Prenses Çeviri İspanyolca
8,325 parallel translation
- Lütfen gelin Prenses.
Hágalo, por favor, princesa.
Prenses Marie, Rusya'nın kurucularından birinin direkt akrabasıdır.
La princesa Marie está emparentada con un Padre Fundador de Rusia.
Prenses Marie Vyazemsky.
Princesa Marie Vyazemsky.
Evet. Açık değil, Prenses.
Ah, sí.
Hapşırık'ın bakış açısından tekrar anlatılan Pamuk Prenses.
Blancanieves, recontada desde el punto de vista de "Estornudo".
Prenses Leia gibi giyinmişti.
Él estaba disfrazado de Princesa Leia.
Elbette, prenses kesimi matkap ucu alırken de bunu biliyordun.
- Claro que tú ya sabías eso cuando me compraste esta broca "corte princesa".
Majesteleri, belki Kraliçe Selyse ve Prenses Shireen bana eşlik etmeli.
Alteza, quizá la reina Selyse y la princesa Shireen podrían acompañarme.
Sana bir şey oydum, Prenses.
Te hice algo, princesa.
Birkaç günlüğüne buradan gidiyorum, Prenses.
Estaré fuera por unos días, princesa.
- Prenses Myrcella.
Princesa Myrcella.
- Yeğenim, Prenses Myrcella'nın güvenliğini sağlıyorum.
¿ Qué hace en Dorne? Velar por la seguridad de mi sobrina, la princesa Myrcella.
Ben Baratheon Hanesi'nden Prenses Shireen'im ve senin kızınım.
Soy la princesa Shireen de la Casa Baratheon.
Yakında bitecek, Prenses.
Todo terminará pronto, princesa.
Sen Baratheon Hanesi'nden Prenses Shireen'sin.
Tú eres la princesa de Shireen Baratheon Casa.
Kraliçe'yi ve Prenses'i koruması için bir düzine adam bırakacağım. Gerek yok.
Escogeré a una docena de hombres que cuiden a la reina y a la princesa.
Evet, Prenses. Ama siz yakınında bile olmayacaksınız...
Sí, Princesa, pero usted no estará cerca...
Rica etmedim prenses.
No estaba preguntando, princesa.
Prenses?
¿ La princesa?
Babam görünürde olmadığında anında prenses hâline bürünüyor.
Cuando papá no está, es una princesa.
Sıra sende prenses.
Tu turno, princesa.
Telaşlanma prenses ama Brandt'in beyni çöküyor ki bu çok kötü bir şey.
- Estamos al máximo. No es por alarmarte, princesa, pero el cerebro de Brandt está colapsando... -...
Tabii ki pasta alacağız prenses.
Claro que comeremos pastel, princesa.
" Kim olursan ol, kim olduğunu düşünürsen düşün, aynı zamanda sessiz bir prenses olduğuna inan.
" Quienquiera que usted sea, quienquiera que crea ser, crea también que es una princesa sigilosa.
Yüz kelimeyle, beni sessiz prenses olmaya ikna ettiysen bu kitapla kaç milyon kişiyi ikna edebileceğini düşün.
Si me convence de ser una princesa sigilosa con unas cientos de palabras, imagínese a cuántos millones puede convencer con este libro.
- Bana getir o haçı. - Prenses hâlâ tehlikede olabilir mi yani?
- Tráemelo. - ¿ Quieres decir que a princesa sigue en peligro?
Burası prenses partisi için mükemmel bir yer.
Es el lugar perfecto para tener una fiesta de princesas.
Hoş bir prenses gibi görünmüyor mu?
¿ No luce como una linda princesa?
Roy, hoş bir prenses gibi görünmüyor muyum?
Bien, ¿ Roy? ¿ No me veo como un linda princesa?
Demek istediğim şey kızlar, hayatın prenses filmlerindeki gibi olmadığı.
Supongo que lo que estoy diciendo es, niñas, la vida no es como una película de princesas.
- Bazen prenses terk ^ eder.
A veces, la princesa se va.
Prenses ondan nefret etse bile.
Incluso si ella lo odia.
Teşekkürler, Prenses.
Gracias, princesa.
Prenses anneni birazdan geri getireceğim, tamam mı?
Oye, princesa. Voy a traer a tu madre de vuelta en un minuto, ¿ vale?
Ona nasıl yardım etmeyi düşünüyorsun prenses?
¿ Cómo podrías ayudarlo, princesa?
Görüşürüz prenses.
Nos vemos, princesa.
- # Söyleyeceğiz # - # Seni seviyoruz Prenses Anna #
- Deseos se hagan realidad. - Queremos a la princesa Anna.
Prenses, bekle.
Princesa, espera.
Prenses Pauline Borghese gerçekten enfes bir kadın.
La princesa Paulina Bonaparte es una mujer deliciosa.
Of be prenses, ne kadar oldu görüþmeyeli?
Vaya, princesa. ¿ Cuánto tiempo ha pasado?
Kendimi bir prenses gibi hissediyorum.
Me siento como... Me siento como una princesa.
Prenses Leia nasıl?
¿ Cómo está la princesa Leia?
Prenses Aliyah.
Princesa Aliyah.
Prenses ne zaman dönüyor?
¿ Cuándo vuelve la princesa?
Yani prenses hâlâ tehlikede olabilir mi?
¿ Queréis decir que la princesa todavía podría estar en peligro?
Prenses önceden planladığımız gibi Başpiskoposun evinde kalamaz.
La princesa no puede alojarse en la casa del arzobispado, como estaba previsto.
Milady'yi sarayıma almak ve Prenses Louise'i ağırlamak istemiyorum!
¡ Quiero a Milady fuera de mi palacio y no quiero recibir a la princesa Luisa!
Prenses Louise'le ilgilenebilirim ama şansölyenizi bizzat karşılamalısınız.
Puedo cuidar a la princesa Luisa pero en realidad deberíais saludar a su canciller personalmente.
Güzel Prenses Louise'le.
Con la hermosa princesa Luisa.
Kraliçenin Prenses Louise için hediyesini gidip alacakmışım.
Voy a buscar el regalo de la reina para la princesa Luisa.
- Prenses ne olacak?
¿ Qué pasa con la princesa?