Kaybedecek bir şeyim yok Çeviri İspanyolca
155 parallel translation
Kaybedecek bir şeyim yok.
No tengo nada que perder.
Biz mutluyuz, Bayan Romari. Çünkü sizin her şeyiniz var benim ise kaybedecek bir şeyim yok.
Somos felices porque usted tiene todo y yo no tengo nada que perder.
İnanmazsan kaybedecek bir şeyim yok.
No tengo nada que perder si no me crees.
Daha fazla kaybedecek bir şeyim yok.
No tengo nada que perder.
Kaybedecek bir şeyim yok, hayatımdan başka.
No tengo nada que perder, excepto la vida.
Sanırım, artık benim kaybedecek bir şeyim yok... öyle bir düşüncem olduğunu, itiraf ederim... bu düşüncenin, kafamı meşgul ettiğini.
Supongo que no tengo nada que perder si admito que esa idea pudo haber pasado fugazmente por mi cabeza.
Denememe izin ver. Kaybedecek bir şeyim yok.
Déjeme intentar, no estoy arriesgando mucho.
Nasılsa kaybedecek bir şeyim yok!
Bueno, ¿ qué tengo que perder?
- Öyle yapsalar bile, kaybedecek bir şeyim yok.
- Hagámoslo entonces ; yo no tengo nada que perder, tú sí.
- Niye ki? Kaybedecek bir şeyim yok.
- No tengo nada que perder.
Eğer onu öldüremezlerse, kaybedecek bir şeyim yok.
Si no pueden matarle, no tengo nada que perder.
Kaybedecek bir şeyim yok.
No puedo dar más.
Artık kaybedecek bir şeyim yok!
¡ No tengo nada que perder!
Aptalca bir şey yaparsan hepimiz havaya uçarız! Kaybedecek bir şeyim yok!
Si intentas algo estúpido, estallo el avión, no tengo nada que perder
Bak, kaybedecek bir şeyim yok, tamam mı?
Mira, no tengo nada que perder, ¿ Ok?
Kaybedecek bir şeyim yok, kumandan.
No tengo nada que perder, comandante.
Kaybedecek bir şeyim yok.
¿ Por qué no? . Vamos a hacerla.
Kaybedecek bir şeyim yok.
- No tengo una mierda que perder.
Oynadığın oyunu da biliyorum. Kaybedecek bir şeyim yok.
Sé a qué juega y no tengo nada que perder.
Kaybedecek bir şeyim yok, değil mi?
No tengo nada qué perder, ¿ o sí?
Bana bulaşmaz çünkü kaybedecek bir şeyim yok.
No voy a cogerlo porque no tengo nada que perder.
Kaybedecek bir şeyim yok çünkü zaten kaybettim.
No tengo nada que perder porque ya lo perdí.
Benim kaybedecek bir şeyim yok, senin ise kaybedecek çok şeyin var.
No tengo nada que perder. Tú tienes todo.
Kaybedecek bir şeyim yok.
No tengo nada mas para darle.
Gelsene bebeğim. Kaybedecek bir şeyim yok.
Vamos, no tengo nada.
Kaybedecek bir şeyim yok, kazanacak da.
Nada que perder, nada que ganar.
kaybedecek bir şeyim yok.
No tengo nada que perder.
Yani kaybedecek bir şeyim yok.
No tengo nada que perder, ¿ entiendes?
Kaybedecek bir şeyim yok.
Tengo mucho que perder.
Kaybedecek bir şeyim yok.
No tengo nada que perder. Incendiaré esto.
Kaybedecek bir şeyim yok. İşini bitireceğim.
Voy a abrasar todo esto.
Kaybedecek bir şeyim yok. "
No tengo nada que perder. "
Olmadığını biliyorum ama gördüğüm kadarıyla kaybedecek bir şeyim yok Rommie.
No, no es, lo sé. Por la forma en que lo veo, Rommie, no tengo nada que perder.
- Kaybedecek bir şeyim yok.
- No tengo nada que perder.
Ve hukuk fakültesine gidemeyeceğim yani kaybedecek bir şeyim yok.
Y acabará con cualquier oportunidad de ir a la facultad de derecho... Así que no tengo nada que perder.
- Kendini öldürmezsin! - Kaybedecek bir şeyim yok!
- De ninguna manera, ¡ se va a matar!
Kaybedecek bir şeyim yok!
¡ No tengo nada que perder!
- O halde kaybedecek bir şeyim yok.
Quizá sea porque no tengo mucho que perder.
Kaybedecek bir şeyim yok ama senin var.
Y no tengo nada que perder, Pero no es tu caso.
O şişkoyla görülecek bir hesabım var ve kaybedecek bir şeyim yok.
Mira, tengo unos puntos que aclarar con ese gordito falso... y no tengo nada que perder.
Zayıf bir ihtimal, bu farkederdi... ve kaybedecek bir şeyim yok.
Por si acaso podia lograr un cambio... y porque no tengo nada que perder.
İçinde ne varsa, kaybedecek bir şeyim yok.
No me importa lo que pueda haber dentro. No tengo nada que perder.
Ama benim kaybedecek bir şeyim yok, öyle mi?
- Pero yo no tengo nada que perder, ¿ eh?
Ayrıca kaybedecek bir şeyim yok.
Además... no tengo nada que perder.
Şu an kaybedecek bir şeyim de yok.
No tengo nada que perder.
Hmmm.Kaybedecek bir şeyim yok.
- No tengo nada que perder.
Kaybetmem çünkü hayatim dahil kaybedecek bir seyim yok. Anlastik mi?
No pierdo porque no tengo nada que perder, ni mi vida. ¿ Hay trato?
Kaybedecek hiç bir şeyim yok.
No tengo nada que perder.
Sana yardım etmenin bana bir getirisi yok, ama kaybedecek çok şeyim var.
No tengo nada que ganar y todo que perder si lo ayudo.
- Benim kaybedecek bir şeyim yok, Liberty.
¿ O aún no te diste cuenta?
- Kaybedecek bir şeyim yok, dostum.
- ¡ No tienes nada que perder!
bir şeyim yok 220
kaybettim 177
kaybettin 183
kaybettik 72
kaybetmek 19
kaybetti 30
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybedersem 24
kaybettim 177
kaybettin 183
kaybettik 72
kaybetmek 19
kaybetti 30
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybedersem 24