Kaptan Çeviri İspanyolca
32,947 parallel translation
Kaptan.
¿ Capitán?
Kaptan Flint'in adına buradayım.
Vengo de parte del capitán Flint.
Bana endişeni ifade etmiştin. Kaptanınla tam olarak ortak olabilmen için karanlık bir yolda ona katılman gerektiğini söylemiştin.
Me expresaste tu preocupación que para asociarte verdaderamente con tu capitán necesitaste unirte a él en la oscuridad.
Anne'in davranışları birkaç saat evvel Kaptan Flint'in adada olmasıyla örtüşüyor. Kesinlikle hazırlanmakta olan bir plana işaret ediyor.
Su comportamiento coincide con la presencia de Flint en la isla solo horas antes, lo que indica que hay un complot.
Şimdi de Kaptan Flint mi bu plana dahil oldu hem de gemisinin adadan saatler önce ayrılmasına rağmen?
¿ Así que ahora el capitán Flint está implicado a pesar de que su barco abandonó la isla hace horas?
Bir saatten az bir vakitte kaptanımızı ve mücevher servetini almak için bu gemiyi kıyıya yanaştırmalıyım. Binlerce insanın hayatı buna bağlı.
En menos de una hora, debo mover este barco a la costa para recoger al capitán y una fortuna en gemas de las que depende la vida de más de un millar de personas.
Gizli konvoya saldırmak için bir plan yapıldığına inanıyorsun. Öyle bir plan ki Kaptan Flint de işin içinde herkesin saatler önce açık denize açıldığını görmesine rağmen.
Y crees que existe un complot para atacar la caravana secreta a quien se vio zarpar a mar abierto hace horas.
Kaptan.
- Capitán...
Lakin sen Kaptan Hornigold'u Flint'in gemisinin peşine takacak kadar öngörülüydün.
Pero tuviste la cautela de enviar a Hornigold en busca del barco de Flint.
Kaptan, vakit geldi.
Capitán, es la hora.
Kaptan Flint'in gemisini ele geçirmede başarısız olduğunu kabul etmeden önce daha ne kadar Kaptan Hornigold'un dönmesini bekleyeceğiz?
¿ Cuánto podemos esperar a tener noticias de Hornigold antes de dar por hecho que la captura de Flint ha fallado?
Baylar, Kaptan Hornigold cevherleri ele geçiremezse gayretlerimizi iki katına çıkarıp tekrar deneyeceğiz.
Caballeros, si el capitán Hornigold no consigue recuperar el alijo, tendremos que redoblar esfuerzos y volver a intentarlo.
Kaptan, iki demir de asıldı ve hazır.
Capitán, las anclas están listas.
Kaptan noktayı gemi boyunca aşarsak sonuçları felaket olacak.
Capitán, si fallamos en la andanada, será una catástrofe.
İlk yapacağımız iş, ki yardımına ihtiyacım olacak Kaptan Vane'i kurtarmak.
Primero, te necesito para rescatar a Charles Vane.
Kaptan Hornigold'un Nassau'ya dönüp cevherlerin ufak bir ordu tarafından savunulduğunu haber vermesi için birkaç gün.
Pasarán unos días hasta que Hornigold vuelva a Nassau e informe de que el alijo es defendido por un pequeño ejército.
Kaptan Rackham'ın firarını mümkün kılan o.
Ella hizo posible la fuga del capitán Rackham.
Davis, Davis hatırlıyor musun bizim kaptan...
Davis, ¿ recuerdas aquella vez que el capitán...?
Bu durumun içindeyken akıllıca emin olmalısın ki Kaptan Vane'in başına ne gelirse gelsin adamlar senin yüzünden olduğunu düşünmemeli.
Pero en este caso particular, debes saber que sea lo que sea lo que le pase al capitán Vane, esos hombres no tienen razón para pensar que no ha sido culpa tuya.
Vali, Kaptan Vane'i adadan gönderme planlarını ıskartaya çıkarmış. Ve kaptan için Nassau'da hızlandırılmış bir duruşma ayarlamış.
El gobernador ha cambiado sus planes de mover a Vane de la isla y ha preparado un juicio rápido para el capitán aquí en Nassau.
Kaos ortamında Kaptan Vane'i kurtarmak için hamle yapacağız.
