O kadar çabuk mu Çeviri İspanyolca
70 parallel translation
O kadar çabuk mu?
¿ Tan pronto?
O kadar çabuk mu!
¡ Oh! ¿ Tan pronto?
Zaman o kadar çabuk mu geçti?
¿ Ya se ha hecho tan tarde?
Paranı o kadar çabuk mu kaybettin?
¿ Ya ha perdido todo su dinero?
- O kadar çabuk mu?
- Tan rápido?
- O kadar çabuk mu?
- ¿ Tan pronto?
O kadar çabuk mu?
Entendido, ¿ y el tercero?
O kadar çabuk mu?
¿ Tan rápido?
- O kadar çabuk mu yerleşmiş.
- No creí que llegara tan pronto.
O kadar çabuk mu?
¿ Es demasiado pronto?
O kadar çabuk mu? Zaman, bir ceylan gibi uçup gidiyor.
El tiempo pasa rápido como una gacela.
O kadar çabuk mu?
¿ Ya?
- Yarın gelip alacaklar. - O kadar çabuk mu.
Ha sido rápido.
O kadar çabuk mu?
¿ Oh, tan rápido?
O kadar çabuk mu pes ediyorsun?
¿ Te has rendido?
Bizden o kadar çabuk mu ayrılıyorsunuz, Polis?
¿ Tan pronto nos deja, Oficial?
O kadar çabuk mu?
- ¿ Tan pronto?
- O kadar çabuk mu gidiyorsun?
¿ Tan pronto?
- Off, dostum, o kadar çabuk mu?
- ¿ Tan pronto?
- O kadar çabuk mu?
¿ Así de rápido?
O kadar çabuk mu?
Así que ¿ pronto?
- O kadar çabuk mu?
- ¿ Tan pronto? No creo.
O kadar çabuk mu?
¿ De verdad saldrás volando?
- Claude, zamanı geldi! - O kadar çabuk mu?
- Claude, ¡ ya es la hora!
- Vay be, o kadar çabuk mu?
- Wow, ¿ tan rápido?
- O kadar çabuk mu boşandın?
- No lo sé. Divorciado tan pronto?
- O kadar çabuk mu yahu?
¿ Tan rápido? ¿ Solo por una noche?
Bu çok yakın. O kadar çabuk mu?
Es pronto. ¿ Tan pronto?
- O kadar çabuk mu?
¿ Tan rápido?
O kadar çabuk mu vazgeçtiler?
¿ Tan rápidamente perdieron interés?
- Şüphesiz bir virüs gibi. - O kadar çabuk mu yayıldı?
- no es de extrañar que se hizo virus.
Belki Alyona İvanovna'yı öldüren de o Napolyonlardan biridir? Bu kadar çabuk mu gidiyorsunuz?
¿ No será el futuro Napoleón quien mató a Elena Ivánovna?
Yoksa bu kadar çabuk sürede unuttun mu? H - h
¿ O ya lo has olvidado?
- O kadar çabuk mu?
- Así tan rápido, no lo esperaba.
- O kadar çabuk mu - O kadar çabuk
¡ Muy pronto!
- Beni o kadar çabuk mu unuttun?
- No.
O kadar çabuk mu? - O kadar çabuk.
¿ Muy pronto?
Etrafa yaydığım ışığı, o cismani ellerinle bu kadar çabuk mu söndüreceksin yani?
¿ Tan pronto quieres apagar con tus manos terrestres, la luz que doy?
- O zaman? Donör olmaya bu kadar çabuk karar vermeniz doğru mu?
¿ Está bien decidir ser donante tan rápidamente?
- O kadar çabuk mu?
Tan pronto...
Şey diyecektim, babam gelecek hafta beni ziyarete gelebilir. O kadar çabuk olur mu bilmiyorum ama istersen onunla tanışman çok hoşuma gider.
Quería decirte, mi padre puede venir a visitarme la semana que viene, y no sé si es demasiado pronto, pero me gustaría mucho que lo conocieras, si quieres.
Biliyor musun? Tüm o boş zamanlarını bu kadar çabuk harcama, olur mu?
No te vayas a acostumbrar a todo ese tiempo libre, ¿ de acuerdo?
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107