English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Y ] / Yapacagimi

Yapacagimi Çeviri İspanyolca

91 parallel translation
Basket topu için çok ufakti ve ne yapacagimi bilmiyordum.
De balón no me servía y no sabía qué hacer con ella.
Bankada param olsaydi, yapacagimi bilirdim.
Si lo que hay en el banco fuera mi dinero, yo ya sé lo que haría.
Bu konuyu cok dusundum, ne yapacagimi biliyorum.
He pensado mucho en esto y sé lo que voy a hacer.
Ben benim telefon görüsmesi yapacagimi söylemistim.
Dije que yo iba a hacer una llamada.
Ne yapacagimi söyleyemezsin!
¡ No puedes decirme qué hacer!
Ne yapacagimi bilmiyorum. Jordan, ne yapacagimi bilmiyorum. Yardimci olamiyorum!
Jordan no sé qué hacer.
- Ne yapacagimi bilmiyorum, çocuklar.
Chicos, no sé que hacer. ¡ Mierda!
Yapacagimi düsündün Hiç de degil
Crees que podría. Realmente no.
Ona bunu yapacagimi mi soyledin?
- ¿ Le dijo que yo iba a hacerlo?
Ne yapacagimi biliyorum. Fiyatini yükseltecegim. Böylece toz olur.
pero le subire el precio alto...
YO SANA NE YAPACAGIMI SOYLEYEYiM, KENDi iSiME BAKIP, KENDiME OYNAYACAGIM.
No, que lo que voy a hacer es, mirar por mi, voy a consegui lo mio.
Bir alkolik bana ne yapacagimi söyleyemez.
Una alcohólica está en posición de decirme eso.
Bana ne yapacagimi soyle.
Diríjase amablemente a mí con el respeto apropiado.
Sana ilkini benim yapacagimi, ikincisini senin yapacagini soylemistim!
¡ Te dije que yo haría el primero y tú el segundo!
iyi yapacagimi düsünüyorum.
Creo que lo haría bien.
Ne yapacagimi bilmiyorum.
No sé que hacer.
BANA NE YAPACAGIMI...
No me digas que...
Joy, sana yardim etmek istiyorum, ama nasil yapacagimi bilmiyorum.
Joy, te quiero ayudar, pero no sé cómo.
Ne yapacagimi biliyordum. Cus Beni görmek gurur duyardi Bu sampiyonluk kazanmak.
No sabía qué hacer, si sentirme orgulloso, ya era el campeón
Ne yapacagimi bilmiyorum.
No sé qué hacer.
Ne yapacagimi söyleme... - Darryl!
No me digas que ¡ Darryl!
Sanki benim ne yapacagimi bekliyorlardi.
Como si todos estuvieran esperando ver qué vas a hacer luego.
"ne yapacagimi bilmiyorum Bir sonraki hastam biraz sonra burada olur." diye düsünmüstüm
No sé qué hacer. Mi próximo paciente llegará en cualquier momento ".
Ben de ne yapacagimi sormak için aradim.
Así que llamé para preguntar qué hacer.
Jack'e bu gece ofise geri dönecegimi Bali'li müsterilerle telefon konferansi yapacagimi söyledim.
Le dije a Jake que regresaría a la oficina esta noche porque tengo un llamado de conferencia con unos cliente de Bali.
Bana ne yapacagimi soyleyemezsin.
No me digas qué hacer, eres un cobarde.
Sorun yok yapacagimi biliyorum.
No hay problema, sé lo que hay que hacer.
Ne dedin? Kusura bakma Ben ama, icerideki silahli adamlari ne yapacagimi anlattigin bolumu kacirdim galiba.
Lo siento, Ben, pero tal vez me perdí la parte donde explicas que se supone que haga con los hombres armados de adentro.
Ve ona ne yapacagimi anlat.
Y dile qué le voy a hacer.
Sürekli bana ne yapacagimi söylemenden biktim artik.
Estoy harto de hacer lo que tú quieres.
Herkes bana ileride ne yapacagimi sorup duruyor ve isin dogrusu, hiçbir fikrim yok.
Bien, todos me preguntan qué voy a hacer con mi futuro, y la verdad es que no tengo idea.
- Bilmiyorum ki nasil yapacagimi. - Biliyorsun.
lo sabes.
Nasil yapacagimi söyle.
Dime cómo.
biliyormusun, evlenecegim günü nasil plan yapacagimi.
Sabes qué, yo voy a preparar mi matrimonio según lo planeado.
ben.. *. * ben... ben hic bir sey bilemiyordun ne yapacagimi.
Yo he... Yo... Simplemente no supe que hacer.
Bana ne yapacagimi söyleme!
¡ No me digas lo que tengo que hacer!
Ne yapacagimi bilemiyorum.
No sé qué hacer.
Ben de kendime ne yapacagimi pek bilmiyorum.
Sí, pues yo no sé que hacer conmigo tampoco.
Bu simdiye kadar onlar icin yapacagimi dusundugum seylerin otesinde.
Esto está más allá de lo que pensé nunca que tendría que hacer.
Elimden gelenin en iyisini yapacagimi biliyorsun.
-... cuando nazca nuestro primer hijo. - Sabes que haré todo lo posible.
Chuck Bartowski'yi seviyorum ve bu konuda ne yapacagimi bilmiyorum.
Quiero a Chuck bartowski, y no sé qué hacer.
- Ne yapacagimi gerçekten bilmiyorum.
- No sé lo que hacer.
Ne yapacagimi bilmiyordum.
no sabía qué hacer.
Ne yapacagimi bilmiyordum.
No sabía qué hacer.
Ancak seni affedemem. Bunu nasil yapacagimi bilmiyorum.
Pero no puedo perdonarte.
Sana kizgin kalamiyorum. Bunu nasil yapacagimi bilmiyorum.
No puedo regañarte, por qué no sé cómo.
Burada ne yapacagïmï biliyor musun?
¿ Sabe qué voy a hacer aquí?
Bunu yapacagïmï sanmïyorum.
No veo por qué.
NE YAPACAĞIMI BİLMİYORUM
Rostow y los mandos van a hacer de esto un infierno.
Tabii bir sorun daha var. Ben, Sunil lndrajit Kapoor, hiç muzaffer olamadιm... o yüzden ne yapacağImI bilemiyorum.
Aunque ahí tenemos un problema... porque yo, Sunil lndrajit Kapoor, nunca he tenido un triunfo.
- Ne yapacağimi biliyorum.
Sé lo que hacer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]