English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ U ] / Unuttum bile

Unuttum bile Çeviri İspanyolca

297 parallel translation
Ben unuttum bile.
Ya lo he olvidado.
Hayır, onu unuttum bile.
Oh, no, eso está todo olvidado.
Bilmiyorum, unuttum bile.
Ya no me acuerdo.
- Hayır, sadece bir sıyrık. Unuttum bile.
- No, sólo un rasguño, ya está olvidado.
Ben çoktan unuttum bile.
Lo había olvidado.
Onu çoktan unuttum bile.
Ya me he olvidado de él.
Onu unuttum bile.
Oh, ya me he olvidado de ella.
Unuttum bile.
Lo olvidé.
O sadece ihtiyacım olduğunda ihtiyaç duyduğum şeyi aldığım birisi gerisini unuttum bile.
Es sólo un hombre a quien le compro lo que necesito cuando lo necesito. El resto está olvidado.
Onu unuttum bile.
Le he olvidado.
Neye benzediğini unuttum bile!
¡ A veces ni recuerdo como eres!
Renee, senden özür - Unuttum bile.
- Renee, quisiera disculparme... - Olvidado.
- Unuttum bile. - İşin rast gelsin Blair...
Le traeré alguna captura.
Kesinlikle hayır, unuttum bile orayı.
¡ Oh, no! Todo aquello parece muy lejano.
Evet, unuttum bile zaten!
Sí, ya lo he olvidado.
şimdiden unuttum bile.
¿ Olvidar? Ya lo hice.
Burada seni gördüğümü unuttum bile, tamam mı?
Ya he olvidado todo lo que he visto aquí, ¿ vale?
- Unuttum bile.
- Decidí dejarlo de ese tamaño.
Unuttum bile.
Olvidado.
Unuttum bile.
Aquello ya pasó.
Buraya niye geldiğimizi unuttum bile.
Perdí la noción de por qué hemos venido aquí.
Adını unuttum bile.
Ya he olvidado su nombre.
Olanları unuttum bile, tamam mı?
No paso nada,? de acuerdo?
New York'ta yaşadıklarımızı unuttum bile.
No sé qué ocurrió en Nueva York. No me importa.
Yaralandığımı unuttum bile.
He olvidado que me hirieron.
Bak hâlâ hayattayım. O falcının bir şey bilmediğini söylemiştim size. Bana söylediklerini unuttum bile.
mira, aún estoy viva te lo dije, esa adivina no sabía de que estaba hablando y ya he olvidado lo que me dijo tu sabes, "desgracia, traición, ruina, tragedia."
20 yıllık aşkım olan Yune'yi bile bir anda unuttum.
Olvidé a Yune, mi amor por 20 años, en un instante.
Nasıl bir yer olduğunu bile unuttum.
Ya casi he olvidado como se ve ese lugar.
Nası rahatlanır onu bile unuttum.
Casi he olvidado lo que es relajarse.
Okunaklı bile değildi. Hazırlık zamanı yazmıştım, sonra da silmeyi unuttum.
Estaba escrito de antes y no tuve ocasión de borrarlo.
Unuttum, gitti bile.
Porque, yo de ti ni pensaría en eso.
Söylediklerini unuttum bile.
de tanto mirar tus ojos y de tanto oír tu voz.
Neye benzediklerini bile unuttum.
Había olvidado como lucen.
Tadını bile unuttum.
Ya no me acuerdo de a qué sabe.
Nasıl göründüğünü bile unuttum.
Y por eso te he olvidado.
Biliyor musun, sesini bile unuttum.
¿ Sabes qué? He olvidado su voz.
Ben nasıl hecelendiğini bile unuttum.
He olvidado hasta cómo deletrear el nombre.
- Tadını bile unuttum.
- Ya no sé cómo sabe.
Bana hiçbir şey hatırlatmıyor. Adamın nasıl bir yüzü olduğunu bile unuttum.
Tiene gracia, ni siquiera recuerdo cómo era ese hombre.
Nerede tanıştığımızı bile unuttum.
Olvidé dónde lo encontré.
Evet, ben de neredeyse unuttum, doğduğum yeri bile.
Sí. Yo también casi he olvidado dónde nací.
Gerçekte, bu karışıklıkta, ben bile unuttum.
Francamente, con tanta bulla ni yo mismo lo sé.
Başta niye flüt istediğimi bile unuttum.
No recuerdo por qué quería una flauta.
- Unuttum bile.
- Ya lo olvidé.
Ve şu anda, neden buradasınız hiç anlam veremiyorum. Adınızı bile unuttum...
Traté de olvidarte, pero no he podido.
Ben unuttum bile.
Me he olvidado ya de el.
Ben ne hakkında konuştuğumuzu bile unuttum Koç.
No recuerdo ni de qué estábamos hablando.
Hakkında bir şeyler duyduysam bile çoktan unuttum.
Si había oído hablar de él, ya lo había olvidado.
Tanrım, unuttum. Evde bir damla bile içki yok. Ne biçim evsahibiyim ben!
Dios mío, he olvidado que no tengo en casa ni una gota. ¿ Qué clase de huésped soy?
Unuttum bile.
Eso ya fue olvidado.
Yaptıysam bile unuttum.
Y si hice algo, lo olvidé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]