Sanatçi Çeviri İspanyolca
61 parallel translation
Sanatçi, sanatçidir.
Un artista es un artista.
Sanatçi kendi gözlerine inanir.
Un artista cree en lo que ve.
Ama inanci olmayan adam asla büyük bir sanatçi olamaz.
Pero el hombre que no crea... nunca será un gran artista.
övgü için tesekkür ederiz, ama baska tanidik sanatçi birini alin.
Gracias por el elogio, pero un artista tiene que reconocer a otro.
Böylecede eh bir sanatçi degil mi?
Así que tú también eres artista, ¿ eh?
Eger dogru bir baska tanimak sanatçi için birini alir?
Se necesita un artista para reconocer a otro, ¿ no?
Onu bir anlasam baska sanatçi alir.
Se necesita un artista para entender a otro.
sanatçi oldugunuz bir ve o kisinin baska.
Eres un artista y él es otro.
"HANGİ SANATÇI KENDİ HAYRANLARININ ÖLMESİNİ İSTER?"
¿ QUÉ músico quiere a su puta audiencia muerta?
Sanatçi olsun ya da olmasin, bir erkek yemek yapabilir.
¡ Al demonio con el arte! Eres un cocinero genial.
M.Ö. 6. YÜZYIL KIRMIZI FİGÜRLÜ TESTİNİN BİLİNEN İLK ÖRNEĞİ SANATÇI :
PRIMEROS EJEMPLOS CONOCIDOS DE UNA ÁNFORA ROJA CON DIBUJOS
Beni her zaman küçümser, tepeden bakardi. "Sanatçi tip," derdi.
El siempre me despreció, siempre me miró por debajo de su nariz. # Del tipo artístico "
Entertainment WEEKLY EN İYİ YENİ SANATÇI
Entertainment WEEKLY ¡ MEJOR GRUPO REVELACIÓN!
THE DOORS, ALLMAN BROTHERS GRUBU VE GRATEFUL DEAD GİBİ BİR ÇOK SANATÇI SESLENDİRDİ. 1992'DE ÖLDÜ.
BOB DYLAN, THE ROLLING STONES THE DOORS, THE ALLMAN BROTHERS Y THE GREATFUL DEAD.
İngilizler bir sürü güzel sanatçi yetiştirmişlerdir.
Bretaña ha producido tantos grandes artistas.
SANATÇI GİRİŞİ
ENTRADA DE ARTISTAS
Paris'te, Montparnasse'de mukim ünlü bir sanatçi, görevini yapmak için Japonya'ya geri dönmüs.
En Paris, el es un famoso artista del Montparnasse Ha regresado a Japón debido a la responsabilidad.
O gerçek bir sanatçi.
Es en serio una artista.
STEPHEN STILLS - "SANATÇI" 22 YAŞINDA
STEPHEN STILLS "EL TALENTO" 22 AÑOS
" Takiminizdaki sanatçi, kartta yazan ipucunu takim arkadasinin sirtinda çizer.
" El artista de su equipo dibujará la pista de la tarjeta en la espalda de su compañero.
Bobby Taylor SANATÇI, GORDY / MOTOWN RECORDS
Bobby Taylor ARTISTA, GORDY / MOTOWN RECORDS
Martha Reeves SANATÇI, MOTOWN RECORDS
Martha Reeves ARTISTA, MOTOWN RECORDS
Brenda Holloway SANATÇI, MOTOWN RECORDS
Brenda Holloway ARTISTA, MOTOWN RECORDS
Smokey Robinson SANATÇI, MOTOWN RECORDS Michael gerçekten James Brown gibi dans etti.
Smokey Robinson ARTISTA, MOTOWN RECORDS y Michael se marcó los bailes de Brown, y muy bien además.
Kim Weston SANATÇI, MOTOWN RECORDS küçücük bir çocuk sanki hiçbir şeyden korkmuyordu.
Kim Weston ARTISTA, MOTOWN RECORDS pues era un niño que parecía que no tuviera ningún miedo.
Abdul'Duke'Fakir SANATÇI,'THE FOUR TOPS'
Abdul'Duke'Fakir ARTISTA,'THE FOUR TOPS'
Bobby Taylor SANATÇI, GORDY / MOTOWN RECORDS çalışmak zorunda kalırlardı.
Bobby Taylor ARTISTA, GORDY / MOTOWN RECORDS con la que tenían que trabajar.
Billy Paul SANATÇI, PHILADELPHIA INT.
Billy Paul ARTISTA, PHILADELPHIA INT.
Martha Reeves SANATÇI, MOTOWN RECORDS Michael'ın dans etmesi için davulculara ve perküsyonculara yer vermişti. Michael bunlarla daha da çok coşturuyordu.
Martha Reeves ARTISTA, MOTOWN RECORDS y baterías y percusión para que Michael bailara, y eso le dio aún más emoción.
Smokey Robinson SANATÇI, MOTOWN RECORDS bir yere gelirsin.
Smokey Robinson ARTISTA, MOTOWN RECORDS en el que dejas de tener vida.
Bobby Taylor SANATÇI, GORDY / MOTOWN RECORDS ulaşabilecekleri birini gördüler.
Bobby Taylor ARTISTA, GORDY / MOTOWN RECORDS y alguien a quien podía pegársela.
Annesi onu bir basina büyütmüs çocuklugu East Riverside'da geçmis yari Latin, bir sanatçi.
Fue criada por una madre soltera... creció al este de Riverside... es latina, es una artista.
" hip-hop alaninda 90 lar New York'unda oldukça aktif.. özelliklede çok iyi 2 yeni sanatçi keşfetmesi ile ünlü 2 Grammy ödüllü yapimci...
" Muy activos en la escena del hip-hop neoyorquino en los 90, esta pareja descubrió a numerosos artistas rompedores.
Bana senin orjinallik testini geçen bir sanatçi ismi ver..
Dime un solo artista que pasa tu prueba de autenticidad.
Bak, bu işte kendini bozmayan, hakiki bir sanatçi olamayacagini söylemiyorum.
No digo que no puedas ser auténtico de verdad en este negocio.
Sanatçi 1 $ alir.
El artista recibe un dólar.
Onlar sanatçi..
Son artistas.
Eğer başarıp... anakaraya ulaşırlarsa... SANATÇI ÇİZİMİ dünyadaki her anıtı yok edecekler... ve senin fırtınanın... yok etmediği tek anıt da buna dahil.
Si tienen éxito y llegan a tierra firme destruirán monumentos en todo el mundo incluyendo el monumento que tu tormenta de comida no destruyó.
- Sanatçi is basinda.
El artista trabajando.
Bir dahi ve bir sanatçi oldugunuzu söyleyen olmadiysa ben ilk olayim.
Si nadie le ha dicho que es un genio y una artista... -... déjeme ser el primero.
SANATÇI VE TANIK :
ARTISTA Y TESTIGO :
Her sanatçi bazen güncel olmak ister ve bunun elinizden kayip gittigini hissetmek biraz üzücü sinir bozucu ve biraz da korkutucudur.
Cuando eres un artista de cualquier tipo, en algún momento deseas ser relevante, y cuando ves que eso se te escapa es un poco triste y un poco frustrante, y también te asusta.
Gercek bir SoHo'lu sanatci gibi hissediyorum.
Me siento como un artista del SoHo.
Mucadele veren kesfedilmemis bir sanatci!
¡ Un artista que lucha por ser descubierto!
Aramizda daha ziyade, sanatci - ilham perisi iliskisi vardi.
Era más una relación de artista y musa.
bir japon sanatci.
Es un artista.
Jimmy Ruffin SANATÇI, MOTOWN RECORDS
Jimmy Ruffin ARTISTA, MOTOWN RECORDS
Smokey Robinson SANATÇI, MOTOWN RECORDS
Smokey Robinson ARTISTA, MOTOWN RECORDS
Sanatci mizaci falan.
El temperamento artístico, supongo.
Sanatçi yönüme tav olduguna eminim.
Seguramente mi destreza fue lo que hizo que se quedara conmigo.
Belki resimlerini satsaydi. Daha mutlu bir adam ve daha kotu bir sanatci olurdu.
Quizás, si hubiera vendido un cuadro, hubiera sido un artista menor y un hombre más feliz.