Muhtemelen Çeviri İspanyolca
46,125 parallel translation
Bilmiyorum, Muhtemelen benim feronomlarımla alakalı ya da kimyasal bir etkileşimdir.
No lo sé, probablemente está relacionado... con las feromonas o alguna otra interacción química.
Bikinili seksi bir kadın olsaydım muhtemelen sarılırdın, değil mi?
Seguro que si yo fuera una mujer sexi en bikini... no tendrías problema en abrazarme.
Muhtemelen şanslı bir tahmindir.
Probablemente haya adivinado de casualidad.
Muhtemelen.
Probablemente.
Muhtemelen insanları acıdan kurtarmanın asaletiyle dolup taşmışsınızdır.
Posiblemente se llena con la nobleza de mitigar el sufrimiento humano.
- Muhtemelen o anda ölmüş.
Muerte probablemente instantánea.
Hayır, muhtemelen barikatın birinde takılıp kalmıştır.
No, probablemente esté atascado en un control de carretera.
- Muhtemelen düşerken yüzünü vurmuş.
- Probablemente se haga golpeado la cara al caer.
Muhtemelen Marylebone'deki deponun levazım müdürüydü.
Probablemente del almacén de intendencia de Marylebone.
Muhtemelen sinyalciler hatları değiştirdiği içindir efendim.
Probablemente porque el personal de Señales está cambiando líneas, señor.
Muhtemelen öyle oldu.
Quizá.
Muhtemelen yılların emeği ama adam yakmış.
Años de trabajo, probablemente, y él las quemó.
Muhtemelen bu seferki kız olmaz, başkası olur.
La próxima vez, probablemente, la chica no, podría ser cualquiera.
Muhtemelen havan saldırısı başlatırlar.
Probablemente, lanzarían un ataque de morteros.
Ama muhtemelen yasa dışı olması an meselesidir.
Aunque es cuestión de tiempo.
O zaman muhtemelen mahkemelik oluruz. Ama dava tek celsede sonuçlanır.
Bueno, probablemente vayamos a juicio, pero sería algo excepcional.
Muhtemelen hayır, ama bunda abartılacak ne var?
Probablemente no, ¿ pero es para tanto?
- Glenda'yı görmüşsündür muhtemelen. Hayır!
- Probablemente solo sea Glenda.
Muhtemelen rüya görmüşsündür.
Probablemente solo estabas soñando.
Çocuğunu hemen buradan götürmelisin karını buradan götürmelisin çünkü muhtemelen onunla ilgileniyorlardır.
Necesitas alejar a tu niña de aquí tan rápido como puedas, Y debes sacar a tu esposa, porque probablemente ya trabajen en ella.
Eğer evden çıkarsam muhtemelen evet.
Si salgo de la casa, sí, probablemente.
Muhtemelen kendiliğimden yanarım.
Probablemente combustión espontánea.
Sadece arkadaş olmamız konusunda muhtemelen anlaşmamız gerektiğini.
En que seguro estaremos de acuerdo en ser solo amigos.
Muhtemelen bir tür alerji olduğunu söylediler ve uzak durman gereken şeylerin bir listesini verdiler.
Decían que podía ser una alergia... y me dieron una lista de cosas que debías evitar.
Muhtemelen olmamalıyım.
Probablemente no.
Muhtemelen karaya oturduktan sonra panikleyip sahilden kaçmışlardır.
Se deben haber asustado al encallar. Seguro huyeron por la playa.
Oh, ev deposu muhtemelen Yakında başka bir sevkıyat alıyorum.
Oiga... hay toda una sección en el supermercado.
Suçluluk belki. Muhtemelen.
Sentimiento de culpa probablemente.
Ve muhtemelen The Kinks tarafından bir şeyle son bulurum.
Y seguramente, terminaría con algo de The Kinks.
Planladığım kamu saldırısı eylemi Muhtemelen seninle benim hapishanede olacağım.
El acto de agresión pública que tengo planeado seguramente nos acabe metiendo entre rejas.
Araştırmam, bazı durumlarda bu tür ikizleri gösterdi. Aynı duygu ve anıların bazılarını paylaşabilir Sinaptik, muhtemelen telepatik, yakınsaklık nedeniyle.
mi investigación ha demostrado en algunos de los casos, estos tipos de gemelos puedo compartir la misma emociones y recuerdos por synaptic, posiblemente incluso telepática, de convergencia.
Parçaları birleştirmeye başladım, şöyle bir şey çıktı ortaya muhtemelen siyahları kaçırıp beyinlerini yıkıyorlar köle yapıyorlar, seks kölesi ama normal köle mantığı değil seks kölesi falan yapıyorlar.
Y empiezo a juntar las piezas y esto es lo que deduzco. Probablemente secuestran a la gente negra, les lavan el cerebro y los hacen esclavos... O esclavos sexuales, no sólo esclavos ordinarios, sino esclavos sexuales o una mierda así.
Prezervatif takmış olsaydım muhtemelen bu başıma gelmezdi.
Yo sólo... sabes, si hubiese tenido un condón, Probablemente, no hubiese ocurrido.
Muhtemelen olmazdı.
Período en el cual, probablemente no habría ocurrido.
Temiz olduğunu bilen oyuncular, prezervatif kullanarak muhtemelen bakteri enfeksiyonu riskini artırıyorlar.
Así que si los artistas están probando, y saben que están sanos, usando condones, probablemente aumenten su riesgo de infección bacteriana.
Muhtemelen bunu yaptığımı daha ileride göreceksiniz ama henüz değil.
Probablemente me verás haciendo algo más adelante, pero ahora, no.
Bugün bu işi yapan kızlar muhtemelen çift anal ya da çift vajina yapmak istemezler.
Creo que las jovenes están haciendo cosas hoy en día, que probablemente no querrán hacerlo. Cómo anales dobles, o doble vaginal.
Muhtemelen beni isteyerek düş kırıklığına uğratmadın.
Sé que quizás no quisiste decepcionarme.
Orta Doğu'da bir yere gidiyor, bize neresi olduğunu bile söyleyemiyor çünkü muhtemelen savaşmamamız gereken bir ülke.
Irá a algún lugar del Medio Oriente, y no puede decirnos adónde quizás porque es un país con el que no deberíamos estar en guerra.
Bir şey eşsizse muhtemelen diğer altısı başka bir şeydir.
Si una cosa es única, las otras seis cosas quizás sean algo más.
Onu duyduğunda muhtemelen Hannah'ya inanır.
Cuando lo haga, probablemente le crea a Hannah.
Evet, yani muhtemelen James Madison kafası güzel gezmiyordu, en azından kenevir yüzünden.
Sí. Pero es un buen comienzo.
Muhtemelen.
Eso parece.
Muhtemelen gelmem ama teşekkürler.
Probablemente no te veré ahí, pero gracias.
Evet, muhtemelen bilmiyorum.
Cierto. No. Probablemente no.
Teselli olacaksa muhtemelen daha uzun yaşayacağız.
Probablemente viviremos más tiempo, si eso ayuda.
Muhtemelen onu son kez gördün.
Hay muchas posibilidades de que le hayas visto por última vez.
Kaptanın dediğine göre Evridiki muhtemelen şu burnun ötesinde pusuya yatmış bekliyor.
El Capitán sugiere que el Eurydice seguramente esté aguardando pasado ese cabo.
Muhtemelen beni iş üstünde görmek istemezsin.
Y seguramente no quieres dejarme en semejante estado.
Muhtemelen unuttun.
Probablemente no.
Muhtemelen ikisi de.
- Quizás ambos.