Prens Çeviri İspanyolca
6,321 parallel translation
Bir tarafta ; prens ve trilyonlar değerindeki petrol sermayesi ile dünyanın enerji oligarşisinin güvenliği.
Por un lado, el Príncipe con sus miles de millones en riqueza petrolera, la protección de la oligarquía energética mundial.
Prens nerede?
¿ Dónde está el Príncipe ahora?
- Prens içeri giriyor.
El Príncipe se dirige al interior.
Prens kuzey çıkışından çıkmayacak.
El Príncipe no saldrá por la entrada norte.
Rawley'i bul ve prens güvenli bir bölgeye gidene kadar bırakma.
Encuentra a Rawley y retenlo hasta que el Príncipe esté a salvo.
Prens ile konuşmak istiyorum.
Me gustaría hablar con el Príncipe.
Bir prens mi?
¿ Un príncipe?
Prens için başka bir gelin aradığı belli.
Es evidente que busca otra esposa para el Príncipe.
- Prens.
Príncipe.
- Prens Jingim.
Príncipe Jingim.
Buda'nın aydınlanmadan önce prens olduğunu duydun mu?
¿ Sabías que Buddha fue en realidad un príncipe antes de convertirse en un ilustrado?
Kara Prens geldi.
El Príncipe de Ébano.
Buddha'nın aydınlanmadan önce, bir prens olduğunu biliyor muydun?
¿ Sabías que Buddha era realmente un principe antes de convertirse?
Majesteleri, bu prens.
Su Majestad, es el Príncipe.
Prens burda!
¡ El Príncipe está aquí!
Bence Prens sorgulama için bizimle altıncı departmana gelmeli.
Pienso que el Príncipe debería regresar al Departamento 6 con nosotros, para interrogatorio.
Prens onu tavsiye ediyor.
Él la recomendó.
Prens, eğer imparator gerçekten zarar gördüyse, durumu kontrol altına almak zorundasınız.
Príncipe, si al Emperador realmente le han hecho daño, usted debe tomar el control de la situación.
Prens.
Príncipe.
Prens Hans öncülüğünde Arandelle'e yönelmişler.
Se dirigen hacia Arendelle, liderados por el Príncipe Hans.
Prens Hans sizin neler yapabileceğini gördü.
El Príncipe Hans sabe lo que puedes hacer.
İdaresinde de Prens Wolgang var.
Con el Príncipe Wolgang al timón.
Bir söylentiye göre bu adamlar Prens Wolgang'a gidiyormuş.
Hay un rumor que esos hombres están con el Príncipe Wolgang.
Prens Wolgang'a mı?
¿ El Príncipe Wolgang?
Hayaletleri kontrol eden bir avuç insan Prens Wolgang'a mı gidiyor diyorsunuz?
Así que, ¿ un grupo de hombres que pueden controlar fantasmas están con el Príncipe?
Zamanını Prens Wolgang için harcarken eline geçen tek şey intikam hissi oldu!
¡ Todo lo que sacó de perder su tiempo con el Príncipe es el sentido de venganza!
Wolgang'ı bir prens olduğu için sevmedim.
No me gustaba el Príncipe Wolgang porque es un príncipe.
Sevdiğim adam bir prens çıktı.
Solo pasó que el hombre que me gustaba es un príncipe.
Prens'i gerçekten de tam olarak sevdim mi?
¿ Me gustaba él puramente?
Prens de geliyor.
El Príncipe está viniendo también.
Prens Wolgang'ın.
El Príncipe Wolgang...
Ben Prens Wolgang'ın hayranlık duyduğu o kızı istiyorum.
Quiero... la chica que es admirada por el Príncipe Wolgang.
Siz Prens'in kalbini alın ben de kızı alayım.
Usted obtendrá el corazón del Príncipe... y yo obtendré la chica.
Mektubu Prens Wolgang'a götür.
Llévasela al Príncipe Wolgang.
Hâlâ Prens'in konağında olduğu kanaatindeyim.
Creo que aún está en los aposentos del Príncipe.
Burada çok sevdiğim bir kitaptan Küçük Prens'ten...
- Y todo lo que siempre quiso, desde el momento en que fingió amamantar a su muñeca, fue tener su propio bebé. Les leeré una cita de uno de mis libros favoritos, El Principito, por Antoine de...
Prens ve prenses macera peşinde. Üstelik kötü kraliçe de ensemizde olmayacak.
Un príncipe y su princesa en una aventura pero sin la Reina Malvada en el camino.
Tatlı prens.
Dulce principe.
Prens tarafından yönetilen ülke?
¿ Un estado gobernado por un príncipe?
Prens ve Dilenci.
El príncipe y el mendigo.
Yakında Prens Wu, Toprak Krallığı Tahtı'ndaki hakkı olan yerini alacak ve yeni raylı sistemimiz sayesinde, Cumhuriyet Şehri ve Toprak Krallığı tarihte ilk kez birleşecekler.
Pronto el príncipe Wu tomará su legítimo cargo en el trono del Reino de la Tierra y gracias a nuestro modernizado sistema ferroviario
Belki önce kendimi tanıtsam daha iyi olacak ben Prens Wu, geleceğin kralı.
Tal vez debería presentarme, soy el príncipe Wu, futuro rey.
Prens Wu, Başkan Reiko'nun sizinle konuşması gereken çok önemli bir krallık meselesi varmış.
Príncipe Wu, el presidente Raiko tiene una cosa muy importante sobre el reinado que hablar con usted.
Prens Wu, sizi temin ederim ki Kuvira şu anda Toprak Krallığı'nı oldukça istikrarlı bir duruma getirdi.
Príncipe Wu, le aseguro que Kuvira tiene el Reino de la Tierra prácticamente estabilizado a estas alturas.
- Prens'le birlikte Ba Sing Se'ye gideceksin.
Vas a ir a Ba Sing Se con el príncipe.
Mako, geleceğin Toprak Kralı Prens Wu'ya korumalık yapmakta Bolin ise, kaos içinde yüzmekte olan bir ulusa düzeni getiren Toprak Krallığı'nın geçici lideri Kuvira ile çalışmaktadır.
Mako es el guardaespaldas del futuro Rey de la Tierra, el príncipe Wu, mientras que Bolin trabaja para Kuvira, la líder provisional del Reino de la Tierra, que ha traído estabilidad a una nación plagada por el caos.
Elindeki gücü Prens Wu'ya öylece teslim edeceğini düşünüyorsunuz yani?
¿ Y no le preocupa su postura respecto a entregarle plenos poderes al príncipe Wu?
- Sindirella ve Beyaz Atlı Prens.
- Cenicienta y el Príncipe Azul.
- Prens?
- ¿ Y el príncipe?
Prens?
¿ Un principado?
- Prens William Ormanı.
En el bosque Prince William...