Luego, en medio del caos, liberaremos al capitán Vane.
Benimkiyle birlikte harp için teçhiz edilmiş. Kaptan Hornigold kendi milisleriyle birlikte sizinle birlikte denize açılacak.
El capitán Hornigold va a zarpar junto a vos e irá acompañado de su milicia personal.
Olay siz ruhlara geldiğinde ise buranın kaptanı benim!
Y por lo que a vosotros respecta, espíritus, ¡ yo soy el capitán!
Senin kaptan köşkünde olman gerekmez mi?
¿ No deberías estar en el puente?
Evet, Kaptan...
Sí, Capitán...
Eğer ikimiz de Kaptan Pioard'ı seviyorsak...
Si de todos modos, ya nos parecemos al Capitán Picard.
Kesinlikle bize doğru gelen bir şey var kaptan.
Sin duda, Capitán, hay algo ahí, y se dirige hacia aquí.
KAPTAN PIKE Sıra dışı bir şekilde, ikinci pilot bölümü denemeye karar verdiler.
Pero, extrañamente, decidieron probar con un segundo piloto.
İlk pilot bölümünün kaptanı bile farklıydı,
El piloto original incluso tenía un Capitán diferente.
Kesinlikle hayır Kaptan.
Para nada, Capitán.
Bu tanıma uyan birini tanımıyorum Kaptan.
Yo no sé de nadie que responda a esa descripción, Capitán.
KAPTAN KIRK... bu da benim dışa dönük olmamı sağlıyordu ve iki güç birleşince ortaya ilginç bir kombinasyon çıkıyordu.
y eso me permitía ser explosivo, y las dos fuerzas provocaban una combinación interesante.
Çok naziksin Kaptan.
Es muy amable, Capitán.
McCoy'un karamsar nükteciliği... KAPTAN KIRK... Kirk'ün çalımlı ve ukala tavırları ve Spock'ın zekası ile soğukkanlı mantığı bir araya gelince mükemmel bir insan oluşuyor.
Si combinamos el ingenio cínico de McCoy, el estilo y la fanfarronada de Kirk y el intelecto y la lógica fría de Spock, tenemos el ser humano perfecto.
Ben Spock, Kaptan.
Habla Spock, Capitán.
Kaptan " Şöyle, şöyle yapın. Şu düğmeye basın.
El Capitán decía : " Hagan esto y lo otro, presionen ese botón.
Yaşadıklarınıza karşı duyarsızmış gibi görünüyorsam Kaptan, şunu anlayın ki...
Si parezco insensible a lo que le sucede, Capitán, entienda que...
Mr. Spock, Atılgan'ın kaptanı olarak resmi yetkime dayanarak komutayı üstlenmeni emrediyorum.
Sr. Spock, le ordeno que tome el mando con mi autoridad como Capitán de la Enterprise.
Kaptan!
¡ Capitán!
Ben... Seni gördüğüme sevindim Kaptan.
Es un placer verlo, Capitán.
Benden kaptan olmam istenmişti ve bu, kaptanın dizisi olacaktı, benim açımdan harikaydı.
Me pidieron que fuera el Capitán, y era el programa del Capitán, así que era fantástico.
Köprüden Kaptan Kirk'e.
El puente, para el Capitán Kirk.
Kaptan, bu cihazı kumanda panelimde buldum.
Capitán, encontré este dispositivo en mi consola.
Kaptan?
¿ Capitán?
Sonra bir haber geldi, Bill, Kaptan Kirk'ü seslendirmek üzere seçilmişti.
Luego se anunció que Bill haría del Capitán Kirk,
Her açıdan son derece sıradan Kaptan.
En todos los aspectos, es bastante ordinario, Capitán.
İkinci kaptanım, Komutan Spock.
Mi primer oficial, el comandante Spock.
Hizmetiniz bizi onurlandırır Kaptan.
Su servicio nos honra, Capitán.
Kaptan Poldark, sizi Truro Hapishanesine götürme emri aldım.
El capitán Poldark, tengo órdenes que te llevan a la cárcel Truro.
Kaptan Poldark!
Ah, capitán Poldark.
"Kaptan RP'ın gerçek ve sansasyonel hayatı."
'El verdadero y sensacional vida del capitán RP.