Yere koy Çeviri İspanyolca
1,278 parallel translation
Silahını güvenli bir yere koy!
¡ Ponga el seguro a su arma!
Onları yere koy.
Póngalos por ahí.
Onu hemen yere koy!
¡ tirala ya!
Ellerini görebileceğim bir yere koy!
Pon las manos donde las pueda ver...
Hayır Buddy, onu yere koy!
No, Bud. ¡ Suelta eso!
Silahını yere koy.
Baje su arma.
Kalk, ellerini görebileceğimiz bir yere koy.
Levántese y ponga las manos a la vista.
Şu beyaz çirkin kıçını geri yere koy.
Sienta tu feo trasero blanco.
O vazoyu yere koy!
¡ Baja ese vaso, es un vaso costoso!
Ellerini görebileceğim bir yere koy!
¡ Manos donde pueda verlas!
Onu yere koy, Virgil.
Bájala, Virgil.
Onu yere koy.
Bájala.
- Gözlerden uzak bir yere koy onu.
- Ponlo en algún lugar oculto.
Silahı yere koy.
Baja el arma.
- Onu çıkar ve yere koy.
- Deja eso y ponelo en el suelo.
- Çıkar onu ve hemen yere koy!
- ¡ Deja eso y ponelo en el suelo!
Silahı yere koy!
Suelta el arma!
Sen de koy Descanso. Evet, yere koy.
Suelta el arma, Descanso.
Onun başını yere koy.
Pon su cabeza en el maldito suelo.
Sonra onu yere koy ve bana dikkat et.
¡ Entonces déjalos y préstame atención a mí!
- Onu yere koy!
- ¡ Deje eso!
"Kamerayı istediğim mercekle dediğim yere koy yoksa seti terk et ve geri dönme."
"Pon la cámara donde te dije, Si no, sal del set y no vuelvas".
Onları bir yere koy.
Ponlos en cualquier sitio.
Aldığın yere koy!
¡ Arrójala donde estás!
Burada onu durdura bilecek hiç kimse yok. O aleti yere koy.
Ponga ese dispositivo en el suelo.
Padraig, bombayı yere koy.
Padraig, pon la bomba en el piso.
Pekala, kıçını bir yere koy, Kip Thomas.
Bueno, acomoda tu culo, Kip Thomas.
.. bunu al, yere koy, gözlerini kapat ve kendini bırak.
Toma este vaso, ponlo en el piso, cierra los ojos, y vuélvete loco.
Yere koy.
¡ Póngala en el suelo!
Yere koy beni.
¡ Bájame!
Silahı yere koy ve kapıdan çekil.
Deja la pistola y apártate de la puerta.
Silahı yere koy.
Deja la pistola en el suelo.
Silahı yere koy.
Deja la pistola.
- Silahı yere koy!
- ¡ Deja la puta pistola!
- Çantanı yere koy.
- Deja tu bolsa.
Yere koy.
Bájala.
- Silahı yere koy, adamım.
- Baja el arma.
Bir dizini yere koy!
Una rodilla en el piso.
Ellerini görebileceğim bir yere koy.
Pon las manos donde pueda verlas.
Yere koy onu.
¡ Pon esa mierda en el suelo!
Silahı hemen yere koy.
¡ Pon el arma en el suelo ahora!
Silahını yere koy!
¡ Tira el arma al suelo!
- Koy onu yere!
- ¡ tirala!
- Koy şu aptal boku yere, tamam?
Guarda esa mierda, ¿ sí?
Koy yere.
Pósala.
Kartı istediğin yere geri koy.
Ponla dónde quieras.
- Yere tuz koy.
- Dale sal.
O vazoyu yere koy!
¡ Baja ese vaso!
Koy yere.
Ponla en el suelo.
Kuzuların Sessizliği'ndeki gibi bizi bir yere kapatıp "Losyonu sepete koy." falan diyecek sandım.
Pensé que montaría un numerito tipo "Silence of the Lambs". "Mete la loción en la cesta."
Öyleyse onu sezdiğin yere geri koy ve kanepenin altına it.
- ¿ Saliste con otras?
koyu 23
koyun 28
köylü 41
koyayım 25
koydum 27
koyuyorum 18
koyunlar 19
köyde 17
koyu saçlı 18
koy onu yerine 28
koyun 28
köylü 41
koyayım 25
koydum 27
koyuyorum 18
koyunlar 19
köyde 17
koyu saçlı 18
koy onu yerine 28