Unutturma Çeviri İspanyolca
137 parallel translation
Biftekleri unutturma Richie.
Que no se me olviden estos filetes.
Öyleyse sen öde. Sana 5000 borcum olduğunu da unutturma.
Paga tú y luego recuérdame devolverte las 5.000 de esta mañana.
Beni düşmanın ellerine teslim etme... ya da sonsuza dek unutturma.
No me entregues en manos del enemigo... ni me hagas perder el juicio.
Yüce efendimiz İsa'nın yolunda, onlara bu dünyanın ötesindeki hayatı unutturma, amin.
Que puedan apoyarse en la idea de otra vida después de ésta por Cristo Nuestro Señor, Amen.
Unutturma, lütfen.
Recuérdamelo.
Bunu haberlere göndereyim unutturma.
Me recuerdan incluirlo en mi próximo mensaje.
Unutturma, yarın biraz daha kokain alacağım.
Recuérdame conseguirte más cocaína mañana.
Sana dün gecenin ücretini vereceğim unutturma.
Recuérdame que te pague la conferencia.
Bana unutturma.
No lo olvides.
Sakın bana unutturma.
No dejes que me la olvide. Bueno.
Unutturma da kitabını geri vereyim.
Oh, me recuerda devolverte ese libro.
Seninle bir şey hakkında konuşacağım, unutturma.
Recuérdame que te cuente una cosa.
Unutturma da yarın tesisatçıyı çağırıp öldüreyim.
Recuérdame que llame al plomero mañana para matarlo.
Bakma bana öyle yıkma beni içimden yürekler acısı bakışınla. Rengini unutturma bana göreceğim işin.
No me mires no sea que tu acto compasivo ablande mi duro propósito.
Unutturma da hangi demliğin kafeinsiz hangisinin normal olduğunu bir daha gözden geçirelim.
Recuérdame que repasemos cuál es descafeinado y cuál es regular.
Maggie, şu telefon görüşmesini bana unutturma lütfen.
Maggie, porfavor recuerdame de esa llamada.
- Kurtulursak, unutturma da sana teşekkür edeyim. - Sonra.
- Si vivimos, te agradeceré.
Benim düşünceme göre... bir yerde, birileri ayrıntıları unutturma kararı aldı.
En mi opinión... alguien en algún sitio... tomó la decisión de tomar un atajo.
Unutturma da cehenneme kadar yolunuz var kartı göndereyim.
Recuérdame enviarles una tarjeta de "Gracias y váyanse al infierno".
Döndüğümüzde başlığını tutkalla tutturacağım, sakın unutturma.
Le cerraré el casco con cola cuando volvamos.
... unutturma da, seni öldüreyim, olur mu?
- Recuérdame que te mate.
Kremalı soğanları unutturma bana.
Recuérdame comprar las cebollas con crema.
- Bende- - - Lütfen unutturma.
Por favor recuérdame.
Unutturma da Karen'i çağırayım.
Recuérdame de invitar a Karen.
Yarın bana bilet almayı unutturma.
Haganme recordar que compre un ticket del loteria mañana.
Bir şey mi söyledin? Lethe'nin rahvan çiçeği ; Unutturma ve akıl kontrolü büyülerinde kullanılır.
Y dejar de estorbarte en tu camino.
Unutturma da anneme bunu doğum gününde alayım.
Recuerdame conseguirselo a mama para su cumpleaños.
- Sakın unutturma.
- Asegúrate que no se olvide.
Unutturma da bir ara gevşeyen dolgumu göstereyim.
Recuérdame que te cuente de este empaste flojo luego.
Lütfen unutturma, onu Noel listeme alayım. O zamana kadar bombalı mektup yapmayı öğrenirim.
De hecho, recuérdame que lo ponga en la lista navideña, si descubro cómo hacer una carta bomba.
Bari bu sefer unutturma, olur mu?
Otro día, no dejes que me olvide.
Ona türküsünü çığırmak için Orada olduğunu unutturma.
No olvides recordarle que está aquí para cantar.
Süper kahraman takma adı "Erkek arkadaş" olan, ve bana seni unutturma gücüne sahip kişi.
Nombre de superhéroe : "El novio". Tiene el poder de hacerme olvidarte.
Sadece... sen kayboldun... yanlızsın, ve ben insanlara yanlız olduklarını unutturma konusunda gayet iyiyim.
Es que... estas perdido... y sólo, y soy bastante buena haciendo que la gente olvide lo solos que realmente estan.
- Sakın unutturma.
- No me olvidaré.
Bacaklarım, sanki biri onlara çekiçle vurmuş gibi. Unutturma da, sana bu yüzyıl içinde teşekkür edeyim.
Las punzadas de la espalda me matan, siento como si me hubieran martillado las piernas.
Kendini unutturma.
Que te tenga presente.
ıkramiye olarak o bir parça odunu vermemi unutturma.
Recuérdame darle un regalo a esa tabla
Adayımızın tüm programı senin elinde, bunu sakın ona unutturma.
El candidato trabaja para ti. Nunca lo dejes olvidarlo.
Yani, biri ona unutturma büyüsü yapmaya çalıştı.
Alguien lanzó un hechizo sobre ella para que olvidara.
Dr. Brennan'a unutturma büyüsü yaptılar.
Le lanzaron un hechizo para que olvidara a la Dra. Brennan.
İşli çantamı unutmamalıyım. İşli çantamı unutturma.
Tengo que recordar mi bolso de fantasía.
Unutturma, ağrı kesici alalım.
Oh, eso me recuerda que tenemos que llevar Advil.
Unutturma da, moralim bozuk olunca seninle konuşmaya gelmeyeyim.
Recuérdame no pedirte ayuda cuando necesite palabras de ánimo.
"Bu geceden sonra, seni hatırlayamayabilirim, bu yüzden niçin birbirimize ait olduğumuzu unutturma."
"Después de esta noche, quizás no te recuerde así que no permitas que olvide por qué somos el uno para el otro."
Ve unutturma, Kiki'yi okuldan alacağım.
Y no dejes que me olvide, tengo que recoger a Kiki después de la escuela.
Unutturma da Brody'den asla özür dilemesini istemeyeyim.
Recuérdame que nunca le pida una disculpa a Brody.
Şunu da bil ki zaman zaman en yoğun duyguları bile unutturma konusunda çok beceriklidir, acı gibi..
Y también tienes que saber que el tiempo... Bueno, el tiempo... el tiempo puede difuminar incluso el más... intenso sentimiento de... pesar.
Unutturma, onlara disiplin cezası vereceğim.
- Haga una nota para discutir la disciplina en las líneas.
Doğru, unutturma bana.
Eso es, Maurice.
Ve bir tuvalet, geçmişi unutturma konusunda en fazla işe yarayan şeydir.
¿ Qué?