English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Kaybettin

Kaybettin Çeviri İspanyolca

5,729 parallel translation
Kaybettin!
¡ Perdedor!
Bir ay boyunca kantini kullanma hakkını kaybettin mahkum.
No tendrás derecho a la despensa por un mes, reclusa.
Ona kızım deme hakkını onu burada benimle bıraktığında kaybettin!
¡ Perdiste todo derecho a llamarla tu "hija" cuando la abandonaste aquí conmigo!
Birini kaybettin.
Has perdido a alguien.
Sırf gelen mesajı okumak için karşıdan karşıya geçmeyi beklemedim diye adına kayıtlı bir sürü eşyanı kaybettin.
Y todos ellos perdiste... nuestro nombre porque no podía esperar a leer un texto hasta después de haber cruzado la calle.
Kaç tane kaybettin?
¿ Cuántos has perdido?
Bence mücadeleyi kaybettin dostum.
No, creo que perdieron la batalla, amigo mío.
Yolunu mu kaybettin?
¿ Está medio perdido?
Aklını mı kaybettin?
¿ Has perdido la cabeza?
Ben telefonunu falan mı kaybettin bilmiyorum ama şu an gerçekten seninle konuşmaya ihtiyacım var.
Yo... No sé si has perdido tu teléfono, pero de verdad necesito hablar contigo ahora mismo.
Sen buradasın çünkü kaybettin.
Tú solo estás aquí porque perdiste.
Kaybettin.
Adiós.
Sen onu kaybettin.
La echas de menos.
Bir B613 ajanını dövdüğün an onunla konuşma hakkını kaybettin. Bu yüzden ne istediğini öğrenmek için buraya geldim.
Y golpear a agentes del B613 no hará que hable contigo, así que estoy aquí para averiguar qué quieres.
Sen ne kaybettin?
¿ Qué has perdido tú?
Sen ne kaybettin söyle?
¿ Qué has perdido tú?
Sen ne kaybettin Mellie?
¿ Qué has perdido, Mellie?
- Sen ne kaybettin...?
- ¿ Qué has perdido?
Durum her neyse, bunu geride bırakman için ısrar ediyorum çünkü birini kaybettin mi, geri kazanımı olmuyor.
Lo que sea, te animo a que lo dejes pasar, porque cuando pierdes a alguien, no hay segundas oportunidades.
Bakireliğini kaybettin değil mi Abbie?
La perdiste, Abbie, ¿ no?
- Ha! Sen kaybettin fare.
Tu pierdes, rata.
- Sen de bir arkadaşını kaybettin sana bu şekilde davranmaları doğru değil.
- Perdiste una amiga, y ellos no deberían tratarte así.
Uyuşturucumu kaybettin Javier.
Has perdido mi droga.
Çok mu para kaybettin?
¿ Perdiste mucho dinero?
Yani herşeyi mülk geliştirme üstüne yatırdın ve bahsi kaybettin.
Así, lo apostaste todo a la promoción inmobiliaria y has perdido la apuesta.
Evet, doğru sen her şeyi kaybettin.
Bueno, para ser exactos, tú lo has perdido todo.
Normal ol ya da olma. Kaybettin Frank.
Típico o no, has perdido, Frank.
Cesaretini mi kaybettin?
¿ Has perdido tu valor?
Kaybettin?
¿ Y has perdido?
- Onu çoktan kaybettin.
Ya lo perdiste.
Konseye katılmayı reddederek, bu konularda söz sahibi olma hakkını kaybettin.
Perdiste todo derecho a opinar al rehusar unirte al Consejo.
Bu dünyada geriye bir tek sen kaldın. Sen de her şeyini kaybettin Thea.
Eres todo lo que me queda en este mundo, y también lo has perdido todo.
Kaybettin.
Acabas de perderlo.
Çok fazla kan kaybettin.
Perdiste mucha sangre.
Çok fazla kan kaybettin, ama hepimiz bağış yaptık.
Perdiste mucha sangre, pero todos donamos.
Onun babası olma hakkını yıllar önce kaybettin.
Perdiste tu derecho de ser su padre hace años.
Çok kan kaybettin. Seni iyileştiremedim.
Perdiste un montón de sangre y no te puedo curar.
Çok kan kaybettin. Seni iyileştiremedim.
Perdiste mucha sangre y no te puedo curar.
Bana öyle deme hakkını kaybettin.
Has perdido el derecho de llamarme así.
Kaybettin işte, hadi git artık.
Pues estás acabado. Largo de aquí.
Emma, iyi kaçıştı ama odağını kaybettin.
Y, Emma, buen escape, pero perdiste concentración.
Hayır, sen şansını kaybettin.
No, tú ya tuviste tu turno.
"Üzgünüm hayalindeki işi kaybettin" hediyesi mi?
¿ Un regalo, "siento que acabes de perder el trabajo de tus sueños"?
Şamandırayı kaybettin ve bebek için sana güvenmemi mi istiyorsun?
Perdiste la carroza y ¿ se supone que debo confiar en ti con un bebé?
Bir adam kaybettin.
Perdiste un hombre.
Sevdiğin birçok kişiyi kaybettin.
Ha perdido mucha gente cercana a usted.
Kusura bakma ama üzerine konuşmadığın zaman üzerine konuşma hakkını da kaybettin.
Lo lamento, perdiste tu oportunidad de hablar de eso cuando no hablaste de eso.
Bacağını nasıl kaybettin?
¿ Cómo perdiste la pierna?
Bir sürü boktan sorunun var tüm aileni kaybettin ve bence senin için en iyisi aklını başına alıp tamamen farklı bir şeyler yapman olacak.
Tienes un montón de mierda que te rodea, Y toda tu familia muerta, Y creo que lo mejor para ti,
â ™ ª sen de üzgünsün â ™ ª â ™ ª şimdiye kadarki â ™ ª â ™ ª en iyi arkadaşını kaybettin. â ™ ª Burası benim yatak odam değil.
Éste no es mi cuarto.
- Yine kaybettin!
¡ Perdiste otra vez!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]