Ve seni seviyorum Çeviri İspanyolca
2,341 parallel translation
Ama sen kardeşimsin Jer ve seni seviyorum.
Pero eres mi hermano, Jer.
Nefret ediyorum ve seni seviyorum.
Lo odio y a tí te amo.
Sevdiğin insanlarla takılmak Ve seni seviyorum demek
* Estar junto a la gente que amas * * y decirles que los quieres *
Bana inandığın için teşekkürler Ve seni seviyorum.
Gracias por creer en mi... y te quiero.
Çünkü benim kardeşimsin ve seni seviyorum.
Porque eres mi hermana y te quiero.
Ve seni seviyorum.
Y te quiero.
Ve seni seviyorum. Nasılsın Jamie?
Y te quiero. ¿ Cómo estás Jamie?
Çünkü sen benim kızımsın ve seni seviyorum.
Porque tu eres mi hija, y te quiero.
Benim abimsin ve seni seviyorum. Ayrıca bu, West ailesinin "aile üyelerini tehdit etme" kuralına da aykırı oluyor.
Eres mi hermano, y te quiero, y es contra el código de honor del oeste extorsionar a los miembros de la familia.
Ve seni seviyorum.
Y te amo.
Bayıldım ve seni seviyorum.
La adoro, y te adoro a ti.
Ama seni gerçekten sevdim ve hala seviyorum.
Pero en realidad me gustabas y me sigues gustando.
Ve ben de'Peki Stefan, sen bilirsin'dersem, ben de seni seviyorum demek.
Y cuando yo diga, "Bien, Stefan, lo que sea" realmente querrá decir "También te amo".
Çünkü sen benim annemsin, seni seviyorum, ve senin için endişeleniyorum.
Porque eres mi madre, y te quiero, y estoy preocupada por ti.
Seni seviyorum ve sana gerçeği söylemeyi borçluydum.
Te quiero y sé que te debía la verdad.
En azından biz bundan utanıp gizleyecek kadar ahlaklıyız ve milletin ortasında bizimle yatan herkese "seni seviyorum" demiyoruz.
Al menos tenemos la decencia de avergonzarnos de ello. Y mantenerlo en secreto. En vez de soltar públicamente "Te amo",
- Ben o filme gitmeyeceğim çünkü seni seviyorum ve destekliyorum.
Yo nunca ire a ver esa película por que yo te apoyo y te quiero.
Seni seviyorum ve çocuklarımız için yaptığım her şeyi takdir ediyorum.
Te quiero, y aprecio todo lo que haces por nuestros hijos.
Jabbar'ı da seni de çok seviyorum ve sizi çok özledim.
Quiero a Jabbar, y te quiero, y os echo de menos.
Seni ve kızını seviyorum.
De acuerdo.
Bana sarıldı ve "Seni seviyorum." dedi ben de neler olduğunu sordum.
Estaban abrazándose y diciéndose, "te amo". Así que le pregunté que qué diablos estaba pasando.
- Seni seviyorum, ve seninle gurur duyuyorum.
- Te amo y estoy orgulloso de ti.
Seni çok seviyorum, ve her şeyi yapacağım.
Te quiero tanto, y yo voy a hacer todo lo que pueda.
Ve seni de seviyorum dostum. Brooke!
Y a ti también te quiero, colega.
Ama bu teklifin için seni seviyorum ve biliyorum ki Clay de böyle düşünürdü.
Te amo por la oferta, y, sé que Clay también lo haría.
Seni çok seviyorum, ve eğer sen olmazsan bu dünya benim için fazla büyük ve fazla karanlık.
Te quiero muchísimo, y este mundo es demasiado grande y es demasiado oscuro y sería muy duro si te rindes.
Çünkü sen benim kızımsın ve ben seni seviyorum.
Porque eres mi hija y te quiero.
Seni seviyorum, ve yakında beraber olacağız.
Te quiero, y estaremos juntos pronto.
Ve seni bunun için seviyorum.
Y te amo por eso.
Brooke Davis, seni seviyorum ve bunun için şükrediyorum. Hediyem de ücretsiz film çekimi.
Brooke Davis, te quiero y estoy muy agradecido por ti, y mi regalo para ti es u día libre de rodaje.
Umutluyum, seni seviyorum ve yaptığımız konuşmayı düşünüp duruyorum.
Tengo esperanza y te quiero y he estado pensado acerca de nuestra charla.
Seni seviyorum. Evinize yaptığımız ilk baskından beri seni seviyorum ve...
Te quiero, Te he querido desde la primera vez que allanamos tu casa.
Kız uyurken boynuna doğru attır ve : "Seni çok seviyorum" de.
Mientras duerme te vienes sobre el cuello y dices : "Te amo tanto que tenía que hacerlo".
Sen bir delisin, ve ben seni seviyorum.
Eres un friki y te quiero.
Seni seviyorum. çekmecen ve diş fırçan var, ve kendine ait bir şifonyerin de olsun istiyorum. ve kendine ait bir saç kurutucun, veya... daha romantik birşeyler veya... herhangi birşey.
Te quiero, y tienes un cajón, y un cepillo de dientes, y quiero que tengas un armario entero, y un... secador entero, o algo... más romántico que eso o... algo.
İşi aceleye getirmemeli ve çevremizdekilere "Seni seviyorum" deyip durmamalıyız.
No puedes acelerar las cosas y despilfarrar "te quieros".
Seni seviyorum ve sen aşağılık herifin tekisin!
Te quiero y eres un imbécil.
Bree, seni seviyorum, ve bunun ben yanında olmadan uyandığın son sabah olmasını istiyorum.
Bree, te quiero, y quiero que esta sea la última mañana que te levantas y no estoy a tu lado.
Seni seviyorum ve önemli olan tek şey bu.
Te quiero, y eso es todo lo que importa.
Seni seviyorum Kerry, ve eğer bunu atlatabilirsek bilmeni istiyorum ki, seni sonsuza kadar seveceğim.
Te quiero Kerry, y si superamos esto, quiero que sepas, que te querré siempre.
Seni seviyorum ve seninle gurur duyuyorum.
Te quiero, y estoy muy orgullosa de ti.
Ve ben de seni seviyorum, rastgele vatandaş.
- ¡ Y yo a ti, ciudadano X!
Beni seviyorsun Ve ben de seni seviyorum.
Me amas y te amo.
Mükemmel bir an yakalayalım ve sen, "seni seviyorum" diye içine et!
Toman un muy buen momento y lo arruinan diciendo "te quiero".
" Karen, seni seviyorum ve çocuğumun annesi olacağına çok mutluyum.
" Karen, te amo y me encanta que seas la madre de mi hijo.
Ama sen sağlam kızsındır ve seni deliler gibi seviyorum.
Pero tú eres dura. Y te quiero locamente.
Yukarı çık, ışıkları kapa ve kapıya bakma. Seni seviyorum anne.
Sabes que odio la oscuridad.
Seni seviyorum ve daima seveceğim.
Te quiero. Y siempre lo haré.
Bilmiyorum fakat, seni seviyorum ve mutlu son ne kadar kalıplarını yaklaşık 17 farklı dilde söylerim.
No sé, pero sé decir "Te amo" y "¿ Cuánto por un final feliz?" en, unos 17 idiomas distintos.
Ben de şikayet edebilir ve senin söylediklerini söyleyebilirdim... ama seni seviyorum ve bir arada kalmayı istiyorum.
Podría quejarme y decir cosas como tú. Pero te quiero. Y quiero que vivamos juntos.
Seni seviyorum! - Ben de! - Git!
¡ Te quiero... ve!