .. ve itiraf edeyim bu insanların yaşam şartları çok zor.
Llevo 40 años de párroco de Saliena, y le juro que confesar a estos pobres es duro.
Hazır konu açılmışken buraya gelmemin bir amacı olduğunu itiraf edeyim.
Bueno, ahora que lo mencionas... debo confesar que vine con un propósito.
Neyi itiraf edeyim?
¿ Confesar que?
Bayan Barkley'le evlenmeyi bile düşündüm ama itiraf edeyim, bir kusuru var :
Incluso he pensado en casarme con ella pero tengo que confesar que hay un inconveniente :
Şey, gerçeşi er geç açığa çıkaracaksın, o halde ben de itiraf edeyim bari.
Bueno, averiguará Ia verdad antes o después. - Será mejor admitirlo.
Ancak ben de itiraf edeyim kayıplarınıza bakılırsa... alayınızın çabaları mutlaka göz önüne alınmalı.
Aunque debo admitir que viendo la cantidad de bajas... los esfuerzos de su regimiento deben de haber sido considerables.
Ama itiraf edeyim, sana göre, değilim.
Pero sí comparado contigo.
Tatlım itiraf edeyim, bütün hafta sonu planlarımı mahvettin.
Querida debo decirte que frustraste mi fin de semana.
Buraya ilk geldiğimde kızgın olduğumu itiraf edeyim.
Pero debo admitir que estaba bastante receloso la primera vez que vine.
Ne güzel bir araç ayarlamışsınız, itiraf edeyim.
¡ Menudo transporte, debo decir!
Ben, itiraf edeyim kadınlardan yana hiç şansım yoktur.
Lo reconozco, nunca he tenido suerte con las mujeres.
- Hatta itiraf edeyim ki...
- Hasta yo admito...
Sana birşey itiraf edeyim.
Tengo una confesión que hacer.
Niye itiraf edeyim? Ne menfaatim olacak bundan?
¿ Por qué tengo que ir a la comisaría y reconocerme culpable?
Neyi itiraf edeyim?
¿ Confesar qué cosa? ¿ Quiénes son Uds.?
İyi de neyi itiraf edeyim?
¡ ¿ Pero, confesar qué? !
- Neyi itiraf edeyim?
- ¿ Confesar qué?
Bay Cromwell, sizi çok yanlış değerlendirdiğimi itiraf edeyim.
Sr. Cromwell, confieso que tenía un juicio equivocado de vos.
İtiraf edeyim ki istemem.
Debo decir que no.
İtiraf edeyim, Bn. Shelley, bu gördüğüm en büyük beceriksizlik.
Confieso, Srta. Shelley, que nunca había visto tal monumental ineficacia.
İtiraf edeyim ki, bu akşam dört gözle saatin 7 : 00 olasını bekledim.
Confieso que esta tarde esperaba que sean las 7.
İtiraf edeyim, şirin bir yeri varmış.
Parece acogedor esto, sí señor.
İtiraf mı edeyim?
¿ Que confiese?
Soygunda olduğumu itiraf mı edeyim?
iSí, lo era!
İtiraf edeyim, inanılmaz!
¡ no sé si creer lo que veo!
İtiraf edeyim...
De acuerdo.
İtiraf edeyim, Waggoman ailesini anlayamıyorum.
Debo admitir que no entiendo a la familia Waggoman.
İtiraf edeyim ki günah çıkarmak için asla vaktim olmuyor.
Nunca tendré tiempo para confesarle todos mis pecados.
İtiraf edeyim, daha iyi görünüyorsun.
Tienes mucho mejor aspecto.
İtiraf edeyim,.. ... LeGrand gibi sefil biriyle gitmek için ayrılmana şaşırdım.
Admito que me ofendí al irte con un mequetrefe como LeGrand.
İtiraf edeyim, tek niyetim size karşı nazik davranmak değil.
Me ha pillado, lo confieso. Es únicamente por amabilidad, y porque quiero hablar con Ud.
- İtiraf edeyim, biraz gülmek iyi geldi.
Siempre es divertido darte la lata,
İtiraf edeyim ki iyi düşünülmüş bir şey.
Admito que está muy bien pensado.
İtiraf edeyim, bunun parasını ödeyemem.
Confieso que éste no puedo pagarlo.
İtiraf edeyim, eti sattım, ama senin için sattım, yemin ederim.
Lo confieso, he vendido la carne, pero lo he hecho por ti, lo juro.
İtiraf edeyim, oldukça yorucular.
Son agotadores, lo reconozco.
İtiraf edeyim, merak ettim.
Debo admitirlo, tenía mucha curiosidad.
İtiraf edeyim ki şakanız beni oldukça korkuttu, Komutan.
Bueno, admito que su broma nos preocupó un poco, comandante.
İtiraf edeyim, bu objelerin bir çoğunun ne olduğunu bilmiyoruz. Ama onlar metal bilgisi olan yaratıklar tarafından yapılmış.
Hay que reconocer que muchos de estos objetos están sin identificar, pero fueron elaborados por seres con conocimientos metalúrgicos.
İtiraf edeyim ki korkuyorum.
Confieso que ese pensamiento me espanta.
İtiraf edeyim, Tennessee daha önce bana söylediğinde inanmamıştım, ama şimdi her türlü anlamlı görüyorum.
Debo admitir que no lo creí cuando Tennessee me lo dijo pero ahora veo que sí tiene sentido.
İtiraf edeyim ki bazen senin biraz...
Tengo que confesar que siempre le he considerado un poco...
İtiraf edeyim, bu kadarını yapmaktan büyük bir onur duyarım.
Para mí sería un privilegio.
İtiraf edeyim.
Reconozco...
İtiraf edeyim, korkarım ben bile gerçekten hiç bilmiyorum.
Le digo la verdad, confieso que no lo sé.
İtiraf edeyim seni ciddiye almamışım, Trudy.
Debo confesarte, amada Trudy, que te he subestimado.
İtiraf edeyim, biraz yağlıdır, ama ne kadar lezzetli olduğuna inanamazsınız, özellikle de açsanız.
Un poco graso, pero se sorprendería de lo delicado que es el sabor sobre todo si estás hambriento.
itiraf 19
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf etti 36
itiraf ediyorum 130
itiraz yok 21
itiraz ediyorum 679
itirazı olan var mı 23
itiraf etmeliyim ki 124
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf etti 36
itiraf ediyorum 130
itiraz yok 21
itiraz ediyorum 679
itirazı olan var mı 23
itiraf etmeliyim ki 124