English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Umarım sakıncası yoktur

Umarım sakıncası yoktur Çeviri İspanyolca

627 parallel translation
Umarım sakıncası yoktur.
Espero que no te moleste.
Umarım sakıncası yoktur Bay Matuschek.
Espero que no le moleste, Sr. Matuschek.
- Umarım sakıncası yoktur.
- Si no le molesta.
Umarım sakıncası yoktur ama dans listenizi biz sizin için hazırladık. Teşekkür ederim.
Espero que no le importe pero me he tomado la libertad de llenar su carné de baile.
Üzgünüm. Gerekli önlemleri almalıyım. Umarım sakıncası yoktur.
Lo siento, pero tengo que tomar precauciones, ¿ le importa?
- Umarım sakıncası yoktur.
- Espero que no le moleste.
Umarım sakıncası yoktur.
Espero que no le importe.
Umarım sakıncası yoktur.
- Espero que no te importe.
Umarım sakıncası yoktur, adamlarımı sancak güvertesine yerleştirdim.
Confío que no le molestará a usted que haya apostado a mis hombres alrededor de su barco.
Umarım sakıncası yoktur.
Me he tomado la libertad de hacerme la cena.
- Umarım sakıncası yoktur.
- Espero que no le importe.
Yemeğe geleceğim, umarım sakıncası yoktur.
Espero que no os importe pero volveré para la cena.
Umarım sakıncası yoktur.
- Espero que no le moleste.
- Umarım sakıncası yoktur.
- Por supuesto, rector.
Üç tane kalmıştı, umarım sakıncası yoktur. Hayır.
- Espero que no le importe.
Umarım sakıncası yoktur, efendim.
Espero que no le importe.
Umarım sakıncası yoktur.
Espero que no le moleste.
Umarım sakıncası yoktur.
- Espero que no le importe.
Sakıncası yoktur umarım.
No le importa, ¿ verdad?
- Umarım senin için sakıncası yoktur. - Öyle mi?
Eso es lo que más me entristece.
Paranın bir kısmı kendi projeme gitti. Umarım bir sakıncası yoktur.
Parte del dinero fue destinado a un proyecto mío, espero que no le importe, señor.
- Umarım senin için bir sakıncası yoktur...
- Espero que no te importe.
Umarım senin için sakıncası yoktur ama hiç de resim çektirecek havada değildim.
Espero que no te importe. No estoy de humos para fotos.
Umarım kişisel hizmetçim olarak kalmasının bir sakıncası yoktur.
Espero que no le importe que se quede como mi asistenta personal.
David Amca Kontes Marthe'ı gezimize katılması için davet ettim, umarım bir sakıncası yoktur.
Tio David, he invitado a la Condesa Martha a unirse a nuestroa excursion. Espero que le resulte agradable.
Sana ilk adınla hitap etmemin sakıncası yoktur umarım.
¿ Le importa que la llame por el nombre de pila?
Umarım bir sakıncası yoktur.
Espero no te moleste.
Umarım çalışmalarınıza bakmamın bir sakıncası yoktur.
No le importa que admire sus cuadros, ¿ no?
Umarım izlememin sakıncası yoktur.
No le importará que mire, ¿ verdad?
Umarım sizin için bir sakıncası yoktur. Olur mu hiç?
Kay nos ha contado proyectos interesantísimos.
Paldır küldür daldım, sakıncası yoktur umarım.
Espero que no te importe que entre así.
- Umarım senin için sakıncası yoktur.
- Espero que te parezca bien.
- Uğramanın sakıncası yoktur umarım.
- Espero que no te importe mi visita.
- Çok güzel. Umarım çocukların partilerinin sakıncası yoktur, canım.
Espero que les gusten las fiestas infantiles.
Umarım, sakıncası yoktur.
Esto es lo más parecido que encontramos.
Sakıncası yoktur umarım.
Espero que no le moleste.
Mantomu almam gerekiyor, umarım sizin için bir sakıncası yoktur.
¿ No le importa que paremos para recoger mi abrigo?
Onu, kendinden geçinceye kadar dövdüğümü söylememin bir sakıncası yoktur umarım.
¿ No me guardarás rencor si te digo que le di un golpe en la cabeza?
Umarım bir sakıncası yoktur.
Espero que no le importe.
Umarım burada beklememin sakıncası yoktur.
Pero si no le importa esperaré.
Umarım bizim gibi insanlarla çocuğunun şerefine içmenin bir sakıncası yoktur.
A menos que le moleste que brindemos por su hijo.
Umarım bir sakıncası yoktur.
Espero que no haya ningún problema con eso.
Dinle, o tarafa gelmemin bir sakıncası yoktur, umarım, bilirsin.
Espero que no le moleste que entre sin llamar.
Umarım, sakıncası yoktur.
Ojalá no le moleste.
Umarım, sakıncası yoktur.
Espero que no le moleste.
Umarım, sakıncası yoktur, efendim, fakat nöbet teftişim geldi.
Espero que no le importe, señor pero estoy como inspector de guardia.
Umarım, sormamın bir sakıncası yoktur, onlar niçin cezalandırılıyor?
Espero que no le moleste mi pregunta ¿ por qué están siendo castigados?
- Umarım gelmemin bir sakıncası yoktur.
- ¿ No te importará que haya venido?
Size bir kaç soru sormak istiyorum. Umarım, sakıncası yoktur.
Quería hacerle unas preguntas.
Umarım üzerinden yeniden geçmemizin bir sakıncası yoktur.
Y espero que no le importe hablar sobre ello.
- Sakıncası yoktur umarım, hanımefendi.
Mis respetos, señora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